TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2]
[3]
[4]
|
Kanun
Numarası : 2709 Kabul
Tarihi : 18/10/1982 Yayımlandığı
Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı : 17863
(Mükerrer) Yayımlandığı
Düstur : Tertip :
5 Cilt : 22 Sayfa : 3 |
BAŞLANGIÇ [5]
Türk Vatanı
ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü
belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz
kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve
ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri
ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin
ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine
ulaşma azmi yönünde;
Millet
iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait
olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve
kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla
belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler
ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip,
belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı
medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve
kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir
faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle
bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk
milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma
göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet
işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; [6]
Her Türk
vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal
adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde
onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak
ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk
vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli
varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü
tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı,
karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda
sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ
VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle
yorumlanıp uygulanmak üzere.
TÜRK MİLLETİ
TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet
ve tevdi olunur.
BİRİNCİ
KISIM
GENEL ESASLAR
I. Devletin şekli
Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun
huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı,
Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli
marşı ve başkenti
Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve
milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı,
şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı
"İstiklal Marşı"dır.
Başkenti
Ankara'dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki
Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki
Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve
değiştirilmesi teklif edilemez.
V. Devletin temel amaç ve görevleri
Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri,
Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini,
Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve
mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti
ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve
sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için
gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
VI. Egemenlik
Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız
Milletindir.
Türk
Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları
eliyle kullanır.
Egemenliğin
kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.
Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi
kullanamaz.
VII. Yasama yetkisi
Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına
Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.
VIII. Yürütme yetkisi ve görevi
Madde 8 – Yürütme yetkisi ve görevi,
Cumhurbaşkanı (…)[7]
tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.
IX. Yargı yetkisi
Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce
kullanılır. [8]
X. Kanun önünde eşitlik
Madde 10 – Herkes, dil,
ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve
erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini
sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle:
7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı
olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar,
yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve
gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir
kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet
organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…)[9]
kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü
Madde 11 – Anayasa
hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer
kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar
Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ KISIM
TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER
BİRİNCİ
BÖLÜM
Genel Hükümler
I. Temel hak ve
hürriyetlerin niteliği
Madde 12 – Herkes,
kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere
sahiptir.
Temel hak ve
hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve
sorumluluklarını da ihtiva eder.
II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
Madde 13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.)
Temel hak ve
hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde
belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu
sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik
Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
III. Temel hak
ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması
Madde 14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.)
Anayasada
yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti
ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa
hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve
hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde
sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde
yorumlanamaz.
Bu hükümlere
aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla
düzenlenir.
IV. Temel hak
ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması
Madde 15 – Savaş,
seferberlik (…)[10] veya
olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal
edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin
kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada
öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
Birinci
fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana
gelen ölümler (…)[11]
dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne
dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz
ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu
mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
V. Yabancıların durumu
Madde 16 – Temel hak ve
hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla
sınırlanabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Kişinin Hakları ve Ödevleri
I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı
Madde 17 – Herkes,
yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbi
zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne
dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.
Kimseye
işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya
veya muameleye tabi tutulamaz.
(…)[12]
meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir
tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın
bastırılması (…)[13] veya
olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında
silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen
öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.
II. Zorla çalıştırma yasağı
Madde 18 – Hiç kimse
zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve
şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki
çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke
ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi
niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.
III. Kişi hürriyeti ve güvenliği
Madde 19 – Herkes, kişi
hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve
şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce
verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine
getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün
gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim
altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın
yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası,
uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir
kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen
esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde
ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri
verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında
kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu
hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin
yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi
tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla
tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan
veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki
iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak
derhal, toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
(Değişik birinci cümle:
3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en
yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu
olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu
süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun
bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal (…)[14]
ve savaş hallerinde uzatılabilir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin
yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan
kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma
sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma
ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine
getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne
sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında
karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest
bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına
sahiptir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar
dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun
genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir.
IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması
A. Özel hayatın gizliliği
Madde 20 – Herkes, özel
hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel
hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5 md.)
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel
ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim
kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin
üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin
kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını
el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma
kendiliğinden kalkar.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes,
kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu
hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu
verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve
amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel
veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla
işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla
düzenlenir.
B. Konut dokunulmazlığı
Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.)
Kimsenin
konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin
yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve
buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz
saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
C. Haberleşme hürriyeti
Madde 22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.)
Herkes,
haberleşme hürriyetine sahiptir.
Haberleşmenin gizliliği esastır.
Millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel
ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim
kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça;
haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı
yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını
kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.
İstisnaların
uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.
V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti
Madde 23 – Herkes,
yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme
hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak,
sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat
hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla
kanunla sınırlanabilir.
(Değişik fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın
yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle
hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.
Vatandaş
sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.
VI. Din ve vicdan hürriyeti
Madde 24 – Herkes,
vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü
madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler
serbesttir.
Kimse,
ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini
açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve
suçlanamaz.
Din ve ahlak
eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve
ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler
arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin
kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse,
Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa,
din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama
amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince
kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti
Madde 25 – Herkes,
düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep
ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz;
düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini
söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve
yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın
haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü,
radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin
sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu
hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği,
Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez
bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet
sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret
veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek
sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine
getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. [15]
(Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.)
Haber ve
düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler,
bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi
açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve
usuller kanunla düzenlenir.
IX. Bilim ve sanat hürriyeti
Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe
öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına
sahiptir.
Yayma hakkı,
Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini
sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu madde
hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla düzenlenmesine
engel değildir.
X. Basın ve yayımla ilgili hükümler
A. Basın hürriyeti
Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez.
Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.
(Mülga ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.)
Devlet,
basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın
hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri
uygulanır.
Devletin iç
ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya
suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya
Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı,
yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu
suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım
hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça
yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu
kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir. Yetkili hakim bu
kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı
hükümsüz sayılır.
Yargılama
görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar
içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında
yayım yasağı konamaz.
Süreli veya
süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına
geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın
korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir.
Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde
yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde
onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya
süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde
genel hükümler uygulanır.
Türkiye'de
yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne,
Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı
yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir.
Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın
yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır.
B. Süreli ve
süresiz yayın hakkı
Madde 29 – Süreli veya
süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.
Süreli yayın
çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen
yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna
aykırılığının tespiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması için mahkemeye
başvurur.
Süreli
yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali kaynakları ve gazetecilik mesleği
ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve kanaatlerin
serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali
ve teknik şartlar koyamaz.
Süreli
yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı kurumların araç ve imkanlarından eşitlik
esasına göre yararlanır.
C. Basın araçlarının korunması
Madde 30- (Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.)
Kanuna uygun
şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın
araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya
işletilmekten alıkonulamaz.
D. Kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle
haberleşme araçlarından yararlanma hakkı
Madde 31 – Kişiler ve
siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve
yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve
usulleri kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/11
md.) Kanun, millî güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması
sebepleri dışında, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere
ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz.
E. Düzeltme ve cevap hakkı
Madde 32 – Düzeltme ve
cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya
kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve
kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve
cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hakim tarafından
ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar
verilir.
XI. Toplantı hak ve hürriyetleri
A. Dernek kurma hürriyeti
Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.)
Herkes,
önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma
hürriyetine sahiptir.
Hiç kimse
bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.
Dernek kurma
hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel
sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle
ve kanunla sınırlanabilir.
Dernek kurma
hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.
Dernekler,
kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten
alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya
suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede
sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile
yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin
onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu
idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Birinci
fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve
görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar
getirilmesine engel değildir.
Bu madde
hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.
B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)
Herkes,
önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü
düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve
gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel
ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla
sınırlanabilir.
Toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve
usuller kanunda gösterilir.
XII. Mülkiyet hakkı
Madde 35 – Herkes,
mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar,
ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet
hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler
A. Hak arama hürriyeti
Madde 36 – Herkes,
meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı
veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.[16]
Hiçbir
mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
B. Kanuni hakim güvencesi
Madde 37 – Hiç kimse
kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi
kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran
yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.
C. Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 38 – Kimse,
işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı
cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan
cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza
zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra
uygulanır.
Ceza ve ceza
yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
Suçluluğu
hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Hiç kimse
kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya
bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna
aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
Ceza
sorumluluğu şahsidir.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse,
yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı
özgürlüğünden alıkonulamaz.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra:
7/5/2004-5170/5 md.)
(Değişik onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası
ve genel müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi
hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı
Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(Değişik son fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası
Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere
vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
XIV. İspat hakkı
Madde 39 – Kamu görev
ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle
ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık,
isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat
isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının
anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına
bağlıdır.
XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması
Madde 40 – Anayasa ile
tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama
geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/16 md.) Devlet,
işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını
ve sürelerini belirtmek zorundadır.
Kişinin,
Resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da,
kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye
rücu hakkı saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
I. Ailenin korunması ve çocuk hakları[17]
Madde 41 – Aile, Türk
toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. [18]
Devlet,
ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile
planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır,
teşkilatı kurar.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk,
korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve
babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her
türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
Madde 42 – Kimse,
eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Öğrenim
hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
Eğitim ve
öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim
esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara
aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.
Eğitim ve
öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim
kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında
parasızdır.
Özel ilk ve
orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek
istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa
Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. )
Devlet,
maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri
amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları
sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri
alır.
Eğitim ve
öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili
faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçeden
başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana
dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında
okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların
tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri
saklıdır.
III. Kamu yararı
A.
Kıyılardan yararlanma
Madde 43 – Kıyılar,
Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Deniz, göl
ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil
şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.
Kıyılarla
sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu
yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.
B. Toprak mülkiyeti
Madde 44 – Devlet,
toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla
kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır.
Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın
genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer
toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla
dağıtılan topraklar bölünemez, miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez
ve ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu
şartların kaybı halinde, dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin
esaslar kanunla düzenlenir.
C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında
çalışanların korunması
Madde 45 – Devlet,
tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini
önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve
hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların
işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.
Devlet,
bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin
üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır.
D. Kamulaştırma
Madde 46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.)
Devlet ve
kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek
karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların
tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre,
kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma
bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir.
Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân
projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların
korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme
şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde,
taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak
ödenir.
Kamulaştırılan
topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının
bedeli, her halde peşin ödenir.
İkinci
fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş
kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz
uygulanır.
E. Devletleştirme ve Özelleştirme[19]
Madde 47 – Kamu hizmeti
niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde
devletleştirilebilir.
Devletleştirme
gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve
usulleri kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devletin,
kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde
bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller
kanunla gösterilir.
(Ek fıkra: 13/8/1999-4446/1 md.) Devlet,
kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen
yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya
tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla
belirlenir.
IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti
Madde 48 – Herkes,
dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler
kurmak serbesttir.
Devlet, özel
teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini,
güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.
V. Çalışma ile ilgili hükümler
A. Çalışma hakkı ve ödevi
Madde 49 – Çalışma,
herkesin hakkı ve ödevidir.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet,
çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için
çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye
elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli
tedbirleri alır.
(Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.)
B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı
Madde 50 – Kimse,
yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve
kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından
özel olarak korunurlar.
Dinlenmek,
çalışanların hakkıdır.
Ücretli
hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla
düzenlenir.
C. Sendika kurma hakkı
Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.)
Çalışanlar
ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve
menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve
üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme
haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten
ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika
kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi,
genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Sendika
kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.
(Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.)
İşçi
niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna
ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Sendika ve
üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel
niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.
D. Sendikal faaliyet
Madde 52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.)
VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt
A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı [20]
Madde 53 – İşçiler ve
işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma
şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş
sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra:
7/5/2010-5982/6 md.)
(Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar
ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu
sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu
Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu
kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu
sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar,
toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme
hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili,
çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.
B. Grev hakkı ve lokavt
Madde 54 – Toplu iş
sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev
hakkına sahiptirler. Bu hakkın
kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam
ve istisnaları kanunla düzenlenir.
Grev hakkı
ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti
tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
(Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)
Grev ve
lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla
düzenlenir.
Grev ve
lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda,
uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar
da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun
kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
Yüksek hakem
kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
(Mülga yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)
Greve
katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir
şekilde engellenemez.
VII. Ücrette adalet sağlanması
Madde 55 – Ücret emeğin
karşılığıdır.
Devlet,
çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer
sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/21
md.) Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik
durumu da gözönünde bulundurulur.
VIII. Sağlık, çevre ve konut
A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
Madde 56 – Herkes,
sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi
geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve
vatandaşların ödevidir.
Devlet,
herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve
madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek
amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu
görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak,
onları denetleyerek yerine getirir.
Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla
genel sağlık sigortası kurulabilir.
B. Konut hakkı
Madde 57 – Devlet,
şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde,
konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut
teşebbüslerini destekler.
IX. Gençlik ve spor
A. Gençliğin korunması
Madde 58 – Devlet,
istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında,
Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve
gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet,
gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve
benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri
alır.
B. Sporun
geliştirilmesi ve tahkim [21]
Madde 59 – Devlet, her
yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri
alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet
başarılı sporcuyu korur.
(Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor
federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin
kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu
kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.
X. Sosyal güvenlik hakları
A. Sosyal güvenlik hakkı
Madde 60 – Herkes,
sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet, bu
güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması
gerekenler:
Madde 61 – Devlet harp
ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda
kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
Devlet,
sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri
alır.
Yaşlılar,
Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve
kolaylıklar kanunla düzenlenir.
Devlet,
korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır.
Bu amaçlarla
gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.
C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları
Madde 62 – Devlet,
yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının
eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması,
anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için
gereken tedbirleri alır.
XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
Madde 63 – Devlet,
tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu
amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar
ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu
nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla
düzenlenir.
XII. Sanatın ve
sanatçının korunması
Madde 64 – Devlet,
sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının
korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için
gereken tedbirleri alır.
XIII. Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin
sınırları [22]
Madde 65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.)
Devlet,
sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin
amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde
yerine getirir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Siyasi Haklar ve Ödevler
I. Türk vatandaşlığı
Madde 66 – Türk
Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.
Türk babanın
veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga
ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.)
Vatandaşlık,
kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde
kaybedilir.
Hiçbir Türk,
vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan
çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan
çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma
hakları
Madde 67 – Vatandaşlar,
kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya
bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma
hakkına sahiptir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve
halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm
esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında
bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun,
uygulanabilir tedbirleri belirler.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz
yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına
sahiptir.
Bu hakların
kullanılması kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah
altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm
giyenler hariç ceza infaz
kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk
evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti
açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit
edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. [23]
(Ek fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçim
kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak
biçimde düzenlenir.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/24 md.) Seçim
kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl
içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
III. Siyasi partilerle ilgili hükümler
A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma
[24]
Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.)
Vatandaşlar,
siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma
hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak
gerekir.
Siyasi
partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi
partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri
içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin
bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne,
insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz;
sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve
yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.
Hakimler ve
savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve
kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından
işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları
ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar.
Yüksek
öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla
düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları
dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek
öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yüksek
öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar
kanunla düzenlenir
Siyasi
partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere
yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar
kanunla düzenlenir.
B. Siyasi partilerin uyacakları esaslar
Madde 69 – (Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.)
Siyasi
partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi
ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasi
partiler, ticari faaliyetlere girişemezler.
Siyasi
partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın
uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partilerin mal
edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun
denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda
gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken
Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği
kararlar kesindir.
Siyasi
partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine
Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasi
partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine
aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasi
partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden
ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir
odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar
verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25
md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun
bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan
veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki
grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği
yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde
işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa
Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu
fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya
tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli
kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasi
partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları
dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının
Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir
başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı
devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve
tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî
partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet
yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve
adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla
düzenlenir.
IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı
A. Hizmete girme
Madde 70 – Her Türk,
kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete
alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım
gözetilemez.
B. Mal bildirimi
Madde 71– Kamu
hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin
tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev
alanlar, bundan istisna edilemez.
V. Vatan hizmeti
Madde 72 – Vatan
hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya
kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı
kanunla düzenlenir.
VI. Vergi ödevi
Madde 73 – Herkes, kamu
giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi
yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi,
resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya
kaldırılır.
Vergi,
resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve
indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve
aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.[25]
VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine
başvurma hakkı [26]
Madde 74 – Vatandaşlar
ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar
kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili
makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
[27]
Kendileriyle
ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak
bildirilir.[28]
(Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu
idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Kamu
Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için
seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye
tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa,
bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü
oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede
sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu,
görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi
ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve
esaslar kanunla düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Yasama
I. Türkiye Büyük Millet Meclisi
A. Kuruluşu:
Madde 75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen altıyüz milletvekilinden oluşur.[29]
B. Milletvekili seçilme yeterliliği
Madde 76 – Onsekiz
yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. [30]
En az
ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, kamu
hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla
hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, ihtilas, irtikap,
rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı
iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve alım satımlara
fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa
vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik
suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile
milletvekili seçilemezler. [31] [32]
Hakimler ve
savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki
öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının
memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği
taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden
çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler.
C. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının
seçim dönemi [33]
Madde 77 – (Değişik: 21/1/2017-6771/4 md.)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde
yapılır.
Süresi biten
milletvekili yeniden seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığı
seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci
maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır.
D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler [34]
Madde 78 – Savaş
sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakma
sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem
tekrarlanabilir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir.
Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay
geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye
tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde
yapılmasına karar verilir.
Genel
seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz.
(Ek fıkra: 27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda
yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük
Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan
günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak
seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.
E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi
Madde 79 – Seçimler,
yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçimlerin
başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile
ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra
seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve
kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını
ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim
Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie
başvurulamaz. [35]
Yüksek Seçim
Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Yüksek Seçim
Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi
Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt
çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla
aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.
Yüksek Seçim
Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer
yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye
girmezler.
Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması, Cumhurbaşkanının halk
tarafından seçilmesi işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili
seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur. [36]
F. Üyelikle ilgili hükümler
1. Milletin temsili
Madde 80 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri
değil, bütün Milleti temsil ederler.
2. Andiçme
Madde 81 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
"Devletin
varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin
kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik
ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun
huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan
haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya
sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim
üzerine andiçerim".
3. Üyelikle bağdaşmayan işler
Madde 82 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara
bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya
ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları
ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve
Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının
ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında
görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya
dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya
onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla
düzenlenir.
4. Yasama dokunulmazlığı
Madde 83 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden,
Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının
teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında
tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Seçimden önce
veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı
olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır
cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış
olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır.
Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük
Millet Meclisine bildirmek zorundadır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza
hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik
süresince zamanaşımı işlemez.
Tekrar
seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden
dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile
ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
5. Milletvekilliğinin düşmesi [37]
Madde 84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.)
İstifa eden
milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin
kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme
kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur.
82 nci
maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte
ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu
durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir.
Meclis
çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim
günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis
Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine,
Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
(Mülga son fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.)
6. İptal istemi
Madde 85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.)
Yasama
dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü
maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması
hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün
içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya,
kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine
başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin
karara bağlar.
7. Ödenek ve yolluklar
Madde 86 – (Değişik birinci cümle:
21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk
ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir.
Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı,
yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı
ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri
devam eder.[38]
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek ve yolluklar, kendilerine T.C.
Emekli Sandığı tarafından bağlanan
emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez. [39]
Ödenek ve
yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir.
II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri
A. Genel olarak
Madde
87 – (Değişik: 21/1/2017-6771/5 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri,
kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini
görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek;
milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af
ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri
kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.
B. Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi
Madde 88 – Kanun teklif
etmeye (…)[40]
milletvekilleri yetkilidir.
Kanun (…)[41]
tekliflerinin Türkiye Büyük Millet
Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir.
C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması
Madde 89 – Cumhurbaşkanı,
Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar.
Yayımlanmasını
kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu
hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderir. (Ek cümle:
3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda,
Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir.
Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. [42]
Türkiye
Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu üye tamsayısının salt çoğunluğuyla
aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır; Meclis, geri gönderilen
kanunda yeni bir değişiklik yaparsa, Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar
Meclise geri gönderebilir. [43]
Anayasa
değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır.
D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
Madde 90 – Türkiye
Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak
andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir
kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
Ekonomik,
ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan
andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine
ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla,
yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından
başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur.
Milletlerarası
bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye
dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük
Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre
yapılan ekonomik, ticari veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren
andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.
Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında
birinci fıkra hükmü uygulanır.
Usulüne göre
yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar
hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne
göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası
andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle
çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
E. Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme
Madde 91 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
F. Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına
izin verme
Madde 92 – Milletlerarası
hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu
milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının
gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin
verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı
saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar
verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.
III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile
ilgili hükümler
A. Toplanma ve tatil
Madde 93 – (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11
md.) Türkiye
Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.
Meclis, bir
yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında (…)[44]
Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.
Meclis
Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine,
Meclisi toplantıya çağırır.
Ara verme
veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, öncelikle bu
toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez.
B. Başkanlık Divanı
Madde 94 – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen
Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık
Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında Divana
katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları Başkanlık için
aday gösteremezler.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim
yapılır. (Değişik ikinci cümle:
7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci
devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam
eder.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden, Meclisin
toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık Divanına bildirilir,
Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve
üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt
çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama
yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan
seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.
[45]
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin
adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde belirlenir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi
partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine;
görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar;
Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.
C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk işleri
Madde 95 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre
yürütür.
İçtüzük
hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı
oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti grupları, en
az yirmi üyeden meydana gelir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve
yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve
diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca Meclis
Başkanlığına tahsis edilir.
D. Toplantı ve karar yeter sayısı
Madde 96 – (Değişik birinci fıkra:
31/5/2007-5678/3 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil
bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük
Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt
çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye
tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.
(Mülga ikinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması
Madde 97 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde
tam olarak yayımlanır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar yapabilir, bu
oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararına
bağlıdır.
Meclisteki
açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce
başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir.
IV. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve
denetim yolları
(…)[46]
Madde 98 – (Değişik: 21/1/2017-6771/6 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması,
genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve
denetleme yetkisini kullanır.
Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek
için yapılan incelemeden ibarettir.
Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini
ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda
görüşülmesidir.
Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve
bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları
uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir.
Yazılı soru, yazılı olarak en geç onbeş gün içinde
cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara
yazılı olarak soru sormalarından ibarettir.
Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru
önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis
İçtüzüğü ile düzenlenir.
B. Gensoru
Madde 99 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Meclis soruşturması
Madde 100 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
İKİNCİ BÖLÜM
Yürütme
1. Cumhurbaşkanı
A. Adaylık ve seçimi [47]
Madde 101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.)
Cumhurbaşkanı,
kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine
sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının
görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığına,
siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların
tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en
az yüzbin seçmen aday gösterebilir.
Cumhurbaşkanı
seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.
Genel oyla
yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı
seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci
pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki
aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir.
İkinci
oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime
katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya
göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması
halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt
çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli
oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.
Seçimlerin
tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut
Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanlığı
seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
B. Seçimi
Madde 102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Andiçmesi
Madde 103 – Cumhurbaşkanı,
görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde
andiçer:
"Cumhurbaşkanı
sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez
bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya,
hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik
Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma
ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden
yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini
korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için
bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve
şerefim üzerine andiçerim."
D. Görev ve yetkileri
Madde 104 – (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.)
Cumhurbaşkanı
Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.
Cumhurbaşkanı,
Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini
temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu
çalışmasını temin eder.
Gerekli
gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde
açılış konuşmasını yapar.
Ülkenin iç
ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir.
Kanunları
yayımlar.
Kanunları
tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir.
Kanunların,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin
Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa
Mahkemesinde iptal davası açar.
Cumhurbaşkanı
yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir.
Üst kademe
kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına
ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler.
Yabancı
devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye
Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder.
Milletlerarası
andlaşmaları onaylar ve yayımlar.
Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar.
Milli
güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil
eder.
Türk Silahlı
Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir.
Sürekli
hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya
kaldırır.
Cumhurbaşkanı,
yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir.
Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel
haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve
ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran
kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.
Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde,
kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun
çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir.
Cumhurbaşkanı,
kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla,
yönetmelikler çıkarabilir.
Kararnameler
ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede
yayımlandıkları gün yürürlüğe girer.
Cumhurbaşkanı,
ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer
görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.
E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu [48]
Madde 105 – (Değişik: 21/1/2017-6771/9 md.)
Cumhurbaşkanı
hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye
tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması
istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının
beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.
Soruşturma
açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri
oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri
adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak
onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma
sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar.
Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve
kesin bir süre verilir.
Rapor
Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından
itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi,
üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir.
Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir
defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin
olarak tamamlanır.
Hakkında
soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.
Yüce Divanda
seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer.
Cumhurbaşkanının
görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten
sonra da bu madde hükmü uygulanır.
F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet
ve bakanlar [49]
Madde 106 – (Değişik: 21/1/2017-6771/10 md.)
Cumhurbaşkanı,
seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir.
Cumhurbaşkanlığı
makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde
Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı
Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi
de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla
kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine
kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu
süre dönemden sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin
yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının
hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden
ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve
Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
Cumhurbaşkanı
yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar
arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı
yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet
Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı
yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer.
Cumhurbaşkanı
yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı
yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri
iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun
vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir
ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma
açılmasına karar verebilir.
Soruşturma
açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri
oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri
adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak
onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma
sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar.
Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve
kesin bir süre verilir.
Rapor
Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından
itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi,
üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir.
Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir
defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin
olarak tamamlanır.
Bu kişilerin
görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen
suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci
fıkra hükümleri uygulanır.
Yüce Divanda
seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın
görevi sona erer.
Cumhurbaşkanı
yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama
dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır.
Bakanlıkların
kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve
taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.
G. Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği
Madde 107 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
H. Devlet Denetleme Kurulu
Madde 108 – İdarenin
hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin
sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme
Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve
sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü
kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki
işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda,
her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar. [50]
(…) [51]
yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.
Devlet
Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır. [52]
Devlet
Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük işleri,
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [53]
II. Bakanlar Kurulu
A. Kuruluş
Madde 109 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
B. Göreve başlama ve güvenoyu
Madde 110 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Görev sırasında güvenoyu
Madde 111 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
D. Görev ve siyasi sorumluluk
Madde 112 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar
Madde 113 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu
Madde 114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
G. Tüzükler
Madde 115 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı
seçimlerinin yenilenmesi [54]
Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin
yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel
seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının
seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi
genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının
ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi
halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.
Seçimlerinin
birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve
görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam
eder.
Bu şekilde
seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.
İ. Milli Savunma
1. Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı
Madde 117 – Başkomutanlık,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı
tarafından temsil olunur.
Milli
güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına
hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Cumhurbaşkanı
sorumludur. [55]
Cumhurbaşkanınca
atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta
Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. [56]
(Mülga dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
(Mülga beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
2. Milli Güvenlik Kurulu
Madde 118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32
md.) Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı
yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri
komutanlarından kurulur. [57]
Gündemin
özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri
alınabilir.
(Değişik birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî
Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve
uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun
sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirir. Kurulun, Devletin
varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve
güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar
Cumhurbaşkanınca değerlendirilir. [58]
[59]
Milli
Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Genelkurmay
Başkanının önerileri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir. [60]
Cumhurbaşkanı
katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının
başkanlığında toplanır. [61]
Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle düzenlenir. [62]
III. Olağanüstü hal yönetimi [63]
(…) [64]
(…) [65]
Madde 119 – (Değişik: 21/1/2017-6771/12 md.)
Cumhurbaşkanı;
savaş, savaşı gerektirecek bir durumun başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma,
vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve
milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet
hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri
ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet
olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya
tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması
hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere
olağanüstü hal ilan edebilir.
Olağanüstü
hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye
Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli
gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya
olağanüstü hali kaldırabilir.
Cumhurbaşkanının
talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere
süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.
Olağanüstü
hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile
15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı
veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin
nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.
Olağanüstü
hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü
maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi
olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu
kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.
Savaş ve
mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç
olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri
üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi
halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden
yürürlükten kalkar.
2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin
ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı
Madde 120 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme
Madde 121 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali
Madde 122 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
IV. İdare
A. İdarenin esasları
1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
Madde 123 – İdare,
kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş
ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur. [66]
2. Yönetmelikler
Madde 124 – Cumhurbaşkanı,
bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren
kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve
bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. [67]
Hangi
yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.
B. Yargı yolu
Madde 125 – İdarenin her
türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek hüküm: 13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya
milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime
ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
(…) (Ek cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) (…)[68]
Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma
hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.
İdari
işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
(Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı
yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı
olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme
görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine
getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir
yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdari
işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve
idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi
durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun,
olağanüstü hallerde, (…)[69]
seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık
nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi
eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
C. İdarenin kuruluşu
1. Merkezi idare
Madde 126 – Türkiye,
merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu
hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere
ayırılır.
İllerin
idaresi yetki genişliği esasına dayanır.
Kamu hizmetlerinin
görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi
idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla
düzenlenir.
2. Mahalli idareler
Madde 127 – Mahalli
idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını
karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene
kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu
tüzelkişileridir.
Mahalli
idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun
olarak kanunla düzenlenir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli
idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.)
Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Mahalli
idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin
itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur.
Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya
kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini,
İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.
Merkezi
idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü
ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması,
toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması
amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine
sahiptir.
Mahalli
idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında
Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve
kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla
düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.
[70]
D. Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler
1. Genel ilkeler
Madde 128 – Devletin,
kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare
esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği
asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların
ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla
düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12
md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri
saklıdır.
Üst kademe
yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.
2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında
güvence
Madde 129 – Memurlar ve
diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla
yükümlüdürler.
Memurlar ve
diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve
bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin
cezası verilemez.
(Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin
kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı
Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.
Memurlar ve
diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan
tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği
şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.
Memurlar ve
diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza
kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun
gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır.
E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları
1. Yükseköğretim kurumları
Madde 130 – Çağdaş
eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin
ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı
çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık
yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu
tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından
kanunla kurulur.
Kanunda
gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile
vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim
kurumları kurulabilir.
Kanun,
üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.
Üniversiteler
ile öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve
yayında bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve
milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma
serbestliği vermez.
Üniversiteler
ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik
hizmetleri Devletçe sağlanır.
Kanunun
belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise
Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır.
Üniversite
yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun
veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne
suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.
Üniversitelerin
hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra
Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu
esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir.
[71]
Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların
seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin
gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri,
unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme,
üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile
ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve
alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve
ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları
koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının
görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş
bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve
üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla
düzenlenir.
Vakıflar
tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki
akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden,
Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen
hükümlere tabidir.
2. Yükseköğretim üst kuruluşları
Madde 131 – Yükseköğretim
kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek,
yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma
faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler
doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen
kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının
yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
(Değişik ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim
Kurulu, üniversiteler tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme
usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde
başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca
atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.
[72]
Kurulun
teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.
3. Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi
olanlar
Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve
emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine
tabidir.
F. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve
kamuyla ilişkili haber ajansları [73]
Madde 133 - (Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.)
Radyo ve
televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek şartlar
çerçevesinde serbesttir.
(Ek fıkra:
21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve
denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur.
Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının
ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna
düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve
yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla
düzenlenir.
Devletçe
kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu
tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının
tarafsızlığı esastır.
G. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Madde 134 – Atatürkçü
düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk
dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak
amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve
desteğinde, Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma
Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden
oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu" kurulur. [74]
Türk Dil
Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde belirtilen mali
menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir.
Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve
özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla
düzenlenir.
H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
Madde 135 – Kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup
olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini
kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak,
meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü
ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile
kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen
usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu
tüzelkişilikleridir.
Kamu kurum
ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde
çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday
gösteremezler.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla
düzenlenir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları
dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine,
kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme
kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak,
milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin
yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir
merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile
yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli
hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi
halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
İ. Diyanet İşleri Başkanlığı
Madde 136 – Genel idare
içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün
siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi
amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.
J. Kanunsuz emir
Madde 137 – Kamu
hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden
aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine
aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak,
üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir;
bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. [75]
Konusu suç
teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse
sorumluluktan kurtulamaz.
Askeri
hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin
korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yargı
I. Genel hükümler
A. Mahkemelerin bağımsızlığı
Madde 138 – Hakimler,
görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı
kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir
organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve
hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde
bulunamaz.
Görülmekte
olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile
ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme
organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve
idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine
getirilmesini geciktiremez.
B. Hakimlik ve savcılık teminatı
Madde 139 – Hakimler ve
savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce
emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de
olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten
çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık
bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte
kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar
saklıdır.
C. Hakimlik ve savcılık mesleği
Madde 140 – Hakimler ve
savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu
görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür.
Hakimler,
mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa
ederler.
Hakim ve
savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri,
meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli
olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin
cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri
suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi,
meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik halleri ve meslek içi
eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı
esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Hakimler ve
savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin
yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hakimler ve
savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
Hakimler ve
savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.
Hakim ve
savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve
savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait
esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hakimlere ve
savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar.
D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması
Madde 141 – Mahkemelerde
duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı
yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli
kıldığı hallerde karar verilebilir.
Küçüklerin
yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur.
Bütün
mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Davaların en
az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.
E. Mahkemelerin kuruluşu
Madde 142 – Mahkemelerin
kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla
düzenlenir.
(Ek fıkra: 21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin
mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker
kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla
görevli askerî mahkemeler kurulabilir.
F. Devlet Güvenlik Mahkemeleri
Madde 143 – (Mülga: 7/5/2004-5170/9 md.)
G. Adalet hizmetlerinin denetimi [76]
Madde 144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.)
Adalet
hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca
denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç
denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri
eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
H. Askeri yargı
Madde 145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
II. Yüksek mahkemeler
A. Anayasa Mahkemesi
1. Kuruluşu
Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.)
Anayasa
Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. [77]
Türkiye
Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve
üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi
ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday
içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde
yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte
iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada
salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü
oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı;
üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay (…)[78]
genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için
gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi
Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk,
iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından
göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest
avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış
Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
Yargıtay,
Danıştay (…)[79] ve
Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi
üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…)[80]
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest
avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…)[81]
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
Anayasa
Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla;
yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını
kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe
yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen
çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış
olması şarttır.
Anayasa
Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile
dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden
seçilebilirler.
Anayasa
Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî veya özel hiçbir görev
alamazlar.
2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi [82]
Madde 147 – (Değişik birinci fıkra:
7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa
Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa
Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını
doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi
dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla
düzenlenir.
Anayasa
Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir
suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından
yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi
üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
3. Görev ve yetkileri [83]
Madde 148 – Anayasa
Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu
denetler ve bireysel başvuruları karara
bağlar. Anayasa
değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak,
olağanüstü hallerde (…)[84]
ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas
bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Kanunların
şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp
yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve
ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır.
Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten
itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası
açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Herkes,
Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal
edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için
olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel
başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel
başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Anayasa
Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını,
bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…)[85]
Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve
Savcılar (…)[86]
Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı
Yüce Divan sıfatıyla yargılar. [87]
[88]
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay
Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları (…)[89]
da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.
Yüce
Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili
yapar.
(Değişik beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel
Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.
Anayasa
Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir.
4. Çalışma ve yargılama usulü
Madde 149 – (Değişik: 7/5/2010-5982/19 md.)
Anayasa
Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili
başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının
veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az on üye ile
toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel
başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir. [90]
Siyasî
partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan
sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular
ise bölümlerce karara bağlanır.
Anayasa
değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından
yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte
iki oy çokluğu şarttır.
Şekil
bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip
karara bağlanır.
Anayasa
Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan,
başkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma
esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle
düzenlenir.
Anayasa
Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya
üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar
verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını
dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve
siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya
tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.
5. İptal davası
Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların
belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla
Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı,
Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki
siyasi parti grubuna ve üye tamsayısının en
az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. (Mülga
son cümle: 21/1/2017-6771/16 md.) [91]
6. Dava açma süresi
Madde 151 – Anayasa Mahkemesinde doğrudan
doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış
gün sonra düşer. [92]
7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri
sürülmesi
Madde 152 – Bir davaya
bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı
kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin
ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa
Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. [93]
Mahkeme,
Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia, temyiz merciince esas
hükümle birlikte karara bağlanır.
Anayasa
Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını
verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki
kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas
hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa
Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede
yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya
aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.
8. Anayasa Mahkemesinin kararları
Madde 153 – Anayasa
Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan
açıklanamaz.
Anayasa
Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir
hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol
açacak biçimde hüküm tesis edemez. [94]
Kanun,
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da
bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte
yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe
gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu
tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
[95]
İptal
kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun (…)[96]
teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal
kararları geriye yürümez.
Anayasa
Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı
organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.
B. Yargıtay
Madde 154 – Yargıtay,
adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine
bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen
belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Yargıtay
üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları ile
bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…)[97]
Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir.
Yargıtay
Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri
arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli
oyla dört yıl için seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun
kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından
Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden
seçilebilirler.
Yargıtayın
kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile
Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim
usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre
kanunla düzenlenir.
C. Danıştay
Madde 155 – Danıştay,
idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine
bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen
belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
(Değişik ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay,
davaları görmek, (…)[98]
kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay
içinde düşüncesini bildirmek, (…)[99]
idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla
görevlidir.
Danıştay
üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları ile bu
meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar (…)[100]
Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı;
tarafından seçilir.
Danıştay
Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi üyeleri arasından
Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl
için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Danıştayın,
kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile
üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idari yargının özelliği, mahkemelerin
bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
D. Askeri Yargıtay
Madde 156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
E. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
Madde 157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
F. Uyuşmazlık Mahkemesi
Madde 158 – Uyuşmazlık
Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm
uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. [101]
Uyuşmazlık
Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla
düzenlenir. Bu mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri
arasından görevlendirilen üye yapar.
Diğer
mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa
Mahkemesinin kararı esas alınır.
III. Hakimler ve Savcılar (…)[102]
Kurulu
Madde 159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.)
Hâkimler ve
Savcılar (…)[103]
Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur
ve görev yapar.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve
Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun
Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.
Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren
nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi
birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş
idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay
üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen
yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile
avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim
üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi
ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet
Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis
Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç
adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday
belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının
beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her
bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday
belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından
belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim
yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada
seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan
iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört
yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir.
(Değişik fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği
seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır.
Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda,
boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.
Kurulun,
Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki (…)[104]
üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir
görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve
seçilemezler.
Kurulun
yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin
çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve
daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden
bir kısmını başkanvekiline devredebilir.
Kurul, adlî
ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme,
geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte
kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme,
görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin
kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini
karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine
getirir.
Hâkim ve
savcıların görevlerini; kanun ve diğer mevzuata (hâkimler için idarî
nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme;
görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal
ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve
gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin
teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…)[105]
Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve
inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha
kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir.[106]
Kurulun
meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı
mercilerine başvurulamaz.
Kurula bağlı
Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan
Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul
müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve
savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir.
Adalet
Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak
çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı
mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet
Bakanına aittir.
Kurul
üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin
görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları,
dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların
incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla
düzenlenir.
IV. Sayıştay
Madde 160 – Sayıştay,
merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik
kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet
Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme
bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini
yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı
bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu
kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz. [107]
Vergi,
benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları
arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.
(Ek üçüncü
fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve
işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır.
Sayıştayın
kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları,
ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve
üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.
(Mülga son fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.)
DÖRDÜNCÜ
KISIM
MALİ VE EKONOMİK HÜKÜMLER
BİRİNCİ
BÖLÜM
Mali Hükümler
I. Bütçe
A. Bütçe ve kesinhesap [108]
Madde 161 – (Değişik: 21/1/2017-6771/15 md.)
Kamu idarelerinin
ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları
yıllık bütçelerle yapılır.
Malî yıl
başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü
ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve
usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında
hiçbir hüküm konulamaz.
Cumhurbaşkanı
bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun
ellibeş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî
yılbaşına kadar karara bağlanır.
Bütçe
kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu
çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe
kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme
oranına göre artırılarak uygulanır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında
düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı
veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar.
Genel
Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme
yapılmaksızın okunur ve oylanır.
Merkezî
yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir.
Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair
bütçe kanununa hüküm konulamaz.
Carî yıl
bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen
yılların bütçelerine malî yük getiren tekliflerde, öngörülen giderleri
karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur.
Merkezî
yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak
en geç altı ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine
sunulur. Sayıştay genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun
teklifinin verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Meclise sunar.
Kesinhesap
kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine
verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve
hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez.
Kesinhesap
kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşülür ve karara
bağlanır.
B. Bütçenin görüşülmesi
Madde 162 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Bütçelerde değişiklik yapılabilme esasları
Madde 163 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
D. Kesinhesap
Madde 164 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi
Madde 165 – Sermayesinin
yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu
kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi
esasları kanunla düzenlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ekonomik Hükümler
I. Planlama;
Ekonomik ve Sosyal Konsey [109]
Madde 166 – Ekonomik,
sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde
dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve
değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla
gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Planda milli
tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi
sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda
toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde
kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre
gerçekleştirilir.
Kalkınma
planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmasına,
uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin
önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve
sosyal politikaların oluşturulmasında Cumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş
bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal
Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir. [110]
II. Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi
Madde 167 – Devlet,
para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli
işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya
anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.
Dış
ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat,
ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler
dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla
Cumhurbaşkanına yetki verilebilir. [111]
III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve
işletilmesi
Madde 168 – Tabii
servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların
aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre
için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın
arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya
doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır.
Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe
yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.
IV. Ormanlar ve orman köylüsü
A. Ormanların korunması ve geliştirilmesi
Madde 169 – Devlet,
ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar
ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu
yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi
Devlete aittir.
Devlet
ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe
yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu
yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara
zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip
edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için
genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak
amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Orman olarak
muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım
alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile
31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak
kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında
veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir,
kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında
daraltma yapılamaz.
B. Orman köylüsünün korunması
Madde 170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki
köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması
bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın
işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen
bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim
ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti
ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen
veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya
edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir.
Devlet, bu
halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını
kolaylaştırıcı tedbirleri alır.
Orman
içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal
ağaçlandırılır.
V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi
Madde 171 – Devlet,
milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını
ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak
tedbirleri alır.
(Mülga son fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.)
VI. Tüketiciler ile esnaf ve sanatkarların korunması
A. Tüketicilerin korunması
Madde 172 – Devlet,
tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini
koruyucu girişimlerini teşvik eder.
B. Esnaf ve sanatkarların korunması
Madde 173 – Devlet,
esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır.
BEŞİNCİ
KISIM
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
I. İnkılap kanunlarının korunması
Madde 174 – Anayasanın
hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve
Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda
gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte
yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz
ve yorumlanamaz:
1. 3 Mart
1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;
2. 25
Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun;
3. 30
Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine
ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;
4. 17 Şubat
1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme
akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı
kanunun 110 uncu maddesi hükmü;
5. 20 Mayıs
1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;
6. 1
Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki
hakkında Kanun;
7. 26
Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve
Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun;
8. 3
Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair
Kanun.
ALTINCI
KISIM
GEÇİCİ HÜKÜMLER
Geçici Madde 1 – Anayasanın halkoylaması sonucu,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilanı ile
birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet
Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa
ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18
Eylül 1980 tarihinde Devlet Başkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi
yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada öngörülen hükümlere
göre yapılır.
Cumhurbaşkanı,
ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık
Divanı oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül
etmiş olan Milli Güvenlik Konseyinin Başkanlığını da yürütür.
İlk
milletvekili genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp
göreve başlayıncaya kadar geçecek süre içinde, Cumhurbaşkanlığının herhangi bir
surette boşalması halinde, Milli Güvenlik Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye
Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye
kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve O'nun Anayasadaki bütün görevlerini
yerine getirir ve yetkilerini kullanır.
Geçici Madde 2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı
Kanunla kuruluşu gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak
hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk genel
seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını
oluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı
Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir.
Anayasanın
kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi
Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması
usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi,
altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli
Güvenlik Konseyi Üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar.
Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and
yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına
sahip olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki
varlığı sona erer.
Cumhurbaşkanlığı
Konseyinin görevleri şunlardır:
a) Türkiye
Büyük Millet Meclisince kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada
yazılı temel hak ve hürriyetlere ve ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk
inkılaplarının, milli güvenliğin ve kamu düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo -
Televizyon Kurumuna, Milletlerarası andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet
gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime,
sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen
diğer kanunları Cumhurbaşkanına tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde
incelemek;
b)
Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği süre içinde:
Milletvekili
genel seçimlerinin yenilenmesine, olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına
ve alınacak tedbirlere, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve
gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine
ilişkin konuları incelemek ve görüş
bildirmek;
c)
Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış güvenlik ile gerekli görülen diğer
konularda inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına
sunmak.
Geçici Madde 3 – Anayasaya
göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye Büyük Millet
Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte:
a) 27 Ekim
1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun,
b) 12 Aralık
1980 gün ve 2356 sayılı Milli Güvenlik Konseyi Hakkında Kanun,
c) 29
Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun,
Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki
varlıkları sona erer.
Geçici Madde 4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4
md.) [112]
Geçici Madde 5 – Yapılacak
ilk milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip
eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet
Meclisi binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı
Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri andiçerler.
Geçici Madde 6 – Anayasaya
göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi
içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce
yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
Geçici Madde 7 – İlk
milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, yeni
Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi
devam eder.
Geçici Madde 8 – Anayasa ile
kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve
işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi
öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin
görev süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen
Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar
çıkartılır.
Geçici Madde 9 – İlk genel
seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı
kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde
Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki
kanunu, aynen kabul edip tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye
tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir.
Geçici Madde 10 – Mahalli
İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen
bir yıl içinde yapılır.
Geçici Madde 11 – Anayasanın
halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi
olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince
belli görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı
kalır.
Anayasa
Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar boşalan asıl üye kadrosuna,
asıl ve yedek üye sayısı toplamı onbeşe ininceye kadar da boşalan yedek üye
kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı
sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının onbirden, asıl ve yedek üye sayıları
toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasanın
kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur.
Anayasa
Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve
44 sayılı Kanunun öngördüğü toplanma yeter sayısı uygulanır.
Geçici Madde 12 – 13/5/1981
gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci
maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730
sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici
madde uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine;
6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve
daire başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri
dönem için bu görevlerine devam ederler.
6/1/1982 gün
ve 2576 sayılı Kanunun geçici maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine
atamalara ilişkin hükümleri de saklıdır.
Geçici Madde 13 – Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek
üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde
yapılır.
Seçilen
üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul, toplantı yeter sayısını oluşturacak
yedek üyenin katılmasıyla çalışmalarını yapar.
Geçici Madde 14 – Sendikaların
gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin yükümlülükleri,
Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine
getirilir.
Geçici Madde 15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24
md.)
Geçici Madde 16 – Anayasanın
halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy
kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti
olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden
beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer
halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar.
Geçici Madde 17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.)
Bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde, Anayasanın 67 nci
maddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi
Kanununun bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin
hükümleri bakımından uygulanmaz.
Geçici Madde 18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.)
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye
sıfatını kazanır.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet
Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının
gösterecekleri üçer aday içinden seçer.
Türkiye
Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi için aday göstermek amacıyla;
a) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı
adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar
Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün
içinde Sayıştay Genel Kurulunca seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (…)[113]
oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş
sayılır.
b) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar
Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş
gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru
tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği
Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından seçim
yapılır. Her bir baro başkanının (…)[114]
oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş
sayılır.
c) (a) ve
(b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş
sayılanların isimleri seçimin yapıldığı günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye
Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
bildirilir.
ç) (c) bendi
uyarınca yapılan bildirimden itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada
üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu
aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan
iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye
seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı,
birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin
boşalmasından sonra Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim
kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim
üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden seçer.
Anayasa
Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi
kontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde
bulundurulur.
Anayasa
Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş
oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler.
Bireysel
başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama
kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir.
Geçici Madde 19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.)
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve
usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir:
a)
Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan;
yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…)[115]
dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…)[116]
ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87
sayılı Kararı ile.)
b) Yargıtay
Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci
Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde
adaylar Birinci Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden
itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay
üyesinin (…)[117] oy
kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye
seçilmiş olur.
c) Danıştay
Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı
adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar
Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün
içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (…)[118]
oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek
üye seçilmiş olur.
ç) Türkiye
Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren yedi gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık
başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar
Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün
içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu seçim yapar. Her üyenin (…)[119]
oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek
üye seçilmiş olur.
d) Yedi asıl
ve dört yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren
nitelikleri yitirmemiş olan adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı
hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde
seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek
Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân eder. İlân tarihinden itibaren üç gün
içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği
günden itibaren iki gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adayların başvurularını
inceler ve aday listesini belirleyerek ilân eder. Takip eden iki gün içinde bu
listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz süresinin sona erdiği günden itibaren
iki gün içinde itirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân
edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği tarihten
sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi
altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve ilçelerinde görev yapan hâkim ve
savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde oy kullanacak hâkim ve
savcıların sayısına göre sandık kurulları oluşturur. Sandık kurullarının işlem,
tedbir ve kararlarına karşı yapılan şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca
karara bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu
tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için
tahsis edilmiş bir internet sitesinde yayımlayabilirler. (İptal onbirinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.:
2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy alan adaylar
sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili
diğer hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu,
oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde uygun göreceği il
seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde,
26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanunun bu bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
e) Üç asıl
ve iki yedek üye birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri
yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve
savcıları tarafından Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir.
Bölge idare mahkemelerinin bulunduğu illerde, il seçim kurulunun yönetim ve
denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı
çevresi içerisinde kalan yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy
kullanır. Bu seçimler hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır.
Birinci
fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki
otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve
Danıştaydan gelen asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları
sürenin sonuna kadar devam eder. Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev
süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler;
Danıştaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine birinci
fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler, sırayla göreve başlarlar.
Birinci
fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca
göreve başlayanların görev süresi, birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e)
bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul üyelerinin görev süresinin bittiği
tarihte sona erer.
İlgili
kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire başkanı için ilgili mevzuatında
öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile emeklilik hakkından aynen
yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl üyelerine, (30000)
gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu
bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir.
İlgili
kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu;
a) Anayasa
hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul
şeklinde çalışır.
b) İkinci
fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı tarihten itibaren bir hafta
içinde Adalet Bakanının başkanlığında toplanır ve bir geçici Başkanvekili
seçer.
c) En az
onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir.
ç)
Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür.
Kurul
müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya kadar, mevcut adalet
müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet müfettişi sıfatıyla görev yaparlar.
Bu madde
hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır.
Geçici Madde 20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.)
Bu maddenin
Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya
soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet
başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama
dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri
hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde; Anayasa ve Adalet
komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama
dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması
amacıyla, yetkili merciine iade edilir.
Geçici Madde 21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.)
A) Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve
Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin
yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve
Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde,
27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi
birlikte yapılır.
B) Bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü
değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının
göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı
tarafından düzenlenir.
C) Anayasanın
159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu
üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar.
Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir.
Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin
sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu
oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş
olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu
almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye
belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı
usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe
kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine
göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut
Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren
ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri
halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine,
idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler
ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından
seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan
seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye
sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir.
D) Askerî
Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine
seçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar
üyelikleri devam eder.
E) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare
Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî
Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci
Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri
ve müktesepleri dikkate alınarak;
a) Hâkimler
ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hâkim veya savcı olarak
atanabilirler.
b) Aylık, ek
gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile
diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar,
bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî
Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay
Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik
hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle
ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Kaldırılan
askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi
aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise
ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay
içinde gönderilir.
F) Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde
kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan
yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça
geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında
152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur.
G) Kanunlar
ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili
mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır.
H)
Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile
Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz.
YEDİNCİ
KISIM
SON HÜKÜMLER
I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve
halkoylamasına katılma:
Madde 175 – (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.)[120]
Anayasanın
değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri
tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki
teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü
Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.
Anayasanın
değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki
kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere
tabidir.
Cumhurbaşkanı
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye
Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye
tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu
halkoyuna sunabilir.
Meclisce üye
tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa
değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği
takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır.
Doğrudan
veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli
görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir.
Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili
maddeler Resmî Gazetede yayımlanır.
Halkoyuna
sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için,
halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması
gerekir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında,
bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen
hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da
karara bağlar.
Halkoylamasına,
milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin
için, kanunla para cezası dahil gerekli her türlü tedbir alınır.
II. Başlangıç ve kenar başlıklar
Madde 176 – Anayasanın
dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine
dahildir.
Madde kenar
başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki
sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz.
III. Anayasanın yürürlüğe girmesi
Madde 177 – Bu Anayasa,
halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması ile Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların
yürürlüğe girmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer.
a) İKİNCİ
KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve güvenliği, basın ve yayımla ilgili
hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri,
III.
Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler, toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve
lokavt ile ilgili hükümler,
Bu hükümler
yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve
her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe
girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli
Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları uygulanır.
b) İKİNCİ
KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma hakları ile siyasi partilerle ilgili
hükümler, bunlara dayalı olarak yeniden hazırlanacak Siyasi Partiler
Kanununun;
Seçme ve
seçilme hakkı ise yine bu hükümlere dayalı olarak hazırlanacak Seçim
Kanununun;
Yayımlanması
ile yürürlüğe girer.
c) ÜÇÜNCÜ
KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler;
Bu hükümler
ilk milletvekili genel seçimi sonucunun ilanı ile birlikte yürürlüğe girer.
Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin
hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri
saklı kalmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli
Güvenlik Konseyince yerine getirilir.
d) ÜÇÜNCÜ
KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri ile Devlet
Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli Savunma,
olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler ile
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet
Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasanın halkoylaması
sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe girer.
Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye
Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli idareler ile Devlet
Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile
yürürlüğe girer.
e) Anayasanın
halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve
mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması
veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin
işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan
Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince uygulanır.
f) Kesinhesap
kanunu tasarılarının görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci
fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren uygulanmaya başlanır.
18/10/1982
TARİHLİ VE 2709 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER [121]
1- 23/7/1995
tarihli ve 4121 sayılı Kanunun hükmüdür.
Madde 16 – Bu Kanunun
halkoylamasına sunulması halinde,
1 inci
maddesi,
2,3, 13 ve
15 inci maddeleri birlikte,
4 üncü
maddesi,
5 inci
maddesi,
6, 7 ve 14
üncü maddeleri birlikte,
8 inci
maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası birlikte,
9 ve 10 uncu
maddeleri birlikte,
11 inci
maddesi,
12 nci maddesi,
Ayrı ayrı
oylanır.
Halkoylaması,
ilk milletvekili genel seçimi ile birarada yapılır.
2– 13/8/1999
tarihli ve 4446 sayılı Kanunun hükmüdür.
Madde 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer ve halk oylamasına sunulması halinde 1 inci maddesi ayrı, 2 ve 3 üncü
maddeleri birlikte ayrı oylanır.
3– 3/10/2001 tarihli ve 4709
sayılı Kanunun hükümleridir.
Geçici Madde – A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile
Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz.
B) Bu
Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri
işleyenler hakkında uygulanmaz.
Madde 35- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır.
4– 27/12/2002
tarihli ve 4777 sayılı Kanunun hükmüdür.
Geçici Madde 1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67
nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi
içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz..
Madde 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer ve halk oylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır.
5– 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun hükmüdür.
MADDE 18 – Bu Kanun ile
Anayasanın;
a) 8, 15,
17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108,
109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü
maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118,
119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile
127 nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde
yapılan değişiklikler ile 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile
altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik,
150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166
ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F)
ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte,
b) 75, 77,
101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin
başladığı tarihte,
c)
Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan
“Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası
bakımından yayımı tarihinde,
yürürlüğe
girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.
2709 SAYILI
KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA
ANAYASA
MAHKEMESİ KARARLARININ
YÜRÜRLÜĞE
GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO
Değiştiren Kanunun/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası |
2709 Sayılı Kanunun Değişen/ İptal Edilen Maddeleri |
Yürürlüğe Giriş Tarihi |
3361 |
67, 75,
175, Geçici Madde 4 ve İşlenemeyen Hükümler |
Bu Kanun
6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır. |
3913 |
133 |
10/7/1993 |
4121 |
BAŞLANGIÇ
hükmü, 33, 52, 53, 67, 68, 69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, İşlenemeyen
Hüküm |
26/7/1995 |
75 |
İlk
milletvekili genel seçiminin başlangıcı tarihinden itibaren |
|
4388 |
143 |
18/6/1999 |
4446 |
47, 125,
155, İşlenemeyen Hükümler |
14/8/1999 |
4709 |
BAŞLANGIÇ
hükmü, 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46,
49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici Madde 15,
İşlenemeyen Hükümler |
17/10/2001 |
4720 |
86 |
1/12/2001 |
4777 |
76, 78, İşlenemeyen
Hükümler |
31/12/2002 |
5170 |
10, 15,
17, 30, 38, 87, 87, 90, 131, 143, 160, İşlenemeyen Hüküm |
22/5/2004 |
5370 |
133,
İşlenemeyen Hüküm |
23/6/2005 |
5428 |
130, 160,
161, 162, 163, İşlenemeyen Hüküm |
9/11/2005 |
5551 |
76,
İşlenemeyen Hüküm |
17/10/2006 |
5659 |
67,
İşlenemeyen Hüküm |
18/5/2007 |
5678 |
77, 79,
96, 101, 102, İşlenemeyen Hüküm |
Bu Kanun
21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna
ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanmıştır. |
5735 |
10, 42,
İşlenemeyen Hüküm |
23/2/2008 |
Anayasa
Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.:
2008/16, K.:
2008/116 sayılı Kararı |
10, 42 |
22/10/2008 |
5982 |
10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147,148, 149,
156, 157, 159, 166, Geçici Madde 15, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19,
İşlenemeyen Hüküm |
Bu Kanun
12/9/2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır. |
Anayasa K.:
2010/87 sayılı Kararı |
146, 159, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19 |
1/8/2010 |
6214 |
59, İşlenemeyen Hüküm |
29/3/2011 |
6718 |
Geçici Madde 20 |
8/6/2016 |
6771 |
9, 76, 78, 101 inci maddenin son fıkrasında
yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir”
ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü maddenin birinci, dördüncü, beşinci,
altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası bakımından, 127 nci maddenin üçüncü
fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci maddenin altıncı fıkrasındaki “, Askerî
Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten
kaldırılmasına dair değişiklik ile yedinci fıkrasındaki değişiklik, 149, 154,
155 inci maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158, 159, Geçici 21 inci maddenin
(F) ve (G) fıkraları haricindeki hükümleri |
27/4/2017 |
75, 77, 101 (Mevcut 101 inci maddenin son
fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği
kesilir” ibaresinin ilgası haricinde), 102 |
27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte
(30/4/2018) |
|
8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93,
96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114 üncü
maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgası bakımından, 115, 116, 117, 118,
119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 127 nci maddenin altıncı fıkrası, 131,
134, 137, 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı
fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresinin “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları,” şeklinde
değiştirilmesine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin
ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin (F) ve
(G) fıkraları |
27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve
başladığı tarihte (9/7/2018) |
[1] Bu Anayasa, Kurucu Meclis tarafından
18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli
ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına
sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de
yeniden yayımlanmıştır.
[2] 17/5/1987
tarihli ve 3361 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri, 6/9/1987
tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin 9/9/1987
tarihli ve 398 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[3] 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010
tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010
tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[4] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017
tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017
tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050
Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[5] Anayasanın Başlangıç
metni 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile
değiştirilmiştir.
[6] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hiçbir
düşünce ve mülahazanın” ibaresi “Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiştir.
[7] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve
Bakanlar Kurulu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[8] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir.
[9] 9/2/2008
tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkraya “bütün
işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden
yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Daha sonra bu ibare; Anayasa
Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile
iptal edilmiştir.
[10] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır.
[11] 7/5/2004
tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile, ölüm
cezalarının infazı” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.
[12] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın başında geçen, “Mahkemelerce verilen
ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibaresi madde metninden
çıkartılmıştır.
[13] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “,
sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[14] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “,
sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[15] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya “Bu hürriyetlerin
kullanılması,” ibaresinden sonra gelmek üzere “millî güvenlik, kamu düzeni,
kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti
ile bölünmez bütünlüğünün korunması,” ibaresi eklenmiştir.
[16] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkraya “savunma”
ibaresinden sonra gelmek üzere “ile adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir.
[17] Bu maddenin
kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[18] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkranın sonuna “ve eşler arasında eşitliğe
dayanır.” ibaresi eklenmiştir.
[19] Bu maddenin
kenar başlığı “E. Devletleştirme” iken, 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı
Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[20] Bu maddenin kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[21] Bu maddenin
kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214
sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[22] Bu maddenin kenar başlığı “XIII. Sosyal ve
ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 22 nci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[23] 3/10/2001 tarihli
ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “askerî
öğrenciler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “taksirli suçlardan hüküm giyenler
hariç” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan
“bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy
kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir.
[24] Bu maddenin
kenar başlığı “A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma” iken,
23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[25] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.
[26] Bu maddenin
kenar başlığı “VII. Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı
Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[27] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkraya
"Vatandaşlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık
esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi eklenmiştir.
[28] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
"sonucu" ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin"
ibaresi eklenmiştir.
[29] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beşyüzelli”
ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir.
[30] 13/10/2006
tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Otuz”
ibaresi “Yirmibeş” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 21/1/2017 tarihli ve 6771
sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde
değiştirilmiştir.
[31] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yükümlü
olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği
olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
[32] 7/12/2002
tarihli ve 4777 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde
değiştirilmiştir.
[33] Bu maddenin
kenar başlığı “C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi” iken, 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[34] Bu maddenin
kenar başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması
ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[35] 31/5/2007
tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “seçim
tutanaklarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı seçimi
tutanaklarını” ibaresi eklenmiştir.
[36] 31/5/2007
tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “halkoyuna
sunulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından
seçilmesi” eklenmiştir.
[37] Bu maddenin
kenar başlığı, “5. Üyeliğin düşmesi” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[38] 21/11/2001
tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın sonuna “Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile
ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam
eder.” ibaresi eklenmiştir.
[39] 21/11/2001
tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal
güvenlik kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir.
[40] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kurulu ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[41] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı
ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[42] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Yayımlanmasını" ibaresinden
sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi eklenmiştir.
[43] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “geri
gönderilen kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt
çoğunluğuyla” ibaresi eklenmiştir.
[44] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “,
doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine,” ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır.
[45] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu fıkrada geçen “on gün
içinde” ibareleri, “beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir.
[46] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin “A. Genel olarak”
şeklindeki kenar başlığı metinden çıkarılmıştır.
[47] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken, 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[48] Bu maddenin
kenar başlığı “E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” iken, 21/1/2017 tarihli ve
6771 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[49] Bu maddenin kenar başlığı “F.
Cumhurbaşkanına vekillik etme” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun
10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[50] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere
“idari soruşturma,” ibaresi eklenmiştir.
[51] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Silahlı Kuvvetler ve” ibaresi
madde metninden çıkarılmıştır.
[52] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden
Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve
üyeleri,” şeklinde değiştirilmiştir.
[53] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi
“Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.
[54] Bu maddenin
kenar başlığı “ H. Türkiye Büyük Millet
Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi” iken, 21/1/2017 tarihli ve
6771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[55] 21/1/2017 tarihli
ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu”
ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
[56] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkranın başına
“Cumhurbaşkanınca atanan” ibaresi eklenmiştir.
[57] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan, Genelkurmay Başkanı,
Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve
Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi
“Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından” şeklinde
değiştirilmiştir.
[58] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada bulunan;
“öncelikle dikkate alınır” ibaresi, “değerlendirilir” şeklinde
değiştirilmiştir.
[59] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına”
şeklinde, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde
değiştirilmiştir.
[60] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir.
[61] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir.
[62] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla”
ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.
[63] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, “III. Olağanüstü yönetim
usulleri” şeklindeki madde kenar başlığı metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[64]
21/1/2017 tarihli
ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu maddenin “A. Olağanüstü
haller” olan
kenar başlığı metinden çıkarılmıştır.
[65]
21/1/2017 tarihli
ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu maddenin “1. Tabii afet
ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı” olan kenar başlığı
metinden çıkarılmıştır.
[66] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak
kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.
[67] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanı”
şeklinde, “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde
değiştirilmiştir.
[68] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın
kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
[69] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[70] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.
[71] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçelerin” ibaresi “merkezi
yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiştir.
[72] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve
Bakanlar Kurulunca” ibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiştir.
[73] Bu maddenin
kenar başlığı “ F. Radyo ve televizyon
kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” iken, 21/6/2005 tarihli ve
5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[74] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana” şeklinde
değiştirilmiştir.
[75] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük”
ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir.
[76] Bu maddenin
kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982
sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[77] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi”
ibaresi “onbeş” şeklinde değiştirilmiştir.
[78] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir
üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır.
[79] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun
16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare
Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[80] 1/8/2010
tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
fıkranın birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak
bir aday için oy kullanabilir; …” ibaresi iptal edilmiştir.
[81] 1/8/2010
tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de her bir baro başkanı ancak bir
aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, iptal edilmiştir.
[82] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci
maddesiyle, bu maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona ermesi” iken, metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[83] 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci
fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar”
ibaresi eklenmiştir.
[84] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden
çıkarılmış; “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir.
[85] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî
Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[86] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[87] 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Cumhurbaşkanını,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanını,” ibaresi eklenmiştir.
[88] 21/1/2017 tarihli
ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu
üyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” şeklinde
değiştirilmiştir.
[89] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel
Komutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[90] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “oniki”
ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir.
[91] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmündeki
kararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde, “iktidar
ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi”
ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti
grubuna ve” şeklinde değiştirilmiştir.
[92] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun
hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde
değiştirilmiştir.
[93] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun
hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde
değiştirilmiştir.
[94] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin”
ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir.
[95] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun
hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde
değiştirilmiştir.
[96] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı
veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[97] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[98] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan
ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
[99] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük tasarılarını
incelemek,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[100] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[101] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi
“adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir.
[102] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında yer
alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[103] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[104] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer
alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[105] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[106] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere”
ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.
[107] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci
maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli dairelerin” ibaresi
“merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik
kurumlarının” şeklinde değiştirilmiştir.
[108] Bu maddenin
kenar başlığı “ A. Bütçenin hazırlanması
ve uygulanması” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 15 inci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[109]
Bu
maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982
sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[110] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.
[111] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.
[112] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde
yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu
Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[113] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.:
2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir.
[114] 1/8/2010
tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday
için…” ibaresi iptal edilmiştir.
[115] 1/8/2010
tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve
siyasal bilimler…” ibaresi iptal edilmiştir.
[116] 1/8/2010
tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin birinci cümlesinde yer alan “… üst kademe
yöneticileri…” ibaresi iptal edilmiştir.
[117] 1/8/2010
tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…”
ibaresi iptal edilmiştir.
[118] 1/8/2010
tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday
için…” ibaresi iptal edilmiştir.
[119] 1/8/2010
tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday
için…” ibaresi iptal edilmiştir.
[120] 25/3/1987
tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun,
6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
[121] Halkoylamasına
sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen
Geçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla
halkoylamasına sunulan metinden çıkarılmıştır.