AVUKATLIK
KANUNU
Kanun
Numarası :1136
Kabul
Tarihi :
19/3/1969
Yayımlandığı
Resmî Gazete : Tarih: 7/4/1969 Sayı: 13168
Yayımlandığı
Düstur : Tertip: 5 Cilt: 8 Sayfa: 1694
BİRİNCİ KISIM
Avukatlık
ve Avukat
Avukatlığın mahiyeti:
Madde 1 – Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest
bir meslektir.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/1 md.) Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe
temsil eder.
Avukatlığın amacı:
Madde 2 – (Değişik birinci fıkra: 2/5/2001
- 4667/2 md.) Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her
türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini
ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları,
hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Avukat bu amaçla hukuki
bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis
eder.
(Değişik üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/2 md.) Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile
kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta
şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı
olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu
kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla
yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekâletname ibrazına bağlıdır.
Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden
alınabilir.
İKİNCİ KISIM
Avukatlık
Mesleğine Kabul
Avukatlığa kabul şartları:
Madde 3 – (Değişik:
30/1/1979 - 2178/1 md.)
Avukatlık mesleğine kabul
edilebilmek için:[1]
a) Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olmak,
b) Türk hukuk
fakültelerinden birinden mezun olmak veya yabancı memleket hukuk fakültesinden
mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan
derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,
c) Avukatlık stajını
tamamlayarak staj bitim belgesi almış bulunmak,
d) (Ek : 2/5/2001 -
4667/3 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)[2]
e) Levhasına yazılmak
istenen baro bölgesinde ikametgâhı bulunmak,
f) Bu Kanuna göre
avukatlığa engel bir hali olmamak gerekir.
İstisnalar:
Madde 4 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/4 md.)
Adli, idari ve askeri
yargı hâkimlik ve savcılıklarında, Anayasa Mahkemesi raportörlüklerinde,
Danıştay üyeliklerinde, üniversiteye bağlı fakültelerin hukuk bilimi dersleri
dalında profesörlük, doçentlik, yardımcı doçentlik görevlerinde dört yıl, kamu
kurum ve kuruluşlarının hukuk müşavirliği görevinde on yıl süre ile hizmet
etmiş olanlarda 3 üncü maddenin (c) ve (d) bentlerinde yazılı koşullar aranmaz.
Türk vatandaşları ve Türk
uyruğuna kabul olunanlardan yabancı hukuk fakültelerinden mezun olup da,
geldikleri yerde dört yıl süreyle mahkemelerin her derecesinde hâkimlik,
savcılık veya avukatlık yapmış ve avukatlığı meslek edinmiş bulunanlar, 3 üncü
maddenin (b) bendinde yazılı olduğu biçimde Türk hukuk fakülteleri
programlarına göre noksan kalan derslerden usulüne uygun olarak yapılan
sınavlarda başarı göstermiş ve ayrıca Türkçe’yi iyi bilir oldukları da bir
sınavla anlaşılmış olmak kaydıyla, 3 üncü maddenin (c) ve (d) bentlerinde
yazılı koşulların dışında tutulurlar.
Birinci ve ikinci fıkrada
gösterilenlerin baro levhasına yazılmasında, 17 nci maddenin (1) ve (2)
numaralı bentlerinde yazılı belgelerden başka sicil özetlerinin onanmış bir
örneğinin de verilmesi gereklidir.
Avukatlığa kabulde engeller:
Madde 5 – Aşağıda yazılı durumlardan
birinin varlığı halinde, avukatlık mesleğine kabul istemi reddolunur:
a) (Değişik:
23/1/2008-5728/326 md.) Türk Ceza Kanununun 53
üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan
dolayı iki yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da Devletin güvenliğine karşı
suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)[3]
zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma,
suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık
suçlarından mahkûm olmak,
b) (Değişik: 22/1/1986
- 3256/2 md.) Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hâkim, memur veya
avukat olma niteliğini kaybetmiş olmak,
c) (İptal: Anayasa
Mahkemesi’nin 28/2/2013 tarihli ve E.: 2012/116, K.: 2013/32 sayılı Kararı
ile.)
d) Avukatlık mesleği ile
birleşemiyen bir işle uğraşmak,
e) Mahkeme kararı ile
kısıtlanmış olmak,
f) İflas etmiş olup da
itibarı iade edilmemiş bulunmak (Taksiratlı ve hileli müflisler itibarları iade
edilmiş olsa dahi kabul olunmazlar),
g) Hakkında aciz vesikası
verilmiş olup da bunu kaldırmamış bulunmak,
h) Avukatlığı sürekli
olarak gereği gibi yapmaya engel vücut veya akılca malul olmak.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/5 md.) Birinci fıkranın (a) bendinde sayılan yüz kızartıcı suçlardan biri ile
hüküm giymiş olanların cezası ertelenmiş, paraya çevrilmiş veya affa uğramış
olsa da avukatlığa kabul edilmezler.
(Değişik üçüncü fıkra:
22/1/1986 - 3256/2 md.) Adayın birinci fıkranın (a) bendinde yazılı cezalardan birini gerektiren
bir suçtan dolayı hakkında kamu davası açılmış olması halinde, avukatlığa alınması isteği
hakkındaki kararın bu kovuşturmanın sonuna kadar bekletilmesine karar
verilebilir.[4]
Şu kadar ki, ceza kovuşturmasının
sonucu ne olursa olsun avukatlığa kabul isteğinin geri çevrilmesi gereken
hallerde, sonuç beklenmeden istek karara bağlanır.
Baroya yazılma istemi:
Madde 6 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/6 md.)
(…)[5] 4
üncü maddedeki koşulları taşıyanlar başvurdukları baro levhasına yazılmalarını
dilekçe ile isteyebilirler.[6]
Karar:
Madde 7 – Baro yönetim kurulu, levhaya yazılma
istemi hakkında başvurma dilekçesinin varış tarihinden itibaren bir ay içinde
gerekçeli olarak karar vermekle ödevlidir.
Süresi içinde karar
verilmediği takdirde, adayın avukatlığa kabul istemi reddedilmiş sayılır. Bu
halde aday bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde Türkiye
Barolar Birliğine itiraz edebilir. İtiraz üzerine 8 inci madde hükmü kıyas yolu
ile uygulanır.
Redde veya kovuşturma sonuna kadar
beklenmesine dair karara itiraz:
Madde 8 – Baro Yönetim Kurulu, avukatlığa
kabul istemini reddettiği veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesine karar
verdiği takdirde bunun gerekçesini kararında gösterir. Gerekçeli karar adaya tebliğ
olunur.
Aday, bu karara karşı,
tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde, kararı veren baro vasıtasiyle
Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. Baro tarafından adaya, itiraz
tarihini tesbit eden bir belge verilir. Bu belge hiçbir vergi, harç ve resme
tabi değildir.
Türkiye Barolar Birliği,
itiraz üzerine dosya üzerinde gerekli incelemeleri yaptıktan sonra, itirazı
kabul veya reddeder. Türkiye Barolar Birliği itiraz tarihinden itibaren bir ay
içinde bir karar vermezse, itiraz reddedilmiş sayılır.
(Değişik dördüncü
fıkra: 2/5/2001 - 4667/7 md.) Baro yönetim kurullarının adayın levhaya yazılması hakkındaki
kararları, karar tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine
gönderilir. Türkiye Barolar Birliği kararın kendisine ulaştığı tarihten
itibaren bir ay içinde uygun bulma veya bulmama kararını ve itirazın kabul veya
reddi hakkındaki kararlarını onaylamak üzere karar tarihinden itibaren bir ay
içinde Adalet Bakanlığına gönderir. Bu kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı
tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar
onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı
kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye
Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar
Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde
onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği
tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
Baro yönetim kurulunun,
avukatlığı kabul isteminin reddi vaya kovuşturma sonuna kadar beklenmesi
hakkındaki kararları, süresi içinde itiraz edilmediği takdirde kesinleşir.
(Değişik altıncı
fıkra: 2/5/2001 - 4467/7 md.) Adalet Bakanlığının dördüncü fıkra uyarınca verdiği kararlara
karşı, Türkiye Barolar Birliği, aday ve ilgili baro; Adalet Bakanlığının uygun
bulmayıp bir daha görüşülmek üzere geri göndermesi üzerine Türkiye Barolar
Birliğince verilen kararlara karşı ise, Adalet Bakanlığı, aday ve ilgili baro
idari yargı merciine başvurabilir.
Barolar, kesinleşen
kararları derhal yerine getirmeye mecburdurlar.
Avukatlık ruhsatnamesi ve yemin:
Madde 9 – Avukatlık meslekine kabul edilen
adaya, ilgili baro tarafından bir ruhsatname verilir.
Avukatlığa kabul,
ruhsatnamenin verildiği andan itibaren hüküm ifade eder.
Aday böylece avukatlığa
kabul edildikten sonra (Avukat) unvanını kullanmak hakkını kazanır. Durum
Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
(Değişik dördüncü
fıkra: 13/1/2004 – 5043/1 md.) Ruhsatnameler ve avukat kimlikleri Türkiye Barolar Birliği
tarafından tek tip olarak bastırılır ve düzenlenir. 8 inci maddenin dördüncü
fıkrasında belirtilen şekilde Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca uygun
bulma kararı verildiğinde ruhsatnameler Birlik Başkanı ve ilgili Baro Başkanı
tarafından imzalanır. Avukat kimlikleri, tüm resmî ve özel kuruluşlar
tarafından kabul edilecek resmî kimlik hükmündedir.
Mesleke kabul edilen
avukata ruhsatname verilirken, baro yönetim kurulu önünde aşağıdaki şekilde
andiçtirilir:
(Değişik altıncı
fıkra: 2/5/2001 - 4667/8 md.) Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun
davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim.
Avukatın andiçtirildiği,
andın metnini de kapsıyan bir tutanağa bağlanır ve ilgilinin dosyasında
saklanır. Tutanak baro yönetim kurulu üyeleri ile birlikte andiçen avukat
tarafından imzalanır.
Ret kararının bildirilmesi:
Madde 10 – Avukatlık meslekine kabul edilmek için
baroya başvuran bir adayın bu isteminin reddine veya kovuşturma sonuna kadar
beklenmesine dair kararlar kesinleşince, ilgili baro, adayın adını diğer
barolara ve Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Bu halde, ret ve bekleme
sebepleri ortadan kalkmadıkça, hiçbir baro o kimseyi levhasına yazamaz.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Yasak
Haller
Avukatlıkla birleşemiyen işler:
Madde 11 – Aylık, ücret, gündelik veya kesenek
gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta
prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün
olmıyan her türlü iş avukatlıkla birleşemez.
Avukatlıkla birleşebilen işler:
Madde 12 – (Değişik:
22/1/1986 - 3256/3 md.)
Aşağıda, sayılan işler 11
inci madde hükmü dışındadır:
a) Milletvekilliği, il
genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği,
b) (Değişik: 2/5/2001
- 4667/9 md.) Hukuk alanında profesör ve doçentlik,
c) Özel hukuk
tüzelkişilerinin hukuk müşavirliği ve sürekli avukatlığı ile bir avukat
yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlık,
d) Hakemlik,
arabuluculuk, tasfiye memurluğu, yargı mercilerinin veya adli bir dairenin
verdiği herhangi bir görev veya hizmet,[7]
e) Kamu iktisadi Teşebbüsleri
Hakkında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede başka iş veya hizmetle
uğraşmaları yasaklanmamış bulunmak şartıyla; bu Kanun Hükmünde Kararnamenin
kapsamına giren İktisadi Devlet Teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve
bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ve iktisadi Devlet
Teşekkülleri ile Kamu İktisadi kuruluşları dışında kalıp sermayesi Devlete ve
diğer kamu tüzelkişilerine ait bulunan kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı,
üyeliği, denetçiliği,
f) Anonim, limited,
kooperatif şirketlerin ortaklığı, yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve
denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklık,
g) Hayri, ilmi ve siyasi
kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği,
h) Gazete ve dergi sahipliği veya bunların yayım müdürlüğü,
Milletvekilleri hakkında,
3069 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında
Kanun hükümleri saklıdır.
(Değişik üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/9 md.) (e) bendinde gösterilenlerin, Hazinenin, belediye ve özel idarelerin, il
ve belediyelerin yönetimi ve denetimi altında bulunan daire ve kurumların, köy
tüzel kişiliklerinin ve kamunun hissedar olduğu şirket ve kuruluşların
aleyhinde; il genel meclisi ve belediye meclisi üyelerinin de bağlı
bulundukları tüzel kişilerin ve yüksek öğretimde görevli profesör ve
doçentlerin yüksek öğretim kurum ve kuruluşları aleyhindeki dava ve işleri
takip etmeleri yasaktır.
Bu yasak, avukatların
ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
Bir
kadroya bağlı olarak aylık veya ücreti Devlet, il veya belediye bütçelerinden
yahut Devlet, il veya belediyelerin yönetimi ve denetimi altındaki daire ve
müessese yahut şirketlerden verilen müşavir ve avukatlar, yalnız bu daire,
müessese ve şirketlere ait işlerde avukatlık yapabilirler.
Avukatın hâkim veya savcı ile
hısımlık veya evlilik münasebeti:
Madde 13 – Bir hâkim veya Cumhuriyet Savcısının
eşi, sebep veya nesep itibariyle usul ve füruundan veya ikinci dereceye kadar
(Bu derece dahil) hısımlarından olan avukat, o hakim veya Cumhuriyet Savcısının
baktığı dava ve işlerde avukatlık edemez.
Bazı görevlerden ayrılanların
avukatlık edememe yasağı:
Madde 14 – (İptal
birinci fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 1/10/2009 tarihli ve E.: 2009/67, K.:
2009/119 sayılı Kararı ile.)
Yukarıki fıkra hükmü
Anayasa Mahkemesi üyeleri ve Yüksek Mahkemeler hâkimleri hakkında da uygulanır.
(Değişik üçüncü fıkra:
22/1/1986 - 3256/4 md.) Devlet, belediye, il özel idare ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında
233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamına giren iktisadi Devlet
Teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müessese, bağlı ortaklık
ve iştiraklerinde çalışanlar, buralardan ayrıldıkları tarihten itibaren iki yıl
geçmeden ayrıldıkları idare aleyhine dava alamaz ve takipte bulunamazlar.
(Ek fıkra: 1/4/1981 -
2442/1 md.; Mülga fıkra: 2/7/2018-KHK-700/56 md.)
DÖRDÜNCÜ KISIM
Staj
Genel olarak:
Madde 15 – (Değişik:
30/1/1979 - 2178/4 md.)
Avukatlık stajı bir
yıldır. Stajın bu kısmında yer alan hükümler uyarınca ilk altı ayı mahkemelerde
ve kalan altı ayı da en az beş yıl kıdemi olan (bu beş yıllık kıdem hesabına
Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı hizmette geçen süreler de dahildir.) ve staj
yaptığı baroya kayıtlı bir avukat yanında yapılır.[8]
Stajın hangi mahkeme ve
adalet dairelerinde, ne surette yapılacağı yönetmelikte gösterilir.
Aranacak şartlar:
Madde 16 – (Değişik: 2/5/2001 - 4667/11 md.)
3 üncü maddenin (a), (b)
ve (f) bentlerinde yazılı koşulları taşıyan ve Hukuk Mesleklerine Giriş
Sınavında başarılı olanlardan, stajyer olarak sürekli staj yapmalarına engel
işleri ve 5 inci maddede yazılı engelleri bulunmayanlar, staj yapacakları
baroya bir dilekçe ile başvururlar.[9][10]
(Ek
fıkra:8/6/2022-7409/1 md.) (Değişik fıkra:14/11/2024-7532/1 md.) Avukatlık stajına fiilen
engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması avukatlık
stajının yapılmasına engel değildir. Adli ve idari yargı hâkim ve savcı
adayları veya yardımcıları ile hâkim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum
ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görev yeri saklı
kalmak kaydıyla mahkemelerde yapılan staj sürecinde aylıksız veya ücretsiz
izinli olarak avukatlık stajı yapabilir. Bu dönemde ilgilinin talebi üzerine
yıllık izinler de kullandırılabilir. Avukat yanında yapılacak staj sürecinde
ise kamu kurum ve kuruluşu tarafından ilgilinin ifa ettiği kamu görevini
aksatmayacak şekilde çalışma saatleri ile izin dönemleri ve süreleri
düzenlenebilir. Ancak ifa edilen kamu görevinin niteliğinden dolayı aynı anda
staj yapma durumunda kamu görevinde aksama ortaya çıkacağı hallerde avukat
yanında yapılan staj sürecinde de ilgiliye aylıksız veya ücretsiz izin verilebilir.
Şu kadar ki, ilgili mevzuatında memur kadrolarına geçiş hakkı tanınan
sözleşmeli personel ancak memur kadrolarına geçiş hakkını kazandıktan sonra bu
fıkrada yer alan hükümlerden yararlanabilir. Bu fıkrada belirtilen aylıksız
veya ücretsiz izinler diğer mevzuatta yer alan sınırlamalara tabi değildir.
Kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanların staj
sürecindeki izin dönemleri ve süreleri ile çalışma saatlerinin düzenlenmesine
ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
Dilekçeye eklenecek belgeler:
Madde 17 – 16 ncı madde gereğince verilecek
dilekçeye, aşağıda gösterilen belgeler eklenir.
1. Kanunun aradığı
şartlara ilişkin belgelerin asılları ile onanmış ikişer örneği,
2. Adayın 3 üncü maddenin
(f) ve 5 inci maddenin (a) bendlerinde yazılı halleri bulunmadığını gösteren
bildiri kâğıdı,
3. Yanında staj göreceği
avukatın yazılı muvafakati,
4. Adayın ahlak durumu
hakkında, staj yaptığı baroya kayıtlı iki avukat tarafından düzenlenmiş tanıtma
kağıdı.[11]
Bu belgelerin birer
örneği baro başkanı tarafından onaylanarak Türkiye Barolar Birliğine
gönderilir. Diğer örnek veya asılları barodaki dosyasında saklanır. 22 nci
maddenin 2 ve 3 üncü fıkralarında yazılı hallerde, adayın yanında staj göreceği
avukatın yazılı muvafakatine ait belge aranmaz.
(Ek fıkra: 22/1/1986 -
3256/5 md.; Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/328 md.) Staj isteminde bulunan
tarafından verilen bildiri kağıdının hilafı ortaya çıktığı takdirde adaya
Cumhuriyet savcısı tarafından ikiyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir.
İstemin ilanı:
Madde 18 – Adayın istemi, yukarıdaki maddede
yazılı hususlarla birlikte, istem tarihinden itibaren on gün içinde baronun ve
adalet dairesinin uygun bir yerinde onbeş gün süre ile asılarak ilan olunur.
Her avukat veya stajyer
yahut diğer ilgililer, bu süre içinde, adayın stajyer listesine yazılmasına
itirazda bulunabilirler. Şu kadar ki, itirazın incelenebilmesi, açık delil veya
vakıaların gösterilmiş olmasına bağlıdır.
Rapor:
Madde 19 – Baro başkanı, istemin ilanından
önce, baroya bağlı avukatlardan birini adayın gerekli nitelikleri taşıyıp
taşımadığını ve avukatlıkla birleşmiyen bir işle uğraşıp uğraşmadığını
araştırarak bir rapor düzenlemek üzere görevlendirir.
Görevlendirilen avukat,
raporu en geç onbeş gün içinde baroya vermekle yükümlüdür.
Karar:
Madde 20 – Baro yönetim kurulu, itiraz süresinin
bitmesinden itibaren bir ay içinde, 19 uncu maddede yazılı raporu da göz önünde
tutarak, adayın stajyer listesine yazılıp yazılmaması hakkında gerekçeli bir
karar verir. Karar ilgiliye tebliğ edilmekle beraber, bir örneği de incelenmek
üzere dosyası ile birlikte o yer Cumhuriyet Savcılığına verilir.
Bu karar aleyhine baro
yönetim kurulu üyeleri karar tarihinden, o yer Cumhuriyet savcısı kararın
kendisine verildiği, ilgili ise kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren
onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilirler.
Birinci fıkrada yazılı
süre içinde bir karar verilmemiş olması halinde talep reddedilmiş sayılır. Bu
takdirde, bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde aday Türkiye
Barolar Birliğine itiraz edebilir.
(Değişik fıkra:
2/5/2001 - 4667/12 md.) Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet
Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar
verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı
uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle
birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar,
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul
edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye
Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
(Ek fıkra: 2/5/2001 -
4667/12 md.) Adalet
Bakanlığının yukarıdaki fıkra uyarınca verdiği kararlara karşı, Türkiye Barolar
Birliği, aday ve ilgili baro; Adalet Bakanlığının onaylamayıp geri göndermesi
üzerine Türkiye Barolar Birliğinin verdiği kararlara karşı ise, Adalet
Bakanlığı, aday ve ilgili baro idari yargı merciine başvurabilir.
Stajın başlangıcı:
Madde 21 – Avukatlık stajı listeye yazılma ile
başlar. İtiraz yazılmayı durdurur.
Yanında staj yapılacak avukat:
Madde 22 – Avukat yanında staja
başlıyabilecekleri Cumhuriyet savcılığınca baroya bildirilenler, evvelce
dilekçelerinde gösterdikleri ve muvafakatini aldıkları avukat yanında staja
başlarlar.
Baro başkanının isteği
veya ilgililerin başvurması üzerine, baro yönetim kurulu, stajın dilekçede
gösterilenden başka bir avukat yanında yapılmasına karar verebilir.
17 nci maddenin 3 üncü
bendinde yazılı belgeyi almak imkânını bulamıyan adayların hangi avukat yanında
staj göreceğini baro başkanı tayin eder.
Avukat, ikinci ve üçüncü
fıkralardaki hallerde stajiyeri kabul zorunluluğundadır.
Stajın yapılması ve stajiyerin
ödevleri:
Madde 23 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/13 md.)
Staj kesintisiz olarak
yapılır. Stajyerin haklı nedenlere dayanarak devam etmediği günler, engelin
kalkmasından sonraki bir ay içinde başvurduğu takdirde, mahkeme stajı sırasında
Adalet Komisyonu, avukat yanındaki staj sırasında ise baro yönetim kurulu
kararı ile tamamlattırılır. Stajın yapıldığı yere göre adalet komisyonu başkanı
ve baro başkanı, haklı bir engelin bulunması halinde yanında staj yaptığı
avukatın da görüşünü alarak stajyere otuz günü aşmamak üzere izin verebilir.
Stajyer, avukatla
birlikte duruşmalara girmek, avukatın mahkemeler ve idari makamlardaki işlerini
yapmak, dava dosyaları ve yazışmaları düzenlemek, baroca düzenlenen eğitim
çalışmalarına katılmak, baro yönetim kurulunca verilen ve yönetmelikte
gösterilecek diğer ödevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Stajyerler, meslek
kurallarına ve yönetmeliklerde belirlenen esaslara uymak zorundadırlar.
Staj raporları:
Madde 24 – (Değişik:
30/1/1979 - 2178/5 md.)
Staj, Adalet Komisyonunun,
baronun ve yanında çalışılan avukatın gözetimi altında yapılır.
Stajiyer hakkında,
yanında staj gördüğü hâkimler, Cumhuriyet savcıları tarafından staj durumu,
mesleki ilgisi ve ahlaki durumunu belirten bir belge verilir.
Yanında staj görülen avukat
tarafından, ilk üç ayın bitiminde ve staj süresinin sonunda da kesin olarak,
staj durumunu ve adayın mesleki ilgisi ile ahlaki durumunu da kapsayan bir
rapor verir.
Staj süresinin uzatılması:
Madde 25 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/14 md.)
Baro yönetim kurulu,
stajyer hakkında verilen raporları değerlendirir, gerektiğinde kurul
üyelerinden birini görevlendirmek suretiyle yapılacak inceleme sonuçlarını da
göz önünde tutarak staj bitim belgesinin verilmesine veya staj süresinin altı
aya kadar uzatılmasına karar verebilir.
Yönetim kurulunun bu
kararı kesindir.
Stajyerlerin yapabileceği işler[12]
Madde 26 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/15 md.)
Stajyerler, avukat
yanında staja başladıktan sonra, avukatın yazılı muvafakati ile ve onun
gözetimi ve sorumluluğu altında, sulh hukuk mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri
ile icra tetkik mercilerinde avukatın takip ettiği dava ve işlerle ilgili
duruşmalara girebilir ve icra müdürlüklerindeki işleri yürütebilirler.
Bu yetki, staj bitim
belgesinin verilmesi veya staj listesinden silinme ile sona erer.
Stajiyerlere barolarca yapılacak
yardım:
Madde 27 – Değişik:
2/5/2001 - 4667/16 md.)
Staj süresince stajyerlere
Türkiye Barolar birliğince kredi verilir.
Ödenecek kredinin
kaynağı; avukatların yetkili mercilere sunduğu vekâletnamelere avukatın
yapıştıracağı pul bedelleri ile geri ödemeden gelen paralar ve bunların
gelirleridir. Bu pullar, Türkiye Barolar Birliğince bastırılır. (Değişik
üçüncü cümle:13/1/2004 - 5043/2 md.) Yapıştırılacak pulun değeri; 2.7.1964
tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun Yargı Harçları bölümünde yer alan
vekâletname örnekleri için kullanılan harç tarifesinin yüzde elli fazlası
kadarıdır. (Ek cümleler: 13/2/2011-6111/195 md.) Her yıl yenilenen vekâlet pulu bedeline ayrıca yüzde beş oranında ilave
yapılır. Bu suretle elde edilecek kaynak avukat stajyerlerinin genel sağlık
sigortası primlerinin ödenmesinde kullanılır. Kaynağın yetersizliği durumunda
staj kredi fonundan aktarım yapılarak prim ödemesi yapılır. Bu primler Türkiye
Barolar Birliği tarafından ödenir. (Ek cümle:13/1/2004 – 5043/2 md.)
Bu şekilde toplanan tüm pul bedelleri malî yönden Sayıştay denetimine tâbidir.
Avukatlarca vekâletname
sunulan merciler, pul yapıştırılmamış veya pulu noksan olan vekâletname ve
örneklerini kabul edemez. Gerektiğinde ilgiliye on günlük süre verilerek bu
süre içinde pul tamamlanmadıkça vekâletname işleme konulamaz.
Kredi ödemelerinden arta
kalan miktar, meslektaşlara destek ve meslekte gelişmeyi sağlamakta kullanılır.
Bu kredinin ilke ve
koşulları, kimlere verileceği, miktarı, geri ödeme şekli, geri ödemeden gelen
paralar ile kredi ödemelerinden sonra arta kalan miktarın barolar ve Türkiye
Barolar birliği arasında dağıtım ve sarf esasları ve diğer hususlar Türkiye
Barolar Birliği Yönetim kurulunca hazırlanacak ve Adalet Bakanlığınca
onaylanacak yönetmelikte gösterilir.
Pul bedelleri ile geri
ödemeden gelen paralar ve bunların gelirleri, kredi ödemelerinden arta kalan
miktarın dağıtımı ve sarfı, her yıl Adalet Bakanlığı tarafından ek 4 üncü
maddedeki esas ve usullere göre denetlenir.
Sosyal yardım ve dayanışma fonu
Madde 27/A – (Ek:13/1/2004 – 5043/3 md.)
Türkiye Barolar Birliği
nezdinde sosyal güvenlik, sosyal yardım ve dayanışma hizmetlerinde kullanılmak
üzere kaynağı bu Kanunun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında gösterilen gelirlerin
yarısı olan "Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu" kurulmuştur.
Bu fondan yapılacak
harcamaların esas ve usulleri ile diğer hususlar Türkiye Barolar Birliği
Yönetim Kurulunca hazırlanacak ve Adalet Bakanlığınca onaylanacak yönetmelikte
gösterilir.
Fon gelirleri ile
harcamaları her yıl Adalet Bakanlığı tarafından ek 4 üncü maddedeki esas ve
usullere göre denetlenir.
BEŞİNCİ KISIM
Avukatlık
Sınavı
Madde 28 – (Yeniden
düzenleme : 2/5/2001 - 4667/17 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)[13]
Sınava gireceklerin tespiti
Madde 29 – (Yeniden
düzenleme : 2/5/2001 - 4667/18 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)13
Sınavın şekli ve konuları
Madde 30 – (Yeniden düzenleme: 2/5/2001 -
4667/19 md.¸ Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)13
Sınav sonuçları
Madde 31 – (Yeniden
düzenleme : 2/5/2001 - 4667/20 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)13
Madde 32 – 33 – (Mülga:
30/1/1979 - 2178/8 md.)
ALTINCI KISIM
Avukatın
Hak ve Ödevleri
Genel olarak:
Madde 34 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/21 md.)
Avukatlar, yüklendikleri
görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur
içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene
uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek
kurallarına uymakla yükümlüdürler.
Yalnız avukatların yapabileceği
işler:
Madde 35 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
Kanun işlerinde ve hukuki
meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer
organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak,
adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız
baroda yazılı avukatlara aittir.
Baroda yazılı avukatlar
birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip
edebilirler.
(Değişik
üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/329 md.) Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına
ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. Ancak,
Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının
beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı
yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak
zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı
tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe
çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan,
asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir.
Hukuk ve Ceza
Muhakemeleri Usulleri kanunları ile diğer kanun hükümleri saklıdır.
Uzlaşma sağlama
Madde 35/A – (Ek:
2/5/2001 - 4667/23 md.)
Avukatlar dava açılmadan
veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden
iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri
konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı
uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma
sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri
gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte
imza altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilâm niteliğindedir.
Sır saklama:
Madde 36 – Avukatların, kendilerine tevdi edilen
veya gerek avukatlık görevi, gerekse, Türkiye Barolar Birliği ve barolar
organlarındaki görevleri dolayısiyle öğrendikleri hususları açığa vurmaları
yasaktır.
Avukatların birinci fıkrada
yazılı hususlar hakkında tanıklık edebilmeleri, iş sahibinin muvafakatini almış
olmalarına bağlıdır. Ancak, bu halde dahi avukat tanıklık etmekten çekinebilir.
(Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/24 md.) Çekinme hakkının kullanılması hukuki
ve cezai sorumluluk doğurmaz.
Yukarıki
hükümler, Türkiye Barolar Birliği ve baroların memurları hakkında da uygulanır.
İşin reddedildiğinin bildirilmesi:
Madde 37 – Avukat, kendisine teklif olunan işi
sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi
zorunludur.
İşi iki avukat tarafından
reddolunan kimse, kendisine bir avukat tayinini baro başkanından isteyebilir.
(Değişik son fıkra:
2/5/2001 - 4667/25 md.) Tayin olunan avukat, baro başkanı tarafından belirlenen ücret karşılığında
işi takip etmek zorundadır.
İşin reddi zorunluluğu:
Madde 38 – Avukat;
a) Kendisine yapılan
teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu
kanısına varırsa,
b) Aynı işte menfaati zıt
bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa,
c) (Değişik: 2/5/2001
- 4667/26 md.) Evvelce hâkim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya
memur olarak o işte görev yapmış olursa,
d) Kendisinin düzenlediği
bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek durumu ortaya çıkmışsa,
e) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin
2/6/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)
f) Görmesi istenilen iş,
Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen mesleki dayanışma ve düzen
gereklerine uygun değilse,
Teklifi reddetmek
zorunluğundadır.
Bu zorunluluk, avukatların
ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
(İptal üçüncü fıkra:
Anayasa Mahkemesi’nin 21/1/1971 tarihli ve E. 1970/19, K. 1971/9 sayılı Kararı
ile.)
(İptal son fıkra:
Anayasa Mahkemesi’nin 2/6/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı Kararı
ile.)
Avukatın dosya saklaması ve hapis
hakkı:
Madde 39 – Avukat, kendisine tevdi olunan
evrakı, vekâletin sona ermesinden itibaren üç yıl süre ile saklamakla
yükümlüdür. Şu kadar ki, evrakın geri alınması müvekkile yazı ile bildirilmiş
olduğu hallerde saklama yükümlülüğü, bildirme tarihinden itibaren üç ayın
sonunda sona erer.
Avukat, ücreti ve yapmış
olduğu giderleri kendisine ödenmedikçe, elinde bulunan evrakı geri vermekle
yükümlü değildir.
Tazminat isteklerinde zamanaşımı:
Madde 40 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/27 md.)
İş sahibi tarafından
sözleşmeye dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat istekleri, bu
hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve her halde zararı
doğuran olaydan itibaren beş yıl geçmekle düşer.
Avukatın vekâletten çekilmesi:
Madde 41 – Belli bir işi takipten veya
savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekâlet görevi, durumu
müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.
Şu kadar ki, adli
müzaharet bürosu yahut baro başkanı tarafından tayin edilen avukat, kaçınılmaz
bir sebep veya haklı bir özürü olmadıkça, görevi yerine getirmekten çekinemez.
Kaçınılmaz sebebin veya haklı özürün takdiri avukatı tayin eden makama aittir.
Bir avukatın geçici olarak görevlendirilmesi:
Madde 42 – Bir avukatın ölümü veya meslekten
yahut işten çıkarılması veya işten yasaklanması yahut geçici olarak iş yapamaz
duruma gelmesi hallerinde, avukatın kayıtlı olduğu baro başkanı, ilgililerin
yazılı istemi üzerine veya iş sahiplerinin yazılı muvafakatini almak şartiyle,
işleri geçici olarak takip etmek ve yürütmek için kendi barosuna kayıtlı bir
avukatı görevlendirir ve dosyaları kendisine devir ve teslim eder. (Ek
cümle: 2/5/2001 - 4667/28 md.) Ayrıca durumu mahkemelere ve gerekli göreceği
yerlere bildirir. Bu hükümler avukatlık ortaklığı hakkında da kıyasen
uygulanır.[14]
Yukarıki fıkrada yazılı
işlere ait kanuni süreler, dosyaların devir ve teslimine kadar işlemez. Şu
kadar ki, bu süre üç ayı geçemez.
(Mülga üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/28 md.)
Kendisine görev verilen
avukat haklı sebepler göstererek bunu reddedebilir. Ret sebeplerinin yerinde
olup olmadığına baro yönetim kurulu karar verir.
Vekâlet görevi, temsil
edilen avukatın talimatına bağlı olmaksızın, bu görevi yapan avukatın sorumluluğu
altında yürür. Yapılan işlerin ücretini, kendisine vekâlet olunan avukat
öder. Anlaşmazlık halinde ücretin miktarı baro yönetim kurulu tarafından
belirtilir.
Büro edinme zorunluluğu:
Madde 43 – Her avukat, levhaya yazıldığı
tarihten itibaren üç ay içinde baro bölgesinde bir büro kurmak zorundadır.
Büronun niteliklerini barolar belirtir. (Ek cümleler: 30/4/2013 - 6460/3
md.) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre
anagayrimenkulün mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde kat
maliklerinin izni ve benzeri şartlar aranmaksızın avukatlık büroları faaliyet
gösterebilir. Bu konuda, yönetim planındaki aksine hükümler uygulanmaz.
Bir avukatın birden fazla
bürosu olamaz. Birlikte çalışan avukatlar ayrı büro edinemezler. (Ek cümleler:
2/5/2001 - 4667/29 md.) Avukatlık ortaklığı yurt içinde şube açamaz.
Milletvekilleri, milletvekilliği süresince avukatlık yapamazlar.
Bürosunu veya konutunu
değiştiren avukat yenilerinin adreslerini bir hafta içinde baroya bildirmek
zorundadır.
(Ek fıkra:28/3/2023-7445/10
md.) Avukatların
büro kurma giderlerinin karşılanması için kredi ve finans kuruluşları ile kredi
veren kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun şartlarda finansman desteği sağlanır.
Desteğin sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu ile Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Adalet Bakanlığı
tarafından belirlenir.
Avukatların birlikte veya avukatlık
ortaklığı şeklinde çalışmaları[15][16]
Madde 44 –
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/30 md.)
Avukatlar, meslekî çalışmalarını
aynı büroda birlikte veya avukatlık ortaklığı şeklinde de yürütebilirler.
A) Aynı büroda birlikte
çalışma
Birlikte çalışma, aynı
ilde kurulu barolardan herhangi birine kayıtlı birden çok avukatın meslekî
çalışmalarını bir büroda yürütmeleridir. Bu birlikteliğin tüzel kişiliği yoktur,
yapılan iş ticarî sayılmaz.
Birlikte çalışan
avukatlardan biri ya da birkaçının ad ve/veya soyadının yanında (Avukatlık
Bürosu) ibaresinin kullanılması zorunludur. Karşılıklı hak ve yükümlülükler,
gelir ve giderlerin paylaşılması, büro yönetimi, birlikteliğin sona ermesi
birlikte çalışanlarca belirlenir ve yazılı olarak kayıtlı oldukları baroya
bildirilir.
B) Avukatlık ortaklığı
Avukatlık ortaklığı, aynı
ilde kurulu barolardan herhangi birine kayıtlı birden çok avukatın bu Kanuna
göre mesleklerini yürütmek için oluşturdukları tüzel kişiliktir. Avukatlık ortaklığının
çalışması meslek çalışması olup, ticarî sayılmaz ve vergilendirme bakımından
şahıs şirketlerine ilişkin hükümler uygulanır. Avukatlık ortaklığının adı, bir
ya da birkaç ortağın ad ve/veya soyadlarına (Avukatlık Ortaklığı) ibaresi
eklenerek belirlenir. Yabancı sermayeyi teşvik mevzuatı çerçevesinde Türkiye’de
faaliyet göstermek isteyen yabancı avukatlık ortaklıkları, bu Kanuna ve
avukatlık ortaklığı düzenlemesine uygun olarak kurulmak koşuluyla, yalnızca
yabancı hukuklar ve milletlerarası hukuk konularında danışmanlık hizmeti
verebilirler. Bu sınırlama yabancı avukatlık ortaklığında çalışan Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı ya da yabancı avukatları da kapsar. Bu nev’i avukatlık ortaklıkları
için ortakların baroya kayıtlı olması şartı aranmaz. Bu kuralın uygulanması
mütekabiliyet esasına
bağlıdır.
Ana sözleşmesi tip ana
sözleşmeye uygun olarak düzenlenen avukatlık ortaklığı, kurucularının kayıtlı
bulunduğu baro yönetim kurulu tarafından Baro Avukatlık Ortaklığı Siciline
yazılmasıyla tüzel kişilik kazanır. Yazılma istemi, ancak Kanuna ve tip ana sözleşmeye
aykırılık gerekçesiyle reddedilebilir. Bu durumda 8 inci madde hükümleri
kıyasen uygulanır. Ana sözleşmenin bir örneği Türkiye Barolar Birliğine
gönderilir.
a) Ortakların hak ve
borçları
1. Ortaklık payları ve
oranları serbestçe belirlenir. Ortakların payı, ancak ortaklara veya avukat
olan üçüncü kişilere devredilebilir. Ortakların pay devrinin sözleşme ile
yasaklanması veya ortakların pay devrine onay vermemeleri, mirasçının avukat
olmaması ya da ortaklığı kabul etmemesi, ortağın emeklilik veya sağlık
nedenleri ile avukatlığı bırakması, baro levhasından silinmesi, meslekten
çıkması veya çıkarılması, ortaklıktaki payına haciz konulması halinde ortaklık
payı gerçek değeri üzerinden diğer ortaklar tarafından payları oranında alınır.
Bu işlemlerin üç ay içerisinde sonuçlandırılmaması halinde, yönetmelikteki
tasfiye hükümleri uygulanır.
2. Vekâletnameler ortaklık
adına düzenlenir. Ortaklık iş veya davayı takip edecek avukatlara yetki belgesi
verir.
3. Avukatlık ortaklığı,
amacın dışında hak ve mal edinemez, üçüncü kişilerle ortaklık kuramaz, tüzel
kişilerin paylarını alamaz. Ortaklar; birden fazla avukatlık ortaklığının
ortağı olamaz, ortaklığın bürosu dışında büro edinemez ve bağımsız olarak dava
ve iş takip edemezler.
4. Avukatlık ortaklığı;
ortaklarının ve çalışan avukatların ortaklık ile ilgili her türlü işlem, eylem
ve borçlarından dolayı bunlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sınırsız
sorumludur. Ortakların ve ortaklıkta çalışan avukatların meslekî görevlerinden
dolayı Avukatlık Kanunu ve meslek kurallarına göre sorumlulukları saklıdır.
Avukatlık ortaklıkları hakkında da bu Kanundaki disiplin işlem ve cezaları
uygulanır.
5. Defter ve kayıtların
tutulmasından ortaklığın yönetim ve temsili ile görevli ortak sorumludur.
Avukatlık ortaklığı; iş ve dava defteri, pay defteri, karar defteri,
gelir-gider defteri ve demirbaş defteri tutmak zorundadır.
b) Uyuşmazlıkların çözümü
Avukatların birlikte
çalışmalarından veya avukatlık ortaklığında; ortakların kendi aralarında ve
ortaklıkla ilgili her türlü uyuşmazlıklar ile ortaklık pay devir ve intikalinde
bedele ilişkin olarak üçüncü şahıslarla aralarında çıkacak anlaşmazlıklar, bu Kanunun
167 nci maddesinde tanımlanan hakem kurulu tarafından, bu Kanun ve yönetmelik
hükümlerine göre çözümlenir.
c) Avukatlık ortaklığı
tip ana sözleşmesinde bulunması gereken; ortakların kimlik bilgileri,
ortaklığın unvanı ve adresi, ortaklık payları, ortaklar arasındaki ilişkiler,
iş ve davalarla ilgili iş bölümü, yönetici ortakların yetkileri, ortaklığın
yönetimi ve temsili, ortaklar kurulu, kurulun görev ve yetkileri, gelir ve
giderin paylaşılması, denetim, ortaklıktan çıkma, çıkarılma, pay devri, ortaklığın
sona ermesi, fesih, infisah ve tasfiye gibi hususların esas, şekil ve şartları
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanıp Adalet Bakanlığınca
onaylanarak Resmî Gazete’de ilan edilen yönetmelikte düzenlenir.
Avukat bürosunda çalışabilecek
kişiler:
Madde 45 – (Değişik
birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/31 md.) Avukatlar ve avukatlık ortaklıkları, bürolarında
yalnız avukatlık mesleği için gerekli olan yardımcı elemanları
çalıştırabilirler.
Hâkimliğe ve avukatlığa
engel suçlardan biri ile hükümlü olanlar veya avukatlıktan yasaklananlarla her
ne şekilde olursa olsun işbirliği edilemez veya bu gibiler büroda
çalıştırılamaz.
(Değişik üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/31 md.) Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket eden avukat, ilk defasında işten,
tekrarında meslekten çıkarma; avukatlık ortaklığı ilk defasında işten çıkarma,
tekrarında ise avukatlık ortaklığı sicilinden silinme cezası ile
cezalandırılır.
İşlerin stajiyer veya sekreterle
takibi, dava dosyalarının incelenmesi ve dosyadan örnek alma:
Madde 46 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/32 md.)
Avukat, işlerini kendi
sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip
ettirebilir, fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir. Avukatın
onanmasını istemediği örnekler harca tâbi değildir.
Avukat veya stajyer,
vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme
isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname ibraz etmeyen
avukata dosyadaki kâğıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.
Çekişmeli hakları edinme yasağı:
Madde 47 – Avukat el koyduğu işlere ait
çekişmeli hakları edinmekten veya bunların edinilmesine aracılıktan yasaklıdır.
Bu yasak, işin sona ermesinden itibaren bir yıl sürer.
Birinci fıkra hükmü,
avukatın ortaklarını ve yanında çalıştırdığı avukatları da kapsar.
(Ek fıkra: 2/5/2001 -
4667/33 md.) Ancak,
164 üncü madde hükmü saklıdır.
Avukata çıkar karşılığında iş
getirme:
Madde 48 – Avukat veya iş sahibi tarafından
vadolunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar karşılığında avukata
iş getirmeye aracılık edenler ve aracı kullanan avukatlar altı aydan bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu eylemi yapanlar memur
iseler, verilecek hapis cezası bir yıldan aşağı olamaz.
Avukatların resmi kılık ve
kıyafeti:
Madde 49 – (Başlığı
ile Birlikte Değişik:11/7/2020-7249/7 md.)
Avukatlar, mahkemelere
Türkiye Barolar Birliği tarafından şekli belirlenen cübbeyle çıkmak zorundadır.
Avukatlara, staj dönemi
de dâhil olmak üzere, baro ve Birliğin iş ve işlemleri ile mesleğin
icrası kapsamında kılık ve kıyafetle ilgili herhangi bir zorunluluk
getirilemez.
Baroya ve avukatlara ayrılacak
yer:
Madde 50 – Her adalet dairesinde, bölgesinde
bulunduğu baro için, her mahkeme salonunda ve icra dairesinde ise avukatlar
için ihtiyaca yetecek nitelikte yer ayrılması zorunludur. (Ek cümle:11/7/2020-7249/8 md.) Birden fazla
baronun bulunduğu illerde baro için ayrılacak yer Türkiye Barolar Birliğine
tahsis edilir ve Birlik, barolara kayıtlı avukat sayısını esas alarak bu yeri
barolara tahsis eder.
(Ek fıkra: 2/5/2001 -
4667/34 md.) Ayrıca
her cezaevinde ve kolluk biriminde mesleğin onuruna ve önemine uygun bir görüşme
yeri ayrılır. Bu yerlerin bakım ve onarımı ilgisine göre Adalet ve İçişleri
Bakanlıklarınca yaptırılır.
Danışma yapılması uygun olmıyan
yerler:
Madde 51 – Avukatlar, baroda yazılı olan
bürolarından başka yerlerde, mahkeme salonunda veya adalet binasının başka bir
yerinde iş sahipleri ile hukuki danışmada bulunmaktan ve iş kabul etmekten
yasaklıdırlar.
Yukarıki fıkra hükmü, avukatın
özel olarak çağrıldığı hallerde uygulanmaz.
Dosya tutmak:
Madde 52 – Avukat, üzerine aldığı her iş yahut
yazılı mütalâasına başvurulan her husus hakkında düzenli dosya tutmak
zorundadır.
Avukat, kendisi
tarafından yazılan veya taslağı yapılan her belgeyi imzalamakla yükümlüdür.
Görüşmelere ait tutanak:
Madde 53 – Avukat, iş için yaptığı görüşmelerden
gerekli saydıklarını bir tutanakla tespit eder. Tutanağın altı, görüşmede
bulunanlar tarafından imzalanır.
Sicil cüzdanları:
Madde 54 – Levhada yazılı olan her avukatın
bağlı olduğu baroda, Türkiye Barolar Birliğinden gönderilen örneğe göre
düzenlenecek bir sicil cüzdanı bulunur. Bu cüzdan gizlidir; ancak sahibi veya vekâlet
vereceği başka bir avukat tarafından her zaman görülebilir ve gerekli not alınabilir.
Bir barodan diğerine
nakil halinde, cüzdan, nakledilen baro başkanlığına gönderilir.
Reklam yasağı:
Madde 55 – Avukatların iş elde etmek için,
reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle
tabelalarında ve basılı kâğıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından
başka sıfat kullanmaları yasaktır.
(Ek fıkra: 2/5/2001 -
4667/35 md.) Bu yasak,
ortak avukatlık bürosu ve avukatlık ortaklığı hakkında da uygulanır.
(Ek fıkra: 2/5/2001 -
4667/35 md.) Yukarıdaki
yasaklara ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek yönetmelikle
belirlenir.
Örnek çıkarabilme ve tebligat
yapabilme hakkı:
Madde 56 – Usulüne uygun olarak düzenlenen ve
avukata verilmiş olan vekâletname 52 nci maddede yazılı dosyada saklanır.
Avukat, bu vekâletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile
onaylayarak kullanabilir. Avukatın çıkardığı vekâletname örnekleri bütün yargı
mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek
hükmündedir.
Asıllarının verilmesi
kanunda açıkça gösterilmiyen hallerde avukatlar, takibettikleri işlerde, aslı
kendilerinde bulunan her türlü kâğıt ve belgelerin örneklerini kendileri
onaylıyarak yargı mercileri ile diğer adalet dairelerine verebilirler.
(Değişik üçüncü fıkra:
23/1/2008-5728/330 md.) Aslı olmayan vekâletname veya diğer kâğıt ve belgelerin
örneğini onaylayan yahut aslına aykırı örnek veren avukat, üç yıldan altı yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Avukatlar, vekâlet
aldıkları işlerde, ilgili yargı mercii aracılığı ile ve bu yargı merciinin tebligat
konusunda bir kararı olmaksızın, diğer tarafa adli kâğıt ve belge tebliğ
edebilirler. Tebliğ edilen kâğıt ve belgelerin birer nüshası, gerekli harc,
vergi ve resim ödenmek şartiyle, ilgili yargı merciinin dosyasına konur.
(Ek fıkra: 2/5/2001 -
4667/36 md.) Avukatlar
veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini
kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname
yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekâletname hükmündedir.
(Ek fıkra: 2/5/2001 -
4667/36 md.)
Vekâletnameler Türkiye için tek tip olup, vekâletnamenin biçim ve içeriği
Türkiye Barolar Birliği ile Türkiye Noterler Birliği tarafından hazırlanır.
Avukata karşı işlenen suçlar:
Madde 57 – Görev Sırasında veya yaptığı görevden
dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hâkimlere karşı işlenmesine
ilişkin hükümler uygulanır.
Soruşturmaya yetkili Cumhuriyet
Savcısı:
Madde 58 – (Değişik:
23/1/2008-5728/331 md.)
Avukatların
avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki
görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı
haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun
işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve
konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak
Cumhuriyet savcısı denetiminde ve kayıtlı olunan baro temsilcisinin katılımı
ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı
suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz.[17]
Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun duruşmanın inzibatına ilişkin
hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayacağı
gibi, haklarında disiplin hapsi veya para cezası da verilemez.
Kovuşturma izni, son soruşturmanın
açılması kararı ve duruşmanın yapılacağı mahkeme:
Madde 59 – 58 inci maddeye göre yapılan
soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi
olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya,
suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi
Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş
gün içinde, iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına
veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine
verir.
İddianamenin bir örneği,
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma
yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre
içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde
bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından
derinleştirilir.
Haklarında son
soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği
yer ağır ceza mahkemesinde yapılır. (Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/38 md.)
Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir.
(Ek
fıkra:11/7/2020-7249/10 md.) Avukatların, avukatlık veya Türkiye
Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev
sırasında işledikleri suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza
dairelerinin kararları hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun 286 ncı maddesinin ikinci fıkrası uygulanmaz.
İtiraz hakkı:
Madde 60 – 59 uncu maddede yazılı mahkemelerin
tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair
kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı veya sanık tarafından genel hükümler
uyarınca itiraz olunabilir.
Bu itiraz, suçun işlendiği
yer ağır ceza mahkemesi hariç olmak üzere, itiraz edilen kararı veren mahkemeye
en yakın ağır ceza mahkemesinde incelenir.
Suçüstü hali:[18]
Madde 61 – (Değişik:
23/1/2008-5728/332 md.)
Ağır ceza
mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde soruşturma,
bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından genel hükümlere göre yapılır.
Görevi kötüye
kullanma:[19]
Madde 62 – (Değişik:
23/1/2008-5728/333 md.)
Bu Kanun ve
diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar Birliğinin
yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve
yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine
göre cezalandırılır.
Avukatlık yetkilerinin başkaları
tarafından kullanılmaması:
Madde 63 – Baro levhasında yazılı bulunmıyanlar
ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmıyan dava evrakını
düzenliyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri
kullanamazlar. Baro levhasında yazılı bulunmıyanlar avukatlık unvanını da taşıyamazlar.
(Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/40 md.) Şu kadar ki, baro levhasındaki kaydı
yirmi yılı dolanlardan, bürosunu kapatarak vergi kaydını sildiren avukatlar
durumları hakkında bilgi vermek ve baroya karşı görev ve yükümlülüklerini
yerine getirmek koşuluyla sadece avukat unvanını kullanabilirler.[20]
(Değişik ikinci fıkra:
23/1/2008-5728/334 md.) Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlara Cumhuriyet savcısı
tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası
verilir.
(Değişik üçüncü fıkra:
23/1/2008-5728/334 md.) Avukatlık yapmak yetkisini taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak
devralarak ve kanunların tanıdığı başka hakları kötüye kullanarak avukatlara
ait yetkileri kullananlar bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî
para cezası ile cezalandırılırlar.
Mahkemeler, icra ve iflas
daireleri ve barolar, bu maddenin kapsamına giren bir olayı öğrenince
Cumhuriyet Savcılığına bildirmek zorundadırlar. Yapılacak kovuşturma sonucu
Cumhuriyet Savcısı tarafından baroya bildirilir.
Baro yönetim kuruluna karşı özel
görevler:[21]
Madde 64 – Denetleme ve şikâyetle ilgili
meselelerde avukat, bu kanunda gösterilen meslek sırrını saklama yükümlülüğüne
aykırı düşmedikçe, kayıtlı olduğu baro başkanına veya yönetim kuruluna yahut
bunlar tarafından görevlendirilen üyelerden birine bilgi vermek ve istek
üzerine dosyaları göndermek, dinlenmek üzere çağırıldığı hallerde baro başkanı,
yönetim kurulu veya bu kurul üyelerinden birinin davetine uymak zorundadır.
(Değişik ikinci fıkra:
22/1/1986 - 3256/8 md.) Birinci fıkrada yazılı zorunluğa uymayan avukat hakkında, kayıtlı olduğu
baro yönetim kurulu, onbin liradan yüzbin liraya kadar para cezası verebilir.
Bu ceza her davet ve isteğe uymama halinde yeniden verilebilir. Ancak, gönderilen
yazıda, davet ve isteğe uymama halinde para cezası verileceğinin belirtilmiş
olması şarttır.
Bu para cezasına karşı,
tebliğinden itibaren onbeş gün içinde, kararı veren baronun disiplin kuruluna
itiraz olunabilir. Baro disiplin kurulunun kararı kesindir.
Yukarıki fıkralar
gereğince hükmedilen para cezaları, bu kanunun disiplin cezalarına ilişkin
hükümlerine göre tahsil edilir ve baroya irat yazılır.
Baro keseneği:[22]
Madde 65 – (Değişik:
18/2/2009 - 5838/28 md.)
Baro keseneğinin yıllık
miktarı, genel kurulca belirlenir ve her yılın ocak ve temmuz aylarında iki
eşit taksitte ödenir. (Ek cümle:11/7/2020-7249/12 md.) Şu kadar ki,
mesleğin ilk beş yılında baro keseneği alınmaz.
Vadesinde ödenmeyen keseneğe T.C. Merkez Bankası reeskont işlemlerinde uygulanan
faiz oranında yıllık temerrüt faizi uygulanır.[23]
Avukatlık Kanununun 72 ve
73 üncü madde hükümleri saklıdır.
YEDİNCİ KISIM
Baro
Levhası ve Avukatlar Listesi
Levhaya yazılma yükümlülüğü:
Madde 66 – Her avukat, bölgesi içinde sürekli
olarak avukatlık edeceği yerin baro levhasına yazılmakla, yükümlüdür. (Ek cümle:11/7/2020-7249/13 md.) Bir ilde
birden fazla baronun bulunması hâlinde avukat, bunlardan birinin levhasına
yazılır.[24]
Bir baro levhasına
yazılmış olan avukat, sürekli olmamak şartiyle, memleketin her yerinde avukatlık
yapmaya yetkilidir.
Avukatlığın sürekli olarak başka
bölgede yapılması:
Madde 67 – Bir avukat, levhasında yazılı
bulunduğu baro bölgesi dışında sürekli olarak avukatlık eder veya disiplin
cezası gerektiren bir eylemde bulunursa, bu tespiti yapan baronun yönetim
kurulu tarafından bu konuda düzenlenecek tutanak, gereken işlem yapılmak üzere,
avukatın levhasında yazılı olduğu baroya gönderilir.[25]
Başka baroya nakil:
Madde 68 – Bir barodan diğer baroya nakil
hakkındaki istekler, levhasına yazılmak istenen baro yönetim kuruluna yazı ile
yapılır.
Nakil dilekçelerine hangi
belgelerin ekleneceği ve nakilde ne gibi usullerin uygulanacağı yönetmelikte
gösterilir.
Nakille ilgili inceleme ve istemin
kabulü:
Madde 69 – Nakil isteği ile başvurulan baronun
yönetim kurulu, istekte bulunan avukat hakkında gerekli gördüğü her türlü
inceleme ve işlemleri yapar ve özellikle avukatın disiplin kovuşturması altında
olup olmadığını, ödenecek borcu bulunup bulunmadığını levhasına yazılı olduğu
barodan sorar. (…)[26]
avukatın baroya borçlarını ödemesinden evvel hiçbir işlem yapılamaz.
Nakil isteminin kabulü
halinde verilecek karar, nakledilen baro yönetim kurulu tarafından Türkiye
Barolar Birliğine ve avukatın ayrıldığı baroya derhal bildirilir.
Nakil isteminin reddi:
Madde 70 – Nakil isteminin, levhasına yazılmak
için başvurulan baroca reddi halinde, nakil isteğinde bulunan avukat, bu
kararın kendisine tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar
Birliğine itiraz edebilir.
Baro yönetim kurulu,
nakil isteminin baroya varışı tarihinden itibaren bir ay içinde bir karar
vermezse istem reddedilmiş sayılır. Bu halde bir aylık sürenin bitiminden
itibaren onbeş gün içinde ilgili, Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir.
Türkiye Barolar
Birliğinin itiraz üzerine vereceği kararlar kesin olup bu kararlara karşı
ilgili tarafından İdari Yargı Merciine başvurulabilir.[27]
Türkiye Barolar Birliği
itiraz dilekçesinin varışı tarihinden itibaren üç ay içinde bir karar vermezse
itiraz reddedilmiş sayılır.
Türkiye Barolar Birliği
itirazın kabulü hakkındaki kararını, avukatın naklettiği ve ayrıldığı barolara
derhal bildirir.
Levhadan ve avukatlık ortaklığı
sicilinden silme[28]
Madde 71 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/42 md.)
Levhadan silme ve
avukatlık ortaklığı sicilinden silme kararını avukatın veya avukatlık ortaklığının
kayıtlı olduğu baronun yönetim kurulu verir.
Bu karardan önce avukatın
yazılı cevabı istenmekle birlikte kendisinin dinlenmesi veya dinlenmek üzere
yapılan çağrıya süresi içinde uymamış olması şarttır. Avukatlık ortaklığı
hakkında da karar verilmesi için ortaklık tarafından görevlendirilecek bir
ortağın dinlenmesi veya yapılan çağrıya uyulmamış olması gereklidir.
Levhadan ve avukatlık
ortaklığı sicilinden silme kararı gerekçeli olarak verilir. Bu karara karşı
avukat veya avukatlık ortaklığı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde
Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin itiraz
üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay
içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir.
Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere,
gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri
gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki
çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış
sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına
bildirilir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da
kıyasen uygulanır.
Levhadan ve avukatlık
ortaklığı sicilinden silme kararı kesinleşinceye kadar ilgili avukat veya
avukatlık ortaklığı avukatlık faaliyetini devam ettirme hakkına sahiptir. Şu
kadar ki; levhadan silme ve avukatlık ortaklığı sicilinden silme kararı kesinleşinceye
kadar avukatın veya avukatlık ortaklığının görevini sürdürmesinde sakınca
görülmesi halinde baro yönetim kurulunun istemi ile baro disiplin kurulu
avukatı veya avukatlık ortaklığını geçici olarak işten yasaklayabilir.
Levhadan silinmeyi gerektiren
haller:
Madde 72 – Aşağıdaki hallerde avukatın adı
levhadan silinir:
a) Avukatlığa kabul için
bu kanunun aradığı şartların sonradan kaybedilmiş olması,
b) Ruhsatnamenin
verildiği tarihte onun verilmemesini gerekli kılan sebeplerin varlığının
sonradan tespit edilmiş bulunması,
c) (Değişik: 2/5/2001
- 4667/43 md.) Üç ay içinde baro bölgesinde bir büro açılmamış olması veya
büronun kapatılmış yahut baro bölgesi dışına nakledilmiş bulunması, uyarıya
rağmen kayıtlı olduğu baro dışında sürekli olarak avukatlık yapan avukatın
çalışmasını sürdürdüğü baroya kaydını yaptırmaması,
d) (Değişik: 2/5/2001
- 4667/43 md.) Baro ve Türkiye Barolar Birliği yıllık keseneklerinin veya
staj kredilerinin tebligata rağmen geri ödenmemesi,
e) Avukatın, meslekten
isteği ile ayrılmış olması,
f) Topluluk sigortası
primlerinin topluluk sözleşmesinde gösterilen zamanlarda ödenmemesi,
g) (Ek: 22/1/1986 -
3256/9 md.) 10 uncu maddedeki engele rağmen levhaya yazılmış olması.
(Ek fıkra: 22/1/1986 -
3256/9 md.) Şu kadar
ki, staj sırasında mesleğin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan işler müstesna
olmak üzere, 11 inci maddede sayılan işlerden biri ile uğraştığı, ruhsatnamenin
verildiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra anlaşılan avukat, staj süresi
içinde elde ettiği ödemelerin veya gelirlerin tutarının üç katını Baroya
ödediği takdirde levhaya yeniden yazılır.
(Ek fıkra: 22/1/1986 -
3256/9 md.) Baroya
bildirilen büro terk edilmiş ve yenisi bildirilmemiş ise, 71 inci maddeye göre
avukatın dinlenmek üzere çağırılmasından vazgeçilebilir.
Levhaya yeniden yazılma hakkı:
Madde 73 – 72 nci maddeye göre levhadan
silinmeyi gerektiren hallerin sona erdiğini ispat eden avukat, levhaya yeniden
yazılmak hakkını kazanır. Şu kadar ki, baro yönetim kurulu, gerekli gördüğü
hallerde, sebeplerini de açıklamak suretiyle, levhaya yeniden yazılma talebinde
bulunanı, ilk yazılmaya esas olan şartların hepsinin veya bir kısmının
varlığını ispatla zorunlu tutabilir.
Ruhsatname verilmesi
hükmü ayrık olmak üzere, bu kanunun 7, 8 ve 9 uncu maddeleri levhaya yeniden
yazılma istemlerinde de kıyas yolu ile uygulanır.
Levhaya yeniden
yazılmasına evvelce dâhil olduğu baro tarafından karar verilen avukattan yeniden
giriş keseneği alınmaz.
Bir daha yazılmamak üzere levhadan
silinme:
Madde 74 – Cezai veya disipline ilişkin bir
karar sonunda meslekten çıkarılanlarla 5 inci maddenin (a) bendinde yazılı
suçlardan kesin olarak hüküm giyenlerin ruhsatnamesi baro yönetim kurulunca
geri alınarak iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere levhadan silinir.
Bu işlerin uygulanması,
kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır.
(Değişik üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/44 md.) Baro yönetim kurullarının bu maddeye dayanarak verdiği karara karşı
avukat, kararın kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye
Barolar Birliğine itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine
verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde
Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak
Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği
gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen
bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla
aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır;
sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci
maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da kıyasen uygulanır.
Avukatlar listesi:
Madde 75 – (Değişik
birinci fıkra: 22/1/1986 - 3256/10 md.) Baro yönetim kurulu üç yılda bir bölgesi içinde bulunan ve
baro levhasında yazılı olan bütün avukatların bir listesini son yılın 31 Aralık
tarihine kadar düzenler. Listeye her avukatın alfabe sırasıyla adı, soyadı,
büro ve konut adresi yazılır. (Değişik üçüncü cümle: 2/5/2001 - 4667/45 md.)
Birlikte çalışan avukatların büroları ve avukatlık ortaklıkları listede
ayrıca belirtilir. Levhadaki değişiklikler her yıl sonunda düzenlenecek ek
listede gösterilir.
Bu listenin düzenlenme
şekli Türkiye Barolar Birliğince tespit edilir.
Listenin düzenlenmesinden
sonra baro levhasına yazılanlara yeni listenin düzenlenmesine kadar
kullanılacak geçici bir belge verilir.
Listeden Anayasa
Mahkemesine, Yüksek Mahkemelere, Adalet Bakanlığına, Türkiye Barolar Birliğine,
diğer barolara, baronun bölgesi içinde bulunan mahkemelerle Cumhuriyet
Savcılıklarına, en büyük idare amirine, diğer yargı mercilerine, noterlere ve
icra ve iflas dairelerine yeteri kadar gönderilir.
SEKİZİNCİ KISIM
Barolar
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel
Hükümler
Baroların kuruluş ve nitelikleri:
Madde 76 – (Değişik
birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/46 md.) Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek
mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve
güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü,
insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak
amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını
demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek
kuruluşlarıdır.
(Değişik ikinci fıkra:
18/6/1997 - 4276/3 md.) Barolar, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/46 md.) Protokolde barolar, İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alır.
Baronun
kurulması, organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi:[29]
Madde 77 – (Değişik
birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/47 md.) Bölgesi içinde en az otuz avukat bulunan her il merkezinde
bir baro kurulur. Kurulmuş olan barolarda avukat sayısının otuzun altına
düşmesi halinde de ikinci fıkra hükmü uygulanır. (Ek
cümleler:11/7/2020-7249/15 md.) Beşbinden fazla avukat bulunan illerde
asgari ikibin avukatla bir baro kurulabilir. Bu sayıların
belirlenmesinde baro levhasına kayıtlı avukatlar ile kamu kurum ve kuruluşları
ile kamu iktisadi teşebbüslerinde görev yapan avukatlar esas alınır. Kuruluş
müracaatında, kuruluş talebini içeren dilekçe ile ikibin avukatın
imzasının ve bu avukatların belirlediği dört kişilik kurucular kurulunun
isimlerinin yer aldığı liste Türkiye Barolar Birliğine verilir. Birlik, kuruluş
işlemlerini yerine getirmek üzere kurucular kurulunu görevlendirir. Kurucular
kurulu en geç altı ay içinde organ seçimlerini yapmak üzere kuruluş genel
kurulunu toplar ve yeni baronun kuruluşunu tamamlayarak Birliğe bildirir. Yeni
kurulan baro, seçimli ilk olağan genel kurulunu yapıncaya kadar Birlikte temsil
edilmez ve seçimli ilk olağan genel kurulunu 82 nci madde hükmü
uyarınca yapar. Avukat sayısının ikibinin altına düşmesi hâlinde
Birlik, asgari avukat sayısının altı ay içinde sağlanmasını yazılı olarak
ilgili baroya bildirir. Verilen süre içinde eksiklik giderilemezse baronun
tüzel kişiliğine Birlik tarafından son verilir ve son verme kararı Birliğin
resmi internet sitesinde ilan edilir. Tüzel kişiliği sona eren baroya kayıtlı
avukatlar ve stajyerler ilan tarihinden itibaren onbeş gün içinde o
ilde bir baro varsa o baroya, birden fazla baro varsa diledikleri baroya
kaydolur ve bunların devam eden iş ve işlemleri kaydoldukları baro tarafından
yürütülür. Tüzel kişiliği sona eren baronun tasfiye işlemleri son yönetim
kurulu tarafından Birliğin denetim ve gözetiminde yapılır ve kalan malvarlığı
Birliğe geçer.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/47 md.) Baro kurulmayan yerlerin en yakın baroya bağlanmasına veya bunların birleştirilerek
bir baro kurulmasına ve merkezlerinin belirlenmesine Türkiye Barolar Birliği
karar verir. Türkiye Barolar Birliği yeni kurulacak baro bölgesinde bürosu
bulunan levhaya kayıtlı avukatların listesini düzenleyerek bunlardan en kıdemli
avukatı, yeni baroyu kurmakla görevlendirir. Görevli avukatın seçeceği ve
başkanlığını yapacağı dört kişilik kurucu kurul en geç altı ay içinde yeni
baronun kuruluşunu tamamlar ve Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Baro yönetim
kurulunun yedekleri ile birlikte istifa etmesi halinde baroyu üç ay içinde
seçime götürmek kaydıyla aynı kurul oluşturulur.
(Değişik üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/47 md.) Barolar, kuruluşlarını Türkiye Barolar Birliğine bildirmekle tüzel
kişilik kazanırlar. (Ek cümle:11/7/2020-7249/15 md.) Aynı ilde yeni bir baronun
kurulması hâlinde Türkiye Barolar Birliği, tüzel kişilik kazanma tarihini esas
almak ve birden başlamak suretiyle baroları o ilin adıyla numaralandırır.
(Değişik dördüncü
fıkra: 2/5/2001 - 4667/47 md.) Türkiye Barolar Birliği, kuruluşu Adalet Bakanlığına bildirir.
(Değişik beşinci
fıkra: 18/6/1997 - 4276/4 md.) Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye
Barolar Birliği sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine
yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet
Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule
göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde
sonuçlandırılır.
Görevlerine son verilen
organların yerine en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler
eskilerin süresini tamamlarlar.
Adalet Bakanlığının bu
Kanun uyarınca baro organlarının işlemleri hakkında onay mercii olarak verdiği
kararları görevli baro organları aynen yerine getirmekle yükümlüdürler. Bakanlık
kararını idari yargı merciinin yürütmenin durdurulmasına veya esasına ilişkin
kararı veya kanuni bir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya eski kararda
direnme niteliğinde yeni bir karar veren veya kanunun zorunlu kıldığı işlemleri
Bakanlığın uyarısına rağmen yerine getirmeyen baro organları hakkında da
yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
Görevlerine son verilen
organ üyelerinin kanunda yazılı ceza sorumlulukları saklıdır. Bu organların
yukarıdaki fıkra gereğince görevlerine son verilmesine neden olan tasarrufları
hükümsüzdür.
(Değişik fıkra:
18/6/1997 - 4276/4 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını
önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa,
barolar ile Türkiye Barolar Birliği, vali tarafından faaliyetten men
edilebilir. Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin
onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar, aksi halde, bu
idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.[30]
Göreve son verme ve
görevden uzaklaştırma hükümleri Baro Genel Kurulu hakkında uygulanmaz.
Görevlerin parasız oluşu ve bir
kişide birleşemiyecek görevler:
Madde 78 – Baro başkanlığı, başkanlık divanı,
yönetim, denetleme ve disiplin kurulları üyelikleri ile baro menfaatlerini
gözetme, temsil ve savunma hususunda avukatlara verilen işler ücretsiz görülür.
Yolculuk ve ikamet
giderleriyle diğer zaruri giderler baro kasasından ödenir.
Baro başkanlığı, baro
yönetim ve disiplin kurulu üyelikleri ve denetçilik bir kişide birleşemez.
(Değişik son fıkra:
2/5/2001 - 4667/48 md.) Şu kadar ki, levhada yazılı avukat sayısı kırktan az olan barolarda
disiplin kurulu üyeliği ile denetçilik bir kişide birleşebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Baroların
Organları[31]
Organlar:
Madde 79 – Baroların organları şunlardır:
1. Baro genel kurulu,
2. Baro yönetim kurulu,
3. Baro başkanlığı,
4. Baro başkanlık divanı,
5. Baro disiplin kurulu,
6. Baro denetleme kurulu,
I – Baro genel kurulu:
Kuruluşu:
Madde 80 – Baro genel kurulu, baronun en yüksek
organı olup levhada yazılı bulunan bütün avukatlardan kurulur.
Görevleri:
Madde 81 – Genel Kurulun görevleri şunlardır:
1. Yönetim, disiplin ve
denetleme kurulları üyeleri ile baro başkanını ve Türkiye Barolar Birliği
delegelerini seçmek,
2. (Değişik: 2/5/2001
- 4667/49 md.) Levhaya, avukatlık ortaklığı siciline yazılacakların giriş
keseneğini avukatlar için en az ikibin en çok sekizbin, avukatlık ortaklıkları
için en az yirmibin en çok seksenbin; yıllık keseneğini de, avukatlar için en
az bin en çok dörtbin, avukatlık ortaklıkları için en az onbin en çok kırkbin
gösterge rakamının her yıl bütçe kanununda Devlet memurları için belirlenen
maaş katsayısının çarpımı ile elde edilecek miktar oranında tespit etmek ve
bunların ödeneceği tarihleri belirlemek.
3. Yönetim kurulunun, baronun
gelir ve giderleri ile mallarının yönetimi hakkında vereceği hesapları
incelemek ve yönetim kurulunun ibra edilip edilmiyeceği hakkında karar vermek,
4. Baro bütçesini
onaylamak,
5. Yönetim kurulunca
hazırlanacak iç yönetmeliği inceliyerek onaylamak,
6. Mevcut mevzuatın baro
yönetim kuruluna verdiği yetkinin dışında, muhtaç avukatlarla bunların
ölümlerinde geride bıraktıkları kimselere yapılacak yardımın şekil ve miktarını
tespit etmek,
7. Mesleke ait istekleri
görüşüp karara bağlamak,
8. Avukat bürolarının
niteliklerini belirtmek,
9. Kanunlarla verilen
diğer yetkileri kullanmak.
Olağan toplantı:
Madde 82 – (Değişik:
22/1/1986 - 3256/12 md.)
Genel kurul son rakamı
çift olan yıllarda olmak kaydıyla iki yılda bir Ekim ayının ilk haftası içinde
baro başkanının daveti üzerine gündemindeki maddeleri görüşmek üzere toplanır.[32]
Olağanüstü toplantı:
Madde 83 – Türkiye Barolar Birliği, baro
başkanı, yönetim veya denetleme kurulu gerekli gördükleri hallerde genel kurulu
olağanüstü toplantıya çağırabilirler. Baro başkanı, levhada yazılı avukatların
beşte birinin, görüşme konularını belirten yazılı istemi ile, en geç onbeş gün
içinde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak zorundadır.
Toplantıya çağrı:
Madde 84 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/50 md.)
Genel Kurulun olağan
toplantısının yeri, saati ve gündemi ile ilk toplantıda yeterli çoğunluk
sağlanamadığı takdirde ikinci toplantının günü, saati ve toplantı yeri, baro
çevresi adalet dairelerinde ve baronun uygun bir yerinde en az otuz gün önceden
başlamak üzere, genel kurulun toplanacağı tarihe kadar duyurulur. Bu duyuru,
tebligat hükmündedir.
Genel kurul başkanlık divanı:
Madde 85 – Gerek olağan, gerekse olağanüstü
genel kurul toplantılarında ilk iş olarak toplantıya bir başkan, bir
başkanvekili ile iki üyeden kurulu bir başkanlık divanı seçilir. Seçim ayrı
ayrı ve genel kurulca aksine karar alınmadıkça işari oyla yapılır ve kullanılan
oyların en çoğunu alanlar seçilir.
Baro başkanı ve yönetim
ve denetleme kurulu üyeleri başkanlık divanına seçilemezler.
Toplantıya katılma yükümü:
Madde 86 – (Değişik:
8/5/1984 - 3003/3 md.)
(Değişik birinci
fıkra: 2/5/2001 - 4667/51 md.) Baro levhasında yazılı avukat; gerek olağan, gerek olağanüstü
genel kurul toplantılarına katılmak ve oy kullanmakla yükümlüdür. Bu
toplantılara haklı bir neden olmaksızın gelmeyenlere veya oy kullanmayanlara
ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o baroya kayıtlı avukatların yıllık
keseneğinin üçte biri miktarında para cezası verilir. Bu para cezaları ilgili
baro başkanlığınca tahsil edilir ve baro bütçesine gelir kaydedilir.
64 üncü maddenin üçüncü
ve dördüncü fıkraları, bu maddeye göre verilen para cezaları hakkında da
uygulanır.
Görüşme ve karar yeter sayısı:
Madde 87 – Genel kurul, levhada yazılı
avukatların yarıdan bir fazlasının katılmasiyle toplanır.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/52 md.) Birinci fıkrada yazılı çoğunluk sağlanamazsa, toplantı zorunlu bir neden
olmadıkça bir hafta sonraya bırakılır. Şu kadar ki, bu erteleme onbeş günü
aşamaz. Bu toplantıda, üye sayısı altmışa kadar (altmış dâhil) olan barolarda
en az üçte bir, dörtyüze kadar olanlarda (dörtyüz dâhil) beşte bir ve
dörtyüzden fazla olanlarda onda bir üye katılmadıkça toplantı ve görüşme
yapılamaz.
Yukarıdaki hükümlere göre
yetersayı bulunmak şartiyle, kararlar, tekliflerden en çok oy alanın kabul
edilmiş sayılması suretiyle verilir. Oyların eşitliği halinde genel kurul
başkanının bulunduğu taraf üstün sayılır.
(Mülga dördüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/52 md.)
Bir üye kendini
ilgilendiren özel işinde oy veremez. Seçimlerde bu esas uygulanmaz.
(Değişik son fıkra:
8/5/1984 - 3003/4 md.) Genel kurulun kararları, bir tutanakla tespit edilir. Tutanak, genel
kurul başkanlık divanı tarafından imzalanır ve Türkiye Barolar Birliğine
gönderilir.
Gündem dışı görüşme yasağı:
Madde 88 – Genel kurul toplantısında, görüşüleceği
gündemde belirtilmemiş konular hakkında karar verilemez. Yeni bir toplantı
kararı bu hükmün dışındadır.
II – Baro yönetim kurulu:
Kuruluşu:
Madde 89 – Her baronun yönetim kurulu, baro
başkanı ile en az dört üyeden kurulur.
Avukat sayısı elliden yüze
kadar olan barolarda altı, yüzbirden ikiyüzelliye kadar olan barolarda 8, 251
den fazla olan barolarda 10 asıl üye ve her baroda asıl üye sayısınca yedek üye
bulunur.
Baro başkanı, yönetim
kurulunun başkanıdır.
Seçilme yeterliği, engelleri ve
seçimin şekli:
Madde 90 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
Yönetim Kurulu üyeleri
levhada yazılı ve avukatlıkta en az beş yıl kıdemli olan avukatlar arasından
seçilir. Üye sayısı yüzden az olan barolarda beş yıllık kıdem şartı aranmaz.
Haklarında avukatlığa
engel bir suçtan dolayı son soruşturma açılmasına karar verilmiş veya geçmiş
beş yıl içinde disiplin kurulunca verilecek kesinleşmiş bir kararla kınama,
para veya işten çıkarılma cezalariyle tecziye edilmiş olanlar Yönetim Kurulu
Üyesi seçilemezler. (Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/53 md.) 77 nci madde
hükmüne dayanılarak görevine son verilenler, yapılacak ilk genel kurulda baro
organlarına aday olamazlar.
(Mülga üçüncü fıkra:
8/5/1984 - 3003/9 md.)
Yönetim Kurulu üyeleri
gizli oy ile seçilirler. Oy puslasına seçilecek asıl üye tamsayısının
yarısından en az bir fazla isim yazılması zorunludur. Bundan noksan isim
yazılmış oy pusulaları geçerli değildir. Oy pusulasına seçilecek asıl üye
sayısından fazla ad yazıldığı takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba
katılmaz.
Adaylar aldıkları oyların
sayısına göre sıralanır ve en çok oy alandan başlanmak üzere önce asıl, sonra
yedek üye seçilmiş olanlar bu sıraya göre tespit edilir. Adayların aldıkları
oylarda eşitlik halinde meslek kıdemi fazla olan, kıdemleri de eşitse, adayların
yaşlısı sırada önalır. Yedek üyeler aldıkları oy sayısına göre bulundukları
sıra gözönünde tutularak Kurulda göreve çağırılır.
Seçim yeterliğini
kaybeden Yönetim Kurulu üyelerinin görevi kendiliğinden sona erer.
Seçim dönemi:
Madde 91 – (Değişik:
14/11/1984 - 3079/1 md.)
Yönetim Kurulunun görev
süresi iki yıldır. Süresi dolan Yönetim Kuruluna mensup üyeler yeniden
seçilebilirler.
Seçim dönemi bitmeden ayrılma:
Madde 92 – (Değişik
birinci fıkra: 22/1/1986 - 3256/13 md.) Seçim dönemi bitmeden önce ayrılan yönetim kurulu üyesinin
yeri, en çok oy almış yedek üye ile doldurulur.
Yönetim Kurulu
üyelerinden biri hakkında 90 ıncı maddeye göre seçilmeye engel bir suçtan
dolayı kamu davası açılmış ise, dava sonuna kadar bu üye Yönetim Kuruluna katılamaz;
yeri yedek üye ile doldurulur.
Toplantılar:
Madde 93 – Yönetim Kurulu, Baro Başkanı
tarafından, doğrudan doğruya veya üyelerden birinin görüşme konusunu
taşıyan yazılı isteği üzerine toplantıya çağırılır.
Yönetim Kurulu salt çoğunlukla
toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. Oylarda eşitlik
halinde, başkanın bulunduğu taraf üstün tutulur. Baro Başkanı veya Yönetim
Kurulu üyeleri, ilgili oldukları işlerin görüşülmesine katılamazlar.
Yönetim Kurulu kararları
hakkında düzenlenen tutanak başkan ve üyeler tarafından imzalanır.
Toplantıya çağrı:
Madde 94 – (Değişik
birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/54 md.) Yönetim kurulu üyeleri, baro başkanının çağrısı üzerine
toplanır. Ardı ardına üç toplantıya özürsüz olarak katılmamış olan üyenin yönetim
kurulu kararı ile üyeliği düşürülür.
Bu karara karşı, tebliğ
tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz
olunabilir. (Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/54 md.) İtiraz, kararın
uygulanmasını durdurmaz.
Yönetim kurulunun görevleri:
Madde 95 – Yönetim kurulu, kendisine kanunen
verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olup, baronun işlerini kovuşturur
ve menfaatlerini korur.
Yönetim kurulunun
başlıca görevleri şunlardır:
1. Avukatlık onurunun ve
meslek düzeninin korunmasını, meslekin adalet amaçlarına uygun olarak bağlılık
ve onurla yapılmasını sağlamak,
2. Stajiyer ve
avukatların baroya kabul ve levhaya yazılma veya nakil işleri hakkında karar
vermek,
3. (Değişik: 2/5/2001
- 4667/55 md.) Baro levhasını düzenlemek, avukatların listesini ve avukatlık
ortaklığı sicilini tutmak,
4. (Değişik: 2/5/2001
- 4667/55 md.) Meslekî ödevler hususunda baro mensuplarına yol göstermek ve
onlara bilgi vermek ve meslekî görevlerin yapılıp yapılmadığını denetlemek,
mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlâllerine karşı avukatlık
mesleğini ve meslektaşlarını savunmak, bu konularda her türlü yasal ve idarî
girişimde bulunmak,
5. (Değişik: 2/5/2001
- 4667/55 md.) Levhaya yazılı avukatlar arasında, avukatlarla avukatlık
ortaklıkları, avukatlık ortaklığının ortakları arasında ve bunlarla iş
sahipleri arasında çıkan anlaşmazlıklarda istek üzerine aracılık etmek ve
arabulmak, ücret uyuşmazlıklarında sulha davet etmek,
6. Baro mallarını idare
ve muhtaç avukatlara yapılacak yardımı şeklini tespit etmek,
7. (Değişik: 2/5/2001
- 4667/55 md.) Baro mallarının idaresi hakkında raporlar hazırlayarak genel
kurula hesap vermek ve bütçeyi hazırlayıp genel kurulun onayına sunmak,
8. Baro adına menkul ve
gayrimenkul almak, satmak, ipotek etmek ve bu mallar üzerinde her türlü ayni
haklar tesis eylemek ve kaldırmak, bu hususlarda baro başkanına özel yetki
vermek,
9. Staj işlerini
düzenlemek ve denetlemek,
10. Yönetim kurulu
üyelerinin istifaları hakkında karar vermek,
11. Adli müzaharet bürosu
kurup yönetmek,
12. Genel kurul gündemini
hazırlamak,
13. Genel kurul
kararlarını yerine getirmek,
14. Baronun ücretli
memurlarının özlük işlerini düzenlemek ve yürütmek,
15. (Değişik: 2/5/2001
- 4667/55 md.) İç yönetime ait bütün işleri görmek, yönergeleri düzenlemek,
16. Adalet Bakanlığı,
Türkiye Barolar Birliği ve disiplin kurulu kararlarını yerine getirmek,
17. Bakanlıkların yahut
mahkeme veya resmi kurumların istediği konularda görüşünü bildirmek,
18. Kanunlarla verilen
diğer yetkileri kullanmak.
19. (Ek: 2/5/2001 -
4667/55 md.) Baro bölgesindeki adliye merkezlerinde temsilcilikler kurmak,
20. (Ek: 2/5/2001 -
4667/55 md.) 167 nci maddede belirtilen Hakem Kuruluna katılacak avukat
hakemleri seçmek,
21. (Ek: 2/5/2001 -
4667/55 md.) Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu
kavramlara işlerlik kazandırmak,
22. (Ek: 2/5/2001 -
4667/55 md.) Avukatlık ortaklığı anasözleşmesinin, tip anasözleşmeye
uygunluğunu incelemek ve avukatlık ortaklığı siciline tesciline karar vermek.
Yönetim kurulu, ikinci
fıkranın 4 ve 5 numaralı bentlerinde yazılı görevleri bazı üyelerine
devredebilir.
III - Baro başkanlığı;
Seçim ve seçim dönemi bitmeden
ayrılma:
Madde 96 – Baro başkanı iki yıllık bir görev
süresi için seçilir. Yeniden seçilmek caizdir. (Ek cümle : 2/5/2001 -
4667/56 md.; Mülga cümle: 29/6/2006-5533/1 md.)
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/56 md.) Baro başkanı, levhada yazılı ve avukatlıkta en az on yıl kıdemli
avukatlar arasından gizli oyla seçilir. Üye sayısı yüzden az olan barolarda
kıdem şartı aranmaz.
(Değişik üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/56 md.) 90 ıncı maddenin ikinci ve altıncı fıkraları hükümleri, baro başkanının
seçimi hakkında da kıyasen uygulanır.
(Değişik dördüncü
fıkra:11/7/2020-7249/17 md.) Seçim döneminin bitmesinden önce ayrılan baro başkanının
yerine baro yönetim kurulu tarafından, kendi üyeleri arasından, kalan süreyi
tamamlamak üzere baro başkanı seçilir.
Görevleri:
Madde 97 – Baro başkanının görevleri şunlardır:
1. Baroyu temsil ve
yönetim kuruluna başkanlık etmek,
2. Genel kurul, yönetim
kurulu ve disiplin kurulu kararlarını yerine getirmek ve günlük işlemleri
yürütmek,
3. 95 inci madde
gereğince verilen izin ve yetki dairesinde baro adına iltizam ve iktisapta
bulunmak, yüklenmelere girişmek, baroya yapılan bağışları kabul etmek ve bütçeyi
uygulamak,
4. Mahkeme ve resmi
dairelerde baroyu temsil edecek ve savunacak avukatları tayin etmek,
5. Avukat sicillerinin
Türkiye Barolar Birliği tarafından gönderilen örneğine uygun olarak
düzenlenmesini ve korunmasını sağlamak,
6. Meslek onuru ve
bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurallarının gereğini her
türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya dolayısiyle
kendisini göreve zorlıyan hususları yapmak,
7. Baronun ve yönetim
kurulunun çalışmaları hakkında her yıl Türkiye Barolar Birliğine yazılı bir
rapor vermek,
8. Başkanlık Divanı
olmıyan barolarda, divanın diğer üyelerine ait görevleri yerine getirmek ve
yetkileri kullanmak,
9. Kanunlarla verilen
diğer yetkileri kullanmak.
IV - Baro başkanlık divanı:
Kuruluşu ve seçimi:
Madde 98 – Başkanlık divanı:
1. Baro Başkanı,
2. Baro Başkan
Yardımcısı,
3. Baro Genel Sekreteri,
4. Baro Saymanından,
İbarettir.
Başkanlık divanı
kurulması, 50 den fazla üyesi bulunan barolar için zorunludur.
Divanın başkan dışındaki
üyeleri, yönetim kurulu için yapılan her seçimden sonraki ilk toplantıda bu
kurul tarafından kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilir.
Başkanlık divan,
üyelerinden biri süresi dolmadan önce ayrılırsa, kalan görev süresi için en geç
bir ay içinde yenisi seçilir.
Başkanlık divanının görevleri:
Madde 99 – Başkanlık Divanı, kanunla veya
yönetim kurulu kararı ile kendisine verilen görevleri yerine getirir.
Divan, baro mallarının
yönetimi hakkında gerekli kararları alır ve aynı konuda yönetim kurulunun
isteğine göre, bu kurula yazılı veya sözlü bilgi verir.
Baro başkan yardımcısının
görevleri:
Madde 100 – Baro Başkan yardımcısı, baro
başkanının bulunmadığı zamanlarda veya baro başkanlığı herhangi bir sebeple
boşalmışsa yenisi işe başlayıncaya kadar başkana ait yetkileri kullanır ve
görevleri yerine getirir.
Baro başkan yardımcısının
da yokluğunda başkana ait yetkilerin kullanılması ve görevlerin yerine getirilmesi
yönetim kurulunun meslekte en kıdemli üyesine aittir.
Baro genel sekreterinin görevleri:
Madde 101 – Baro genel sekreteri, yönetim kurulu
toplantılarına ait tutanakları düzenler, baronun iç çalışmalariyle yazı
işlerini yönetir, baro kalemine gerekli direktifleri verir ve kalemin
çalışmasını denetler.
Baro saymanının görevleri:
Madde 102 – Baro saymanı, baronun mallarını başkanlık
divanı kararları gereğince yönetmeye ve para alıp vermeye, keseneklerin
toplanmasına, baroya gelir yazılacak para cezalarının tahsiline ve bütçenin
uygulanmasına dair her türlü gözetimi yapmaya yetkilidir.
(Değişik ikinci fıkra:
22/1/1986 - 3256/14 md.) Baro saymanı, para alma ve vermede düzenlenen kâğıtları baro başkanı
yokluğunda baro başkan yardımcısı veya baro genel sekreteriyle birlikte
imzalar.
V - Baro disiplin kurulu:
Kuruluşu:
Madde 103 – Disiplin kurulu, avukat sayısı iki
yüz elliye kadar olan barolarda 3, iki yüz elliden fazla olan barolarda 5
üyeden kurulur. Her baroda disiplin kuruluna üç de yedek üye seçilir.
Seçilme yeterliği ve engelleri:
Madde 104 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
90 ıncı madde hükümleri
Disiplin Kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Seçim sonucu, Yönetim
Kurulu tarafından düzenlenen bir tutanak ile Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
Seçim dönemi:
Madde 105 – (Değişik:
22/1/1986 - 3256/15 md.)
Disiplin kurulu üyeleri
iki yıl için seçilir. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/57 md.) Disiplin kurulu seçimden sonra ilk toplantısında üyeleri arasından bir
başkan ve bir kâtip seçer. 90, 92 ve 94 üncü maddeler hükümleri, disiplin
kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Toplantılar:
Madde 106 – Disiplin kurulu, üyelerinden en az
üçü hazır bulunursa toplanır.
Kararlar, üye tam
sayısının salt çoğunluğu ile verilir. Oylarda eşitlik halinde, başkanın
bulunduğu taraf üstün tutulur.
Başkanın bulunmadığı
zamanlarda, meslekte en kıdemli üye kurula başkanlık eder.
Görevi:
Madde 107 – Disiplin kurulunun görevi, baro
yönetim kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına dair kararı üzerine
avukatlar hakkında disiplin kovuşturması yaparak disiplinle ilgili kararları ve
cezaları vermek ve kanunla verilen diğer yetkileri kullanmaktır.
VI - Baro denetleme kurulu:
Kuruluş ve görevi:
Madde 108 – (Değişik:
24/12/1970 - 1238/1 md.)
(Değişik birinci
fıkra: 22/1/1986 - 3256/16 md.) Baro genel kurulu, baronun mali işlerini denetlemek üzere iki
yıllık süre için kendi üyeleri arasından en çok üç asıl ve üç yedek denetçi
seçer.
Seçim gizli oyla yapılır.
90 ve 92 nci maddeler hükümleri denetçiler hakkında da kıyasen uygulanır.
DOKUZUNCU KISIM
Türkiye
Barolar Birliği[33]
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Birliğin kuruluş ve nitelikleri:
Madde 109 – (Değişik
birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/58 md.) Türkiye Barolar Birliği, bütün baroların katılmasıyla oluşan
bir kuruluştur.
Birlik, tüzel kişiliğe
sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur.
Birliğin merkezi
Ankara'dır.
Birliğin görevleri:
Madde 110 – Türkiye Barolar Birliğinin görevleri
şunlardır:[34]
1. Baroları ilgilendiren
konularda her baronun görüşünü öğrenip, ortaklaşa görüşmeler sonunda çoğunluğun
düşünce ve görüşünü belirtmek,
2. Baroların
çalışmalarını ortak amaca ulaşacak şekilde tasarlayıp meslekin gelişmesini
sağlamak,
3. Baro mensuplarının
genel menfaatlerini ve meslekin ahlak, düzen ve geleneklerini korumak,
4. Türkiye barolarını ve
mensuplarını birbirine tanıtarak aralarındaki meslek bağını kuvvetlendirmek,
5. Her il merkezinde baro
kurulmasına ve vatandaşlarda kendilerine ait davaları avukatlar eliyle açmanın
ve savunmanın lüzum ve faydaları hakkındaki inancı yerleştirmeye çalışmak,
6. Kanunların memleket
ihtiyaçlarına uygun olarak gelişmesi ve yürütülmesi yolunda dileklerde,
yayınlarda bulunmak, gerekirse ön tasarılar hazırlamak,
7. Baroları ilgilendiren konularda
görüşünü yetkili mercilere duyurmak,
8. Adalet Bakanlığının,
yargı veya yasama yetkisini taşıyan mercilerin ve baroların soracakları adli ve
mesleki konular hakkında görüş ve düşüncelerini rapor halinde bildirmek,
9. Avukatların meslekte
gelişmelerini teşvik edecek ve sağlıyacak her türlü tedbirleri almak,
10. Mahkeme
içtihatlarının sistemli bir surette toplanması ve yayınlanması için Adalet
Bakanlığı ve yargı mercileri ile işbirliği yapmak,
11. Kanunların avukatlara
tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevlerin tam ve şerefli bir
şekilde yerine getirilmesine çalışmak,
12. Baro mensuplarının ilmi
ve mesleki seviyelerini yükseltmek için kitaplık açmak, dergi çıkarmak,
konferanslar düzenlemek, telif ve tercüme eserler meydana getirilmesini teşvik
etmek,
13. Meslekin daha cazip
bir hale getirilmesi ve bu konuda yazılı amaçlara erişilebilmesi için düşünülecek
çare ve tedbirleri görüşmek üzere zaman zaman toplantılar düzenlemek,
14. Memleket içinde
kurulmuş hukukla ilgili kurul ve kurumlarla ilgilenmek ve temaslarda bulunmak,
15. Yabancı memleket
baroları, avukatlar birlikleri ve hukuk kurumları ile temaslarda bulunmak ve
uluslararası kongrelere katılmak,[35]
16. Uyulması zorunlu
meslek kurallarını tespit ve tavsiye etmek,
17. (Ek: 2/5/2001 -
4667/59 md.) Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu
kavramlara işlerlik kazandırmak.
18. Kanunlarla verilen
diğer yetkileri kullanmak.
Yasaklar, mal edinme, protokoldeki
yer, görevden uzaklaştırma ve göreve son verme:
Madde 111 – (Değişik:
8/5/1984 - 3003/5 md.)
(Değişik birinci
fıkra: 18/6/1997 - 4276/5 md.) Türkiye Barolar Birliği, kuruluş amaçları dışında faaliyette
bulunamaz.
Birlik, amacına uygun
işlerde kullanılmak üzere taşınır ve taşınmaz mal edinebilir.
Birlik, protokol kurallarına
göre resmi törenlere katılır.
(Değişik üçüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/60 md.) Türkiye Barolar Birliği Başkanı, protokolde Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısının yanında yer alır.
(Değişik son fıkra:
18/6/1997 - 4276/5 md.) 77 nci maddenin beş, altı, yedi sekiz ve dokuzuncu fıkra hükümleri Birlik
organları hakkında da uygulanır. (Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/60 md.) Ancak,
görevine son verilen organın Birlik Yönetim Kurulu olması halinde yeni
seçilenlerin görevine başladığı tarihe kadar bu organın görevleri, kararı veren
mahkemece son genel kurul delegeleri arasından görevlendirilecek en az üç
avukat tarafından geçici yönetim kurulu sıfatıyla yürütülür.
Görevlerin ücretli oluşu:
Madde 112 – Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı,
başkan yardımcılığı, genel sekreterliği ve saymanlığı görevleri ücretlidir.
Birlik Yönetim Kurulunun başkanlık divanında görev almamış olan üyeleri ile
disiplin ve denetleme kurulları üyelerine, katıldıkları toplantılar için huzur
hakkı ödenir. Ücretlerle huzur hakkının miktarları ve ödenme şekilleri birlik
genel kurulunca belli edilir.
Bu kimselerden Ankara'dan
başka illerden seçilenlere yolculuk, ikamet giderleri ile diğer zaruri giderler
birlik bütçesinden ödenir. Bunların miktarı da genel kurulca belli edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Birliğin
Organları
Organlar:
Madde 113 – Türkiye Barolar Birliğinin organları
şunlardır:
1. Türkiye Barolar
Birliği Genel Kurulu,
2. Türkiye Barolar
Birliği Yönetim Kurulu,
3. Türkiye Barolar
Birliği Başkanlığı,
4. Türkiye Barolar
Birliği Başkanlık Divanı,
5. Türkiye Barolar
Birliği Disiplin Kurulu,
6. Türkiye Barolar
Birliği Denetleme Kurulu.
I - Türkiye Barolar Birliği genel
kurulu:
Kuruluşu:
Madde 114 – Türkiye Barolar Birliğinin en yüksek
organı Genel Kuruldur.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/61 md.) Genel Kurul, baroların avukatlıkta en az on yıl kıdemi olan üyeleri
arasından gizli oyla seçecekleri üçer delege ile kurulur. Görevde bulunan baro
başkanları ile Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı yapmış ve yapmakta olan avukatlar,
Birlik Genel Kurulunun doğal üyesidirler, oylamalara katılma, seçme ve seçilme
hakları vardır.[36]
(Değişik üçüncü fıkra: 11/7/2020-7249/18 md.) Baro
genel kurullarınca ayrıca her beşbin üye için birer delege seçilir.
Barolarca
aynı sayıda yedek üyeler seçilir. Delegeler, her baronun olağan genel kurul
toplantısında iki yıl için seçilirler.
90
ıncı maddenin ikinci fıkrasında yazılı engelleri bulunanlar delege olamazlar.
Delegelerin
yolculuk ve oturma giderlerini her baro kendi bütçesinden öder.
(Değişik
yedinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/61 md.) Genel Kurul
toplantısının yeri, tarihi ve gündemi ile delegelerini gönderme lüzumu,
toplantılardan en az otuz gün önce, barolara yazı ile bildirilir. Asıl üyenin
mazereti olduğu takdirde, yedek üye Türkiye Barolar Birliği Genel Kuruluna
katılır ve oy kullanır.
Toplantılar:
Madde
115 – (Değişik birinci fıkra:11/7/2020-7249/19 md.) Birlik Genel Kurulu baro seçimlerinin
yapıldığı yılın aralık ayında, Ankara’da olağan toplantısını yapar.
(Değişik
ikinci fıkra:11/7/2020-7249/19 md.) Birlik Yönetim Kurulu doğrudan
veya en az yirmibeş baronun yönetim kurullarının yazılı istemi
üzerine, 117 nci maddede belirtilen görev alanıyla sınırlı olmak
kaydıyla, Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırır. Ancak olağanüstü
toplantıda seçim yapılamaz.
Adalet
Bakanı, adaletin ve meslekin genel menfaatleri (…)[37] hakkında
görüş ve düşüncelerini almak üzere Genel Kurulun olağanüstü toplantıya
çağırılmasını Birlik Yönetim Kurulundan istiyebilir.
Birlik
Genel Kurulu başkanlık divanının seçimi hakkında 85 inci maddenin birinci fıkrası
hükmü kıyasen uygulanır. Birlik organlarında görev alanlar, başkanlık divanına
seçilemezler.
Görüşme ve karar yeter sayısı:
Madde
116 – Birlik Genel Kurulu, üyelerinin en az dörttebiri
katılmadıkça toplantı ve görüşme yapamaz.
Birinci
fıkrada yazılı yeter sayı olmadığı hallerde, toplantı bir ayı geçmemek üzere
başka bir güne bırakılır. Bu ikinci toplantıya da üyelerin en az beşte biri
katılmadığı takdirde, toplantı bu sayı elde edilinceye kadar bir ay sonraki
tarihlere bırakılır.
87
nci maddenin 3, 4 ve 5 inci fıkraları ve 88 inci madde hükmü Birlik Genel
Kurulu toplantıları ve görüşmeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Görevleri:
Madde
117 – Birlik Genel Kurulunun görevleri şunlardır:
1.
Birlik Yönetim, disiplin ve denetim kurulları üyeleri ile Birlik başkanını
seçmek,
2.
Kuruluş amacı içindeki işlere dair hazırlanan raporları ve gündemdeki maddeleri
görüşüp karara varmak,
3.
Birlik Yönetim Kuruluna talimat vermek,
4.
(Değişik: 22/1 /1986 - 3256/18 md.) Birliğin hesaplarını incelemek,
bütçesini onaylamak, Birlik Yönetim Kurulunun çalışmalarından dolayı ibrası
hakkında karar vermek,
5.
Yerli ve yabancı kongrelere gidecek delegeleri seçmek, (Genel Kurul bu
yetkisini Birlik Yönetim Kuruluna verebilir.)[38]
6. Gelecek Genel Kurul
toplantı zaman ve yerini kararlaştırmak,
7. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/18 md.) Adaleti ve mesleği ilgilendiren
işler hakkında teklifte bulunmak, uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit
etmek,
8. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/18 md.) Baroların birlik adına
avukatlardan tahsil edeceği keseneğin miktarını her avukat için yıllık baro
keseneğinin yarısından fazla olmamak üzere tespit etmek,
9. Birlik başkanı, başkan
yardımcıları, genel sekreteri ve saymanının ücretleri ile yönetim, disiplin ve
denetim kurulları üyelerine verilecek huzur hakları miktarını ve ödenme şeklini
belli etmek,
10. (Değişik: 2/5/2001 - 4667/62 md.) Bu Kanunun 49 ve 75 inci maddelerinde
Birliğe verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak,
11. Kanunlarla verilen
diğer yetkileri kullanmak.
II – Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulu:
Kuruluşu:
Madde 118 – Birlik yönetim kurulu,
birlik başkanı ile, birlik genel kurulu tarafından kendi üyeleri arasından
gizli oyla seçilen on üyeden kurulur. Ayrıca on yedek üye seçilir.
Birlik yönetim kuruluna birlik başkanı başkanlık eder.
Seçim dönemi:
Madde 119 – (Değişik birinci fıkra: 14/11/1984 - 3079/2 md.) Birlik Yönetim Kurulunun görev
süresi dört yıldır. Süresi dolan Birlik Yönetim Kuruluna mensup üyeler yeniden
seçilebilirler.
90 ıncı maddenin 2, 3, 4,
5 ve 6 ncı fıkraları ve 92 nci madde hükmü Birlik Yönetim Kurulu üyeleri
hakkında da kıyasen uygulanır.
Toplantılar:
Madde 120 – Birlik Yönetim Kurulu ayda bir defa olağan toplantı yapar.
Başkan veya Yönetim Kurulu üyelerinden birinin isteği ile kurul, acele hallerde
her zaman olağan üstü toplantıya çağırılabilir.
Her toplantı sonunda,
gelecek toplantının günü kararlaştırılır. Toplantı günü, üyelere çağrı mektubu
ile bildirilir. Engeli olanlar, bunu en az yedi gün önce yazı ile bildirirler.
Belgeye bağlanmış yerinde
bir engele dayanmaksızın üst üste üç toplantıya gelmiyen üye istifa etmiş
sayılır.
Birlik Yönetim Kurulu,
üye tamsayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılanların salt
çoğunluğu ile karar verir. Şu kadar ki, on veya daha az üyenin katılmasiyle
yapılan toplantılarda karar verilebilmesi için en az beş üyenin bir oyda
birleşmesi şarttır. Oylarda eşitlik halinde, başkanın bulunduğu taraf üstün
tutulur.
Görevleri:
Madde 121 – Birlik yönetim kurulunun görevleri
şunlardır:
1. Birlik genel kurulunu toplantıya
çağırmak ve gündem hazırlamak,
2. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/19 md.) Birliği ve mallarını yönetmek,
3. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/19 md.) İki yıllık bütçeyi hazırlayıp genel kurula sunmak,
4. Birlik genel kurulunca alınan
kararları uygulamak,
5. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/19 md.) Birlik adına gayrimenkul almak, satmak, ipotek etmek
ve bu mallar üzerinde her türlü ayni haklar tesis eylemek ve kaldırmak, bu
hususlarda ve diğer iktisabi ve iltizami işlemlerde Birlik Başkanına yetki vermek,
6. Birliğin ücretli memurlarının özlük
işlerini düzenlemek ve yürütmek,
7. Birlik yönetim kurulu kararlarının özetini
gösteren defterleri tutmak,
8. (Değişik: 2/5/2001 - 4667/62 md.) Avukatların, aynı büroda birlikte çalışanların ve avukatlık
ortaklıklarının kayıtlarını, yönetmelikte gösterilen esas ve usullere göre
tutmak, avukatlık ortaklığı tip anasözleşmesini hazırlamak, avukatlık
ruhsatnamelerini, kimlik belgelerini ve avukatlık ortaklığı yetki belgelerini
düzenlemek ve bastırmak,
9. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/19 md.) Birliğin genel durumu ile işlemleri ve çalışmaları
hakkında Birlik Genel Kuruluna rapor vermek ve çalışma ve hesaplarından dolayı
ibra istemek,
10. Kanunlarla başka bir merci veya
organa verilmiş olmamak şartiyle, baroların kararlarına karşı yapılan
itirazları incelemek ve karara bağlamak,
11. (Değişik: 2/5/2001 - 4667/63 md.) Bu Kanunun 31, 44, 54 ve 77 nci maddeleri ile 83 üncü
maddesinde Birliğe verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak,
12. Baro genel kurullarını olağanüstü
toplantıya çağırmak,
13. Avukatların ve baroların hak ve
menfaatlerinin korunması için ilgili mercilere gerekli başvurmalarda bulunmak,
14. Avukatlık meslekinin gelişmesine,
avukatların haklarının korunmasına ve sosyal durumlarının geliştirilmesine
yarıyacak incelemeleri yapmak, vardığı sonuçları ve teklifleri birlik genel
kuruluna sunmak.
15. Avukatlık mesleki ile ilgili olarak
resmi yerlerden sorulacak hususlar hakkında gerekli düşünce ve görüşleri
bildirmek,
16. Avukatların meslekte ilerlemesi için
kitaplıklar açmak, mesleki yayında bulunmak, avukatların hazırlıyacağı
eserlerin yayımına yardımcı olmak,
17. Barolar arasında çıkan anlaşmazlıkları
çözümlemek,
18. (Değişik: 2/5/2001 - 4667/63 md.) Meslekî dayanışmanın sağlanması ve devamlılığı için her
türlü çalışmalarda bulunmak, mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak
ihlâllerine karşı avukatlık mesleğini ve meslektaşlarını savunmak ve bu konularda
her türlü yasal ve idarî girişimde bulunmak,
19. Kanunlarla verilen diğer yetkileri
kullanmak.
20. (Ek: 2/5/2001 - 4667/63 md. ; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)[39]
III – Türkiye Barolar Birliği
Başkanlığı:
Seçim ve seçim dönemi bitmeden
ayrılma:
Madde 122 – Birlik başkanı, birlik genel kurulu
tarafından, kendi üyeleri arasından dört yıllık bir dönem için seçilir. Yeniden
seçilmek caizdir.
90 ıncı maddenin 2, 3 ve
6 ncı fıkraları ile 96 ncı maddenin 4 üncü fıkrası hükmü birlik başkanı
hakkında da kıyasen uygulanır.
Görevleri:
Madde 123 – Birlik başkanının görevleri
şunlardır:
1. Birliği temsil ve
birlik yönetim kuruluna başkanlık etmek,
2. Birlik genel kurulu,
yönetim kurulu ve disiplin kurulu kararlarını yerine getirmek.
3. 121 inci maddeye göre
verilecek yetki dairesinde birlik adına iltizam ve iktisapta bulunmak,
yüklenmelere girişmek, birliğe yapılan bağışları kabul etmek ve bütçeyi
uygulamak,
4. Mahkeme ve resmi
dairelerde birliği temsil edecek ve savunacak avukatları tayin etmek,
5. Yabancı barolar birlikleri,
barolar ve hukuk kurumları ile ilişkiler kurmak ve yürütmek,
6. Meslek onuru ve
bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurallarının gereğini her
türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya dolayısiyle
kendisini göreve zorlıyan hususları yapmak,
7. (Değişik: 22/1/1986
- 3256/20 md.) Birliğin çalışmaları hakkında Birlik Genel Kuruluna yazılı
bir rapor vermek,
8. Kanunlarla verilen
diğer yetkileri kullanmak.
IV - Türkiye Barolar Birliği başkanlık
divanı:
Kuruluşu ve seçimi:
Madde 124 – Birlik başkanlık divanı;
1. Türkiye Barolar Birliği Başkanı,
2. Türkiye Barolar Birliği iki başkan yardımcısı,
3. Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri,
4. Türkiye Barolar Birliği Saymanından,
İbarettir.
Divanın başkan dışındaki üyeleri, birlik yönetim kurulu için yapılan her
seçimden sonraki ilk toplantıda, bu kurul tarafından kendi üyeleri arasından
gizli oyla seçilir.
Birlik başkanlık divanı üyelerinden biri süresi dolmadan önce ayrılırsa, kalan
görev süresi için, bir ay içinde yenisi seçilir.
Birlik başkanlık divanının görevleri:
Madde 125 – Birlik başkanlık divanı, kanunla veya birlik yönetim kurulu
karariyle kendisine verilen görevleri yerine getirir.
Divan, birlik mallarının yönetimi hakkında gerekli kararları alır ve aynı
konuda, birlik yönetim kurulunun isteğine göre, bu kurula yazılı veya sözlü
bilgi verir.
(Ek fıkra: 2/5/2001 - 4667/64 md.) Gerekli hallerde baro başkanlarını
görüşlerini almak üzere toplantıya çağırır.
Türkiye Barolar Birliği Başkan
Yardımcılarının görevleri:
Madde 126 – Birlik başkan yardımcıları, Birlik
Başkanı tarafından verilecek görevleri yapar ve yetkileri kullanırlar.
Birlik Başkanının
bulunmadığı zamanlarda veya Birlik Başkanlığı herhangi bir sebeple boşalmışsa
yenisi işe başlayıncaya kadar Başkana ait yetkilerin kullanılması ve görevlerin
yerine getirilmesi meslekteki kıdem sırasına göre Başkan Yardımcılarına aittir.
Birlik Başkan
Yardımcılarının da yokluğunda Birlik Yönetim Kurulunun meslekte en kıdemli
üyesi Başkana ait yetkileri kullanır ve görevleri yerine getirir.
Türkiye Barolar Birliği Genel
Sekreterinin görevleri:
Madde 127 – Birlik Genel Sekreteri, Birlik
yönetim Kurulu toplantılarına ait tutanakları düzenler, Birliğin iç çalışmaları
ile yazı işlerini yönetir, Birlik kalemine gerekli direktifleri verir ve
kalemin çalışmasını denetler.
Türkiye Barolar Birliği Saymanının
görevleri:
Madde 128 – Birlik Saymanı Birliğin mallarını
Birlik Başkanlık Divanının kararları gereğince yönetmeye ve para alıp vermeye,
bütçenin uygulanmasına dair her türlü gözetimi yapmaya yetkilidir.
(Değişik ikinci fıkra:
22/1/1986 - 3256/21 md.) Birlik saymanı, para alma ve vermede düzenlenen kâğıtları Birlik Başkanı,
yokluğunda Birlik Başkan yardımcılarından biri veya Birlik Genel Sekreteri ile
birlikte imzalar.
V – Türkiye Barolar Birliği disiplin
kurulu:
Kuruluşu:
Madde 129 – Birlik Disiplin Kurulu, Birlik Genel Kurulu tarafından kendi
üyeleri arasından gizli oyla seçilen yedi üyeden kurulur. Ayrıca yedi yedek üye
seçilir.
Kurul, seçimden sonraki ilk toplantısında kendi üyeleri arasından bir başkan
seçer.
Seçim dönemi:
Madde 130 – Birlik Disiplin Kurulu üyeleri dört yıl için seçilirler.
Süresi dolan üye yeniden üye seçilebilir.
90 ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı fıkraları ve 92 nci madde hükmü Birlik
Disiplin Kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Toplantılar:
Madde 131 – Birlik Disiplin Kurulu ayda bir defa
olağan toplantı yapar. Birlik Başkanının veya Birlik Disiplin Kurulu Başkanının
yahut üyelerinden birinin isteği ile Kurul acele hallerde her zaman olağanüstü
toplantıya çağrılabilir.
120 nci maddenin 2 ve 3
üncü fıkraları Birlik Disiplin Kurulu hakkında da kıyasen uygulanır.
Birlik Disiplin Kurulu,
üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve en az dört üyenin bir oyda
birleşmesi ile karar verilir. Oylarda eşitlik halinde Başkanın bulunduğu taraf
üstün tutulur.
Görevi:
Madde 132 – Birlik Disiplin Kurulu bu kanunla verilen görevleri yapar ve
yetkileri kullanır.
VI – Türkiye Barolar Birliği
denetleme kurulu:
Kuruluşu ve görevi:
Madde 133 – (Değişik
birinci fıkra: 22/1/1986 - 3256/22 md.) Birlik Genel Kurulu, Birliğin mali işlemlerini denetlemek
üzere, dört yıl için kendi üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek denetçi seçer.
Denetçiler gizli oyla
seçilir. 90 ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı fıkraları ve 92 nci madde hükmü
denetçiler hakkında da kıyasen uygulanır.
Birlik Denetleme
Kurulunun çalışma usulü ile görev ve yetkileri yönetmelikte gösterilir.
ONUNCU KISIM
Disiplin
İşlem ve Cezaları
Disiplin Cezalarının uygulanacağı
haller:[40]
Madde 134 – (Değişik: 2/5/2001 - 4667/65 md.)
Avukatlık onuruna, düzen
ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda
bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin
gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı
disiplin cezaları uygulanır.
Disiplin cezaları:[41]
Madde 135 – Disiplin cezaları şunlardır:
1. (Değişik: 22/1/1986
- 3256/23 md.) Uyarma; avukatın mesleğinin icrasında daha dikkatli
davranması gerektiğinin kendisine bildirilmesidir.
2. Kınama; meslekinde ve
davranışında kusurlu sayıldığının avukata bildirilmesidir.
3. (Değişik: 22/1/1986
- 3256/23 md.) Onbin liradan yüzellibin liraya kadar para cezası.
4. (Değişik: 2/5/2001
- 4667/66 md.) İşten çıkarma, avukatın veya avukatlık ortaklığının üç aydan
az ve üç yıldan fazla olmamak üzere meslekî faaliyetlerinin yasaklanmasıdır.
5. Meslekten çıkarma;
avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro levhasından
silinmesi ve avukatlık unvanının kaldırılmasıdır. (Ek cümle: 2/5/2001 -
4667/66 md.) Avukatlık ortaklığı için de baro avukatlık ortaklığı
sicilinden silinmesidir.
Cezaların uygulanma şekli:
Madde 136 – Bu kanunun avukatların hak ve
ödevleri ile ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara uymıyanlar hakkında ilk
defasında en az kınama, tekrarında, davranışın ağırlığına göre, para veya işten
çıkarma cezası ve 5 inci maddenin (a) bendinde yazılı bir suçtan kesin olarak
hüküm giyme halinde meslekten çıkarma cezası uygulanır.
Beş yıllık bir dönem içinde
iki veya daha çok defa disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan avukata
her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanır.
Bir defa işten çıkarılan
avukat, beş yıllık dönem içinde bu kanunun altıncı kısmındaki kurallara aykırı
davranışta bulunursa meslekten çıkarılır.
Savunma hakkı:
Madde 137 – Avukatlar hakkında yapılacak
kovuşturmalarda, isnat olunan hususun avukata açıkça ve yazılı olarak
bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve bu savunma için en az on günlük
bir süre tanınması zorunludur.
Baroya yazılmadan önceki ve
meslekten ayrıldıktan sonraki eylem ve davranışlar:
Madde 138 – (Değişik
birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/67 md.) Baro levhasına kabul ve yazılmadan önceki eylem ve
davranışlar, meslekten çıkarma cezasını gerektirmedikçe disiplin kovuşturmasına
konu olamaz. Staj dönemi bu hükmün dışındadır.
Avukatın, avukatlıktan
ayrılması, avukatlığı sırasındaki eylem ve davranışlarından dolayı disiplin
kovuşturması yapılmasına engel değildir.
Kovuşturma yetkisi ve eksik
üyelerin tamamlanması:
Madde 139 – Kovuşturmanın dayandığı şikâyet veya
ihbarın vaki olduğu yahut Cumhuriyet savcısının kovuşturma isteğinde bulunduğu
veya kovuşturmaya esas teşkil eden eylem veya davranışın re'sen haber alındığı
tarihte avukat hangi baronun levhasında yazılı ise, disiplin kovuşturmasına
karar verme ve kovuşturmayı yürütme yetkisi o baroya aittir.
Baro başkanı, baro yönetim
ve disiplin kurulu üyeleri, kendi haklarındaki kovuşturmalarla ilgili görüşme
ve kararlara katılamazlar.
İkinci fıkranın kapsamına
giren bir durumun mevcut olması veya ret yahut istinkâf sebepleriyle başkan ve
üyelerin katılmamaları yüzünden baro yönetim ve disiplin kurullarında toplantı
yeter sayısı bulunamazsa, eksikler yedeklerle tamamlanır. Yedeklerin de
herhangi bir sebeple görüşme veya karara katılmamaları yahut sayılarının
yetişmemesi halinde, baro levhasında yazılı olup yönetim ve disiplin kurullarına
seçilme yeterliği bulunan avukatlar arasından ad çekme yolu ile seçileceklerle
eksikler tamamlanır.
Ceza kovuşturmasının disiplin
cezalarına tesiri:
Madde 140 – Avukat hakkında başlamış olan ceza
kovuşturması, disiplin işlem ve kararlarının uygulanmasına engel olmaz.
(Değişik ikinci fıkra:
22/1/1986 - 3256/24 md.) Şu kadar ki, disiplin işlem ve kararına konu teşkil edecek bir eylemde
bulunmuş olan avukat hakkında aynı eylemlerden dolayı ceza mahkemesinde dava
açılmış ise, avukat hakkındaki disiplin kovuşturması, ceza davasının sonuna
kadar bekletilir. Bu halde yönetim kurulunun isteği üzerine disiplin kurulu,
avukatın işten yasaklanmasına yer olup olmadığı hakkında 153 ve 154 üncü
maddeler uyarınca bir karar vermek zorundadır.
Eylemin işlenmemiş veya
sanığı tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraat hali müstesna, beraatle
sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin
kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına
disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.
Baro yönetim kurulları
hükümlülükle sonuçlanan bir ceza davasının konusunu teşkil eden eylemlerden
dolayı ayrıca disiplin kovuşturması açmak zorundadırlar.
Disiplin kovuşturmasının açılması:
Madde 141 – Disiplin kovuşturması, yönetim kurulu
tarafından verilen bir kararla açılır.
Yönetim kurulu,
ivedilikle ve her halde ihbar, şikâyet veya istek tarihinden itibaren en çok
bir yıl içinde disiplin kovuşturması hakkında bir karar vermeye mecburdur.
Yönetim kurulu, ilgilinin
ihbar ve şikâyeti veya Cumhuriyet savcısının isteği üzerine yahut re'sen,
disiplin kovuşturması açılmasına karar vermeye esas olacak soruşturmanın
yapılması görevini kendi üyelerinden birine verebilir. Soruşturma ile
görevlendirilen üye, delilleri toplar, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerini
yeminle de alabilir; hakkında soruşturma yapılan avukatı da dinledikten veya
dinlemek için verilen süre dolduktan sonra dosyayı bir raporla yönetim kuruluna
verir. (Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/68 md.) Yönetim kurulu, soruşturma
maksadıyla her türlü adlî ve idarî mercilerden bilgi ve belge isteyebilir,
ilgili dosyaları veya örneklerini isteyip, inceleyebilir.
Şikâyet, ihbar veya istem
konusu eylem veya davranış hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığına dair
yönetim kurulu tarafından verilecek kararlar ilgililere ve Cumhuriyet savcısına
tebliğ olunur.
Disiplin kovuşturmasına yer
olmadığına dair kararlara itiraz:
Madde 142 – Baro yönetim kurulunun, disiplin
kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı, tebliğ tarihinden
itibaren 15 gün içinde şikâyetçi veya Cumhuriyet savcısı tarafından Türkiye
Barolar Birliği Yönetim Kuruluna itiraz olunabilir.
Türkiye Barolar Birliği
Yönetim Kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda şikâyet,
ihbar veya istem konusu incelemeye değer mahiyette görülürse, evvelki karar
kaldırılarak, disiplin kovuşturmasının açılması için dosya evvelki kararı veren
baroya gönderilir. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunun bu kararları
kesindir.
Baro Yönetim Kurulunun
disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararları süresi içinde itiraz
edilmezse kesinleşir.
(Değişik dördüncü fıkra:
2/5/2001 - 4667/69 md.) Birinci fıkra gereğince yapılan itiraz üzerine, Türkiye Barolar Birliği
Yönetim Kurulu tarafından verilen itirazın reddine dair kararlar Adalet
Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar
verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı
uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte
Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye
Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği
takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar
Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
8 inci maddenin 6 ncı ve
7 nci fıkraları hükümleri bu halde de kıyasen uygulanır.
Aynı eylemden dolayı yeniden
inceleme:
Madde 143 – Disiplin kovuşturması açılmasına yer
olmadığına dair kararın konusuna giren eylemlerden dolayı yeniden inceleme
yapılabilmesi, yeni delillerin bulunmasına ve bu kararın kesinleştiği tarihten
üç yıl geçmemiş olmasına bağlıdır.
Disiplin kurulunda duruşma:
Madde 144 – (Değişik:
22/1/1986 - 3256/25 md.)
(Değişik birinci
fıkra: 2/5/2001 - 4667/144 md.) Disiplin kovuşturması açılmasına karar verilen hallerde,
yönetim kurulunun iletmesi üzerine, disiplin kurulu, incelemesini evrak üzerinde
yapar. Disiplin kuruluna gönderilen dosya içinde avukatın sicili de bulunur.
Avukatın isteği veya disiplin kurulunca gerek görülmesi halinde, inceleme
duruşmalı olarak yapılır.
Duruşma gizli olur.
Disiplin kurulu
incelemeyi ivedilikle ve herhalde kararın kendisine gelişi tarihinden itibaren
en geç bir yıl içinde sonuçlandırmak zorundadır. Ceza davasının sonucunun beklenmesini
gerektiren haller saklıdır.
Gıyapta duruşma:
Madde 145 – Çağrıya uymıyan avukatın gıyabında
duruşma yapılır. Şu kadar ki, duruşmaya gelmediği takdirde duruşmanın gıyabında
yapılacağının davetiyeye yazılması şarttır.
Delillerin gösterilmesi ve incelenmesi:
Madde 146 – Disiplin kurulu, delillerin
gösterilme ve incelenme şeklini, istek veya feragatle yahut evvelce verilmiş
kararlarla bağlı olmaksızın takdir ve tayin eder.
Tanık ve bilirkişi dinlenmesi:
Madde 147 – Tanık ve bilirkişinin duruşmaya çağrılması
veya üyelerden biri tarafından yahut istinabe yoliyle dinlenmesi veya yazılı
ifadesinin okunmasiyle yetinilmesi, disiplin kurulunun takdirine bağlıdır.
Ancak, bir olayın delili
yalnız bir tanığın şahsi bilgisinden ibaret ise, bu tanık her halde dinlenir.
Duruşma tutanağı:
Madde 148 – Duruşma tutanağı, disiplin kurulu
başkanının görevlendireceği bir üye veya kâtip tarafından tutulur.
Duruşma dışında
dinlenenlere ait tutanakların duruşmada okunması zorunludur.
İstinabe talimatının yerine
getirilmesi:
Madde 149 – İstinabe yoluyla verilen talimat,
baro merkezinde disiplin kurulu veya bu kurulun bir üyesi, diğer yerlerde o
baronun disiplin kurulunca görevlendirilecek bir avukat tarafından yerine
getirilir.
Tanık ve bilirkişinin çağrılması:
Madde 150 – (Değişik:
23/1/2008-5728/335 md.)
Tanıklar ve
bilirkişiler Tebligat Kanunu hükümlerine göre çağrılır.
Usulüne göre
çağırılıp da hukuken geçerli bir mazereti olmaksızın gelmeyen veya kanuni bir
sebep olmaksızın tanıklık yahut bilirkişilikten veya yemin etmekten çekinen
kimseler hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklıkla ilgili hükümleri
uygulanır. Bu fıkra hükmüne göre gerekli kararları vermeye Baronun bulunduğu il
merkezindeki sulh ceza hâkimi yetkilidir. Sulh ceza hâkimi bu kararları
disiplin kurulunun tutanak örneği üzerinden verir.
Disiplin kurulu üyelerinin reddi
ve istinkâfı:
Madde 151 – Disiplin kurulu üyeleri, Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı sebeplerle reddedilebilir ve istinkâf
edebilirler.
Ret istemi, reddi istenen
üyeden başkalarının katılmasiyle incelenir.
Ret ve istinkâf sebebiyle
kurulun toplanamaması halinde 139 uncu maddeye göre işlem yapılır.
Kararların tebliği:
Madde 152 – Disiplin kurulu kararlarının onanmış
bir örneği ilgililerden başka, baronun bulunduğu il merkezindeki Cumhuriyet
savcısına da tebliğ olunur.
İşten yasaklanma:
Madde 153 – Hakkında meslekten çıkarma cezasını
gerektirebilecek mahiyette bir işten dolayı kovuşturma yapılmakta olan avukat
disiplin kurulu karariyle, tedbir mahiyetinde işten yasaklanabilir.
Kararın verilmesinden
önce ilgilinin dinlenmiş veya dinlenmek üzere çağrılmış olup da belirtilen
günde gelmemiş olması şarttır. (Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/71 md.) Ancak,
baroya bildirdiği büro adresine tebligat yapılamayan avukatın ayrıca çağrılması
ve dinlenmesi zorunlu değildir.
Disiplin kurulu, bu
karara esas olacak delillerin hangi sınır dâhilinde gösterilip inceleneceğini,
istekle bağlı olmaksızın, serbestçe takdir eder.
Karar, hakkında
kovuşturma yapılan avukata gerekçesiyle birlikte tebliğ olunur ve bu karar verildiği
tarihte yürürlüğe girer. Ancak, karara karşı Türkiye Barolar Birliği Disiplin
Kuruluna itiraz olunabilir. İtiraz kararın uygulanmasını durdurmaz. Bu
husustaki itirazlar ivedilikle ve en geç bir ay içinde karara bağlanır. İtiraz
yerinde görülürse karar kaldırılır.
İşten yasaklanma kararı,
yargı organları ile sair mercilere baro başkanlığı tarafından derhal duyurulur.
İşten yasaklanmanın zorunlu olduğu
haller:
Madde 154 – (Değişik:
8/5/1984 - 3003/7 md.)
Haklarında meslekten
çıkarma cezası verilen veya (...)[42] (...)[43] ve
42 nci madde uyarınca geçici olarak görevlendirilmiş olup, yapılan işlerin
ücretini iş sahibinden aldığı halde aynı maddenin son fıkrası gereğince kabule
değer bir sebep olmaksızın ilgili mercie ödememiş olan avukatların işten
yasaklanmaları zorunludur.
Yukarıdaki fıkrada
belirtilen işten yasaklanma sebeplerinin meydana gelmesinden itibaren iki ay
içinde disiplin kurulunca haklarında işten yasaklama kararı verilmeyen
avukatlar, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun doğrudan vereceği kararla
işten yasaklanırlar.[44]
İşten yasaklanmanın hükümleri:
Madde 155 – İşten yasaklanmış olanlar bu tarihten
itibaren avukatlığa ait yetkileri hiçbir şekilde kullanamazlar. Bu hüküm
avukatın eşi ile reşit olmıyan çocuklarına ait işlerde uygulanmaz.
Birinci fıkrada yazılı
yasağa aykırı hareket eden avukat hakkında 135 inci maddenin 4 ve 5 inci
bentlerinde yazılı cezalardan biri uygulanır.
Mahkemeler, resmi
daireler işten yasaklanan avukatları kabul etmemekle görevlidirler.
İşten yasaklanma kararının kaldırılması:
Madde 156 – (Değişik
birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/73 md.) İşten yasaklanma kararı, kovuşturmanın durdurulmuş veya
avukatlığa engel olmayan bir ceza verilmiş olması hallerinde kendiliğinden
kalkar.
İşten yasaklanma kararı,
bu kararın verilmesine esas olan hal ve şartların bulunmadığı veya sonradan
kalktığı sabit olursa, disiplin kurulu tarafından kaldırılır.
Disiplin kurulu kararına karşı
itiraz:
Madde 157 – Disiplin kurulu kararlarına karşı,
Cumhuriyet Savcısı ve ilgililer, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kuruluna itiraz edebilirler.
Birlik disiplin kurulu,
disiplin davalarını dosya üzerinde inceler. Ancak, işten veya meslekten çıkarma
cezasına yahut işten yasaklanmaya dair kararların incelenmesi sırasında, ilgili
avukatın isteği üzerine veya kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.
145 ve 146 ncı maddeler,
birlik disiplin kurulu hakkında da uygulanır.
Birlik disiplin kurulunda
duruşmaya raportör üyenin işi izah etmesiyle başlanır. Bu üyenin duruşmadan
önce raporunu imzalayıp dosyaya koymuş bulunması gereklidir.
Raportör üyenin izahından
sonra ilgili avukat ve varsa vekilleri gerekli izahlarda bulunurlar. Bunlardan
itirazı yapmış olan taraf önce dinlenir. Son söz, hakkında disiplin kovuşturması
yapılanındır.
Birlik disiplin kurulu,
inceleme konusu kararın onanmasına veya kovuşturmanın derinleştirilmesi için
kararın bozularak dosyanın ilgili baroya gönderilmesine karar verebileceği
gibi, yeniden incelemeyi gerektirmiyen hallerde, uygun görmediği kararı
kaldırarak işin esası hakkında karar verebilir veya verilmiş olan kararı
düzelterek onaylayabilir.
(Değişik yedinci
fıkra: 2/5/2001 - 4667/74 md.) Birlik Disiplin Kurulunun, itiraz üzerine verdiği kararlar
Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar
verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı
uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle
birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar,
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul
edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye
Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. Şu kadar ki, uyarma,
kınama ve para cezasına ilişkin kararlar kesin olup, Bakanlığın onayına tâbi
değildir.
(Değişik sekizinci
fıkra: 2/5/2001 - 4667/74 md.) 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada
da kıyasen uygulanır.
Delillerin serbestçe takdiri, ceza
vermenin amacı ve cezadan mahsup[45]
Madde 158 – Türkiye Barolar Birliği Disiplin
Kurulu ve barolar disiplin kurulları, gösterilen delilleri, soruşturma ve
duruşmadan edinecekleri kanıya göre serbestçe takdir ederler.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/75 md.) Bu kurullar disiplin cezalarının verilmesinde; avukatlık onurunu, düzen
ve gelenekleri ile meslek kurallarını ve itibarını korumak, mesleğin amaç ve
gereklerine ve adalete uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak ilkelerini
göz önünde tutarlar.
(Ek fıkra: 22/1/1986 -
3256/26 md.) İşten
yasaklanan avukata süreli olarak işten çıkarma cezası verilmesi halinde, işten yasaklandığı
süre cezadan mahsup edilir.
Kovuşturma ve ceza zamanaşımı:
Madde 159 – Disiplin cezasını gerektirecek
eylemlerin işlenmesinden itibaren üç yıl geçmiş ise kovuşturma yapılamaz.
Yönetim kurulunca işe el konulmuş ise bu süre işlemez.
Disiplin cezasını
gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren dört buçuk yıl geçmiş ise disiplin
cezası verilemez.
Disiplin cezasını
gerektiren eylem aynı zamanda bir suç teşkil ediyor ve bu suç için kanun daha
uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, birinci ve ikinci fıkralardaki süreler
yerine bu zamanaşımı süresi uygulanır.
Disiplin kararlarının uygulanması
ve cezaların sicilden silinmesi:
Madde 160 – (Değişik:
22/1/1986 - 3256/27 md.)
Disiplin cezalarına ait
kararlar kesinleşmedikçe uygulanamaz.
Meslekten çıkarma ve
işten çıkarma cezalarından başka bir disiplin cezası verilen avukatlar, uyarma,
kınama ve para cezalarının uygulanmasından itibaren beş yıl geçtikten sonra
disiplin kuruluna başvurarak bu disiplin cezalarının sicillerinden silinmesini
isteyebilirler.
İlgilinin yukarıki
fıkrada yazılı süre içerisinde disiplin cezası almamış olması halinde, disiplin
cezasının silinmesine karar verilir ve sicil dosyasındaki disiplin bölümü
çıkartılarak yenisi düzenlenir.
Tanık ve bilirkişi gideri:
Madde 161 – Disiplin işlemleri dolayısiyle
çağırılan her tanık ve bilirkişinin, kaybettiği zaman ve harcadığı mesaiye
uygun bir tazminata hakkı vardır; bunlardan çağrıya uymak için yolculuk etmek
zorunda olanlara yolculuk ve ikamet giderleri de verilir. Şikâyetçi ve hakkında
kovuşturma yapılan avukat, dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişiye ait
giderleri evvelden öderler.
Avukata veya üçüncü bir
kişiye yükletilmiyen veya borçludan alınma imkânı kalmayan giderler baroya
yüklenir.
Şikâyet edenden,
şikayetin mahiyeti ve yapılacak disiplin soruşturma ve kovuşturmasının
genişliği göz önünde bulundurularak 10 liradan 200 liraya kadar avans
alınabilir. Yapılan işlemlere, alınan avansın yetmemesi halinde, tamamlanması
her zaman istenebilir. Avans ve tamamlanması istenen miktar ilgilisi tarafından
ödenmedikçe işlem yapılmıyabilir.
Para cezası veya giderlerin
tahsili:
Madde 162 – Para cezasına veya giderlerin
ödenmesine dair olan kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine
getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Para cezaları baroya
gelir yazılır.
İcra takibi genel
hükümlere göre baro tarafından vekâlet verilecek avukat eliyle yürütülür.
ONBİRİNCİ KISIM
Avukatlık
Sözleşmesi[46]
Avukatlık sözleşmesinin kapsamı[47]
Madde 163 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/76 md.)
Avukatlık sözleşmesi serbestçe
düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut
değeri kapsaması gerekir. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre
ispatlanır. Yasaya aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir.
Avukatlık ücret tavanını
aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa
edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç,
avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü
geçersiz kılmaz.
Avukatlık ücreti[48]
Madde 164 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/77 md.)
Avukatlık ücreti,
avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.
Yüzde yirmibeşi aşmamak
üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi
avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.
İkinci fıkraya göre
yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının
aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.
Avukatlık asgarî ücret
tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması
halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir. (Değişik üçüncü ve dördüncü
cümle:13/1/2004 – 5043/5 md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu
veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret
sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin
ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile
ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak
koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın
kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki
müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar
avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde
ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.
Dava sonunda, kararla
tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu
ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.
Ücret dolayısiyle müteselsil
sorumluluk:
Madde 165 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/78 md.)
İş sahibinin birden çok
olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun
taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki
taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.
Avukatın hapis hakkı ve avukatlık
ücretinin rüçhanlı bulunması:
Madde 166 – Avukat, müvekkili tarafından verilen
veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri,
avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde
tutabilir.
Avukat, sözleşme ile
kararlaştırılan ve hâkim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi
çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve
davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak
mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan
hakkı, vekâletnamenin düzenlenme tarihine, vekâletname umumi ise iş sahibi
adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre sıra
alır. (Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/79 md.) İş sahibinin iflası halinde
avukatın vekâlet ücreti alacağı da rüçhanlıdır. Ancak, 9.6.1932 tarihli ve 2004
sayılı İcra ve İflâs Kanununun 206 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü saklıdır.
Bir ilamın cebri icra
yoluyla infazına girişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde bulunan tarafın
ilamda adı yazılı olan avukatına, icra emri ile aynı zamanda düzenliyeceği bir
bildiriyi, gideri takip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ
eder. Bu bildiri tebliğ edilmedikçe icranın sonraki safhalarına geçilemez.
Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır.
Avukatın ölümü halinde,
mirasçılarına intikal eden avukatlık ücreti alacakları da, avukat alacakları
gibi rüçhanlıdır. Şu kadar ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim zorunluğu bu
kimseler hakkında uygulanmaz.
Anlaşmazlıkların hakem yoluyla
çözümü[49]
Madde 167 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/80 md. ; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 3/3/2004 tarihli ve
E.:2003/98, K.:2004/31 sayılı Kararı ile.)
Avukatlık ücret tarifesinin
hazırlanması:
Madde 168 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/81 md.)
Baronun yönetim
kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer
işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife
hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler.
Türkiye Barolar Birliği
Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak
suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet
Bakanlığına gönderilir. (Ek cümle: 16/6/2009-5904/35 md.) Şu kadar ki
hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait
vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile
tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti
tutarı maktu olarak belirlenir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten
itibaren bir ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı
takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha
görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine
geri gönderir. Geri gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim
Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi
halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet
Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.
Avukatlık ücretinin
takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği
tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yargı mercilerine karşı tarafa
yükletilecek avukatlık ücretinin miktarı:
Madde 169 – (Değişik:
31/10/1980 - 2329/2 md.)
Yargı mercilerince karşı
tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı
miktardan az ve üç katından fazla olamaz.
(Mülga ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/82 md.)
Madde 170 – (Mülga:
22/1/1986 - 3256/29 md.)
İşi sonuna kadar takip etme
zorunluluğu ve başkasını tevkil:
Madde 171 – (Değişik
birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/83 md.) Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı
sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.
Avukata verilen vekâletnamede
başkasını tevkile yetki tanınmış ise, yazılı sözleşmede aksine açık bir hüküm
olmadıkça, işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip
ettirebilir. Vekâletnamede, bunun düzenlendiği tarihten sonra açılacak veya
takip edilecek bütün dava ve işlerde vekâlete ve başkasını tevkile genel
şekilde yetki verilmişse, avukat, bu tarihten sonraki dava ve işlerde müvekkilinden
ayrıca vekâlet almaya lüzum kalmaksızın işi başka bir avukatla birlikte veya
başka bir avukata vererek takip ettirebilir.
İkinci fıkradaki
hallerde, avukatın müvekkile karşı sorumluluğu devam eder. Birlikte takibettiği
veya işi tamamen devrettiği avukatların kusurlarından ve meydana getirdikleri
zarardan dolayı müvekkile karşı hem şahsen hem de diğer avukatla birlikte
müştereken ve müteselsilen sorumludur. Şu kadar ki, bu hüküm, 12 nci maddede
yazılı bir iş sebebiyle başka bir yerde çalışmak zorunluğunda olduğu için işi
tamamen başkasına devreden avukatlar hakkında uygulanmaz.
Avukat tarafından işe
başka avukatlar teşrik edilmiş ise, avukat bundan dolayı ayrı bir ücret
istiyemiyeceği gibi, işi birlikte takip eden avukat da müvekkilden herhangi bir
ücret istiyemez. İş tamamen başka bir avukata bırakılmış ise, tevkil eden ve
tevkil olunan avukatlar ücret sözleşmesindeki miktarı aşmamak şartiyle,
harcadıkları mesaiye karşılık olan ücreti müvekkilden istiyebilirler. Ancak,
tevkil eden avukat müvekkilden peşin ücret almışsa, harcadığı mesaiye karşılık
olan miktarın fazlasını tevkil ettiği avukata ödemekle yükümlüdür.
İş sahibinin işi başka bir avukata
vermesi:
Madde 172 – İş sahibi, ilk anlaşmayı yaptığı
avukatının yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işin kovuşturma ve
savunmasına katabilir.
İş sahibi, ilk avukatın
muvafakatını kendisine tevdi veya tebliğ edilecek bir yazı ile en az bir
haftalık süre vererek talep eder. Avukat bu süre içinde cevap vermemişse
muvafakat etmiş sayılır.
İlk avukatın muvafakat
etmemesi halinde, vekâlet akdi kendiliğinden sona erer. İş sahibi, muvafakat
etmiyen avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlüdür.
İlk avukatın muvafakatı
ile işin başka avukatlar tarafından da takibi halinde iş sahibi, ilk avukatın
ücretinden kısıntı yapamaz. Bu halde avukatların müvekkile karşı sorumluluğu
konusunda 171 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.
Avukatlık ücretinin belli bir işe
hasredilmesi:
Madde 173 – Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa,
kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin
karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra
kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tabidir.
Avukata tevdi edilen işin
yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi,
resim, harc ve giderler iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından
ilk istekte avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat
tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş
olması gerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu
yerden ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi tarafından ayrıca ödenir.
Bu giderler peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün
aksine sözleşme yapılabilir.
Avukatın işi takipten vazgeçmesi,
azli ve ücretin gününde ödenmemesi:
Madde 174 – Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın
takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez ve peşin aldığı ücreti geri
vermek zorundadır.
Avukatın azli halinde
ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı
azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.
Anlaşmaya göre avukata
peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu
değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı
sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi
takip etmek ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı
hüküm uygulanır.
İş sahibinin adresi:
Madde 175 – İş sahibinin verdiği vekâletnamede
yazılı adrese avukat tarafından yapılacak her tebliğ, kendisine yapılmış
sayılır. Adres değişiklikleri en geç üç gün içinde iş sahibi tarafından
taahhütlü mektupla avukata bildirilir.
İş sahibinin adresine
gönderilecek yazıların tebliğ edilememesinden veya adres değişikliklerinin
bildirilmemesinden doğan sorumluluk iş sahibine aittir.
ONİKİNCİ KISIM
Adli
Müzaharet
Adlî yardımın kapsamı[50]
Madde 176 – (Değişik: 2/5/2001 -
4667/84 md.)
Adlî yardım, avukatlık ücretlerini ve
diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanlara bu Kanunda yazılı
avukatlık hizmetlerinin sağlanmasıdır.
Adlî yardım bürosu[51]
Madde 177 – (Değişik: 2/5/2001 -
4667/85 md.)
Adlî yardım hizmeti, baro
merkezlerinde, baro yönetim kurullarınca avukatlar arasından oluşturulan adlî
yardım bürosu tarafından yürütülür. Baro yönetim kurulu, ayrıca baro merkezi
dışında avukat sayısı beşten çok olan her yargı çevresinde de bir avukatı adlî
yardım bürosu temsilcisi olarak görevlendirebilir. Büro ve temsilciler, baro yönetim
kurulunun gözetimi altında çalışırlar.
(Ek ikinci fıkra:11/7/2020-7249/20
md.) (Değişik fıkra:8/6/2022-7409/2 md.) Birden fazla baronun bulunduğu illerde her bir baro
tarafından adli yardım bürosu oluşturulur. Yargı mercilerinin talebi üzerine
yapılacak görevlendirmeler, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan
elektronik bilişim sistemi üzerinden o ildeki avukatlar arasında eşitlik
gözetilerek yapılır.
Adlî yardım istemi[52]
Madde 178 – (Değişik: 2/5/2001 -
4667/86 md.)
Adlî yardım istemi, adlî yardım
bürosuna veya temsilcilerine yapılır. İstek sahibi, isteminde haklı olduğunu
gösterdiği delillerle kanıtlamak zorundadır.
Yardım isteminin reddi halinde,
ilgilisi yazı veya sözle baro başkanına başvurabilir. Baro başkanının vereceği
karar kesindir.
Adlî yardımın yapılışı[53]
Madde 179 – (Değişik: 2/5/2001 -
4667/87 md.)
Adlî yardım isteminin kabulü halinde;
büro gerekli işlemleri yapmak üzere bir veya birkaç avukatı görevlendirir.
Görevlendirilen avukat, görev yazısının kendine ulaşmasıyla, avukatlık hizmetlerini
yerine getirmek yükümlülüğü altına girer.
Bu yükümlülük, ilgilinin gerekli
belge ve bilgileri isteğe rağmen vermemesi veya vekâletname vermekten
kaçınmasıyla sona erer.
Ayrıca görevlendirilen avukat da bu
işi yapmaktan çekinmek isterse görevin kendisine bildirildiği tarihten itibaren
onbeş gün içinde o işin tarifede belirlenen ücretini baroya ödemek zorundadır.
Büro, görevlendirilen avukatın işi
yürütmesiyle ilgili aşamaları izler.
18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanunu ile diğer kanunlardaki adlî yardıma ilişkin hükümler
saklıdır.
Büronun gelir ve giderleri[54]
Madde 180 – (Değişik: 2/5/2001 -
4667/88 md.)
Adli yardım bürosunun gelirleri
şunlardır:
a) İki yıl öncesine ait kesin hesap
sonuçlarına göre tespit edilen toplam miktarlar esas alınarak 492 sayılı
Harçlar Kanununa bağlı (1), (2) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan harçların
yüzde üçü ile idarî nitelikteki para cezaları
hariç olmak üzere para cezalarının yüzde üçü,[55][56]
b) Baroya düşecek paylar ile kamu ve
özel kurum ve kuruluşlarından, il veya belediye bütçelerinden baroya yapılan yardımlar,
c) Bu amaçla yapılan her türlü
bağışlar,
d) Adlî yardım görevinden çekilen
avukatların yatıracağı ücret,
e) Adlî yardımla görevlendirilen
avukatın aldığı ücretin yüzde onu ile davadan haklı çıkan adlî yardımdan
yararlanan kişinin avukat ücretinden başka, yararlandığı kısmın yüzde beşi.
Büronun giderleri
şunlardır:
a) Adlî yardımla
görevlendirilen avukatlara gerektiğinde ödenecek ücretler,
b) Büroda
görevlendirileceklere ödenecek ücretler,
c) Büro giderleri ve
diğer giderler.
Adlî yardım bürolarının
gelir ve giderleri büro bütçesinin ayrı bölümlerinde gösterilir. Bu bölümde
kalan gelir fazlasının bir sonraki yıla aynen aktarılması zorunludur.
Birinci fıkranın (a)
bendine göre hesaplanacak ödenek, Maliye Bakanlığınca her yıl Mart ayının
sonuna kadar Türkiye Barolar Birliği hesabına aktarılır. Bu paralar, münhasıran
adlî yardım için kullanılır ve yılı içinde harcanmayan paralar, ertesi yıla
aynen aktarılır. (Ek cümleler:8/6/2022-7409/3 md.) Paraların barolar
arasındaki dağıtımında puanlama esas alınır. Her baroya öncelikle beş temel
puan verilir. Verilen temel puana, her elli üye avukat için bir puan, ayrıca il
nüfusu esas alınarak her beş bin nüfus için bir puan eklenir. Birden fazla
baronun bulunduğu illerde, her beş bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın
yüzde otuzu o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise (…)[57] o
ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen
rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılır.
Bu paraların barolar arasındaki dağıtımı ve kullanılmasına ilişkin hususlar,
Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.[58]
(Ek fıkra:
28/3/2007-5615/26 md.) Maliye Bakanlığınca iki yıl öncesine ait kesin hesap sonuçlarına göre
tespit edilen toplam tutarlar esas alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı
(1), (2) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan harçların yüzde biri ile idarî
nitelikteki para cezaları hariç olmak üzere para cezalarının yüzde biri; her
yıl Mart ayının sonuna kadar Türkiye Barolar Birliği adına açılan hesaba
aktarılır ve zorunlu müdafi ve vekil görevlendirme ile ilgili carî giderler bu
hesaptan ödenir. Bu hesap, münhasıran zorunlu müdafi ve vekil görevlendirme ile
ilgili carî giderler için kullanılır ve yılı içinde harcanmayan paralar, ertesi
yıla aynen aktarılır. Bu paraların barolar arasındaki dağıtımı, harcanması ve
bu hizmet için çalıştırılacak personele ilişkin hususlar, Maliye Bakanlığının
görüşü alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği
tarafından birlikte çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yıllık çalışma raporu ve
yönetmelik[59]
Madde 181 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/89 md.)
Adlî yardım bürosu,
çalışmalarını her yıl sonu düzenleyecekleri bir raporla baro yönetim kuruluna
bildirir. Raporun bir örneği baroca Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
Adlî yardım bürosunun
kuruluşu, görevlendirilecek avukatların ve bunlara ödenecek ücretlerin
belirlenmesi, büronun işleyişi, denetimi gibi konular Türkiye Barolar
Birliğince çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
ONÜÇÜNCÜ KISIM
Çeşitli
Hükümler
Yönetmelik:
Madde 182 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/90 md.)
Bu Kanunda düzenlenmesi
yönetmeliğe bırakılan hususlar ile Kanunun uygulanabilmesi için yönetmelikte yer
alması gereken diğer konuları kapsayan yönetmelikler Türkiye Barolar Birliği
Yönetim Kurulu tarafından hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir.
Yönetmelikler Adalet Bakanlığına ulaştığı
tarihten itibaren iki ay içinde karar verilmediği veya onaylandığı takdirde
Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer. (…),60 Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı
yönetmelikleri bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte
Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu yönetmelikler, Türkiye
Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği
takdirde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer, aksi halde onaylanmamış
sayılır ve sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına
bildirilir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da
kıyasen uygulanır.[60]
(Ek fıkra:
10/9/2014-6552/94 md.) Ancak, yönetmelikle veya diğer bir düzenleyici işlemle avukatlık stajına
kabulde, staj döneminde ve avukatlık mesleğine kabulde sınav veya benzeri bir
rejim öngörülemez.
Cumhuriyet savcılarına yapılacak
tebligat:
Madde 183 – Bu kanun gereğince Cumhuriyet
savcılarına yapılacak tebligatta ilgili dosyanın da birlikte gönderilmesi
şarttır.
Avukatlık kıdemine sayılacak
hizmetler:
Madde 184 – Dördüncü maddenin birinci fıkrasında
sayılan hizmetlerden avukatlığa geçenlerin bu hizmetlerde geçen süreleri
avukatlık kıdemine sayılır.
Davavekilleri hakkında uygulanacak
hüküm:
Madde 185 – Bu Kanunun ikinci, dördüncü, beşinci,
yedinci, sekizinci ve dokuzuncu kısmı ile 65 inci maddesi dışında kalan
hükümleri davavekilleri hakkında da kıyasen uygulanır.
(Mülga ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/91 md.)
Topluluk sigortasına girmeleri
mutlak şekilde zorunlu olanlar:
Madde 186 – (Mülga:
31/5/2006-5510/106 md.)
Topluluk sigortasına girme
zorunluğu şarta bağlı olanlar:
Madde 187 – (Mülga:
31/5/2006-5510/106 md.)
Topluluk sigortasına giremiyenler:
Madde 188 – (Mülga:
31/5/2006-5510/106 md.)
Madde 189 – (Mülga:
26/2/1970 - 1238/6 md.)
Prim borcunu ödememenin sonuçları:
Madde 190 – Topluluk Sigortası primlerini,
topluluk sözleşmesinde gösterilen zamanda ödemiyen avukatın adı baro yönetim
kurulunun karariyle, birikmiş prim borcunu, sözleşmedeki şartlar dairesinde
ödeyinceye kadar, baro levhasından silinir ve durum ilgili yerlere bildirilir.
Topluluk Sigortası primin
ödememenin sonuçları, prim borçlusu avukatın şahsına münhasır olup, bu
sonuçların aynı Topluluk Sigortası sözleşmesine katılmış olan diğer
sigortalılara veya baroya sirayeti hakkında bir hüküm sözleşmeye konulamaz. (Ek
cümle: 2/5/2001 - 4667/92 md.) 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun 140 ıncı maddesi hükmü barolar hakkında uygulanmaz.
Tip sözleşmenin hazırlanması ve
topluluk sözleşmesine giriş:
Madde 191 – (Mülga:
31/5/2006-5510/106 md.)
Yürürlükten kaldırılan hükümler:
Madde 192 – 3499 sayılı Avukatlık Kanunu ile ek
ve tadilleri, geçici 7 nci madde hükümleri saklı kalmak şartiyle, yürürlükten
kaldırılmıştır.
Değiştirilen kanun hükümleri
hakkında:
Madde 193 – (Bu madde 21/12/1953 tarih ve 6207 sayılı kanunun 1, 4 ve 5 inci
maddelerinin değiştirilmesi ile ilgili olup ilgili kanundaki yerlerine
işlenmiştir.)
1086 sayılı kanunun değiştirilen
hükmü:
Madde 194 – (Bu madde 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin
değiştirilmesi ile ilgili olup mezkûr kanundaki yerine işlenmiştir.)
Emekliliğe tabi görevden önceki
avukatlığın kıdeme sayılması:
Madde 195 – (Yeniden
düzenleme: 26/2/1970 - 1238/1 md.)
Bu kanun gereğince
topluluk sigortasına girmiş olup sigortalılığı devam eden bir avukat emekliliğe
tabi bir göreve veya hizmete atandığı yahut seçildiğinde, sigortalılığına esas
alınan avukatlık süresinin dörtte üçü kıdemine eklenerek intibakı yapılır ve
görev veya hizmet aylığı ile emeklilik keseneğine esas aylığı yükseltilir.[61]
Madde 196 –
(Mülga: 26/2/1970 - 1238/6 md.)
Madde 197– (Mülga:
26/2/1970 - 1238/6 md.)
Madde 198 – (Mülga:
26/2/1970 - 1238/6 md.)
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu
iktisadi teşessüslerinde görevli avukatlar:
Ek Madde 1 – (Ek:
8/5/1984 - 3003/8 md.)
Kamu kurum ve kuruluşları
ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli olarak avukatlık görevinde
çalışanların baro levhasına yazılmaları isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar
hakkında bu Kanunun avukatlık meslekine kabul ve ruhsatname verilmesine ilişkin
hükümleri aynen uygulanır. Bunlar, görevlerinin gereği olan işleri yaparken baro
levhasına kayıtlı avukatların yetkileriyle haklarına sahip ve onların
ödevleriyle yükümlüdürler. Baroya kaydını yaptırmayan avukat, çalıştığı yer
barosuna veya o ilde birden fazla baronun bulunması hâlinde bu barolardan
birine bilgi verir.[62]
Yukarıdaki fıkra uyarınca
baro levhasına yazılmak istemediklerini bildiren adayların, sadece avukatlık
mesleğine kabullerine ve adlarına ruhsatname düzenlenmesine karar verilerek
kanunda öngörülen diğer işlemler, aynen yerine getirilir.
Birinci fıkrada sözü
edilen görevlerden ayrılma halinde, avukatlık mesleğinin yapılabilmesi, baro
levhasına yazılmakla mümkündür.
Bu Kanunun avukatlar
hakkında öngördüğü disiplin işlem ve cezaları, bu maddede sözü edilen avukatlar
hakkında da avukatın sürekli görev yaptığı yer barosunca uygulanır.
Yurt dışında temsil[63]
Ek Madde 2 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/94 md.)
Avukatlar, Türkiye
Barolar Birliğini veya baroları temsil etmek üzere uluslararası toplantı ve
kongrelere Adalet Bakanlığına bilgi vermek suretiyle katılabilirler.
Seçimlerin yapılması:
Ek Madde 3 – (Ek:
8/5/1984 - 3003/8 md.)
Barolar ile Türkiye
Barolar Birliğinin bu Kanuna göre gizli oyla yapılacak organ seçimlerine
ilişkin işlemler, aşağıdaki esaslara göre yargı gözetimi altında
gerçekleştirilir.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/95 md.) Seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az onbeş gün önce, baro
seçimleri için levhaya kayıtlı (…)[64] avukatlar,
Türkiye Barolar Birliği seçimleri için de genel kurula barolarca seçilen asıl
ve yedek delegeler ile doğal delegeleri belirleyen liste, toplantının gündemi,
yeri, günü, saati ile çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya
ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak o yer ilçe
seçim kurulu başkanı olan hâkime verilir. Bir yerde birden fazla ilçe seçim
kurulu bulunduğu takdirde görevli hâkim, Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir.
Toplantı tarihleri, gündemde yer alan diğer konular göz önünde bulundurularak
görüşmelerin bitimine göre seçimlerin ilçe seçim kurulu başkanının gözetiminde
yapılması sağlanır. Üye sayısı dörtyüzü aşan barolarda görüşmeler cumartesi
günü sonuçlandırılır ve seçimlere pazar günü dokuzda başlanır ve oy verme işi
saat onyedide sona erer.
Hâkim, gerektiğinde
ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip incelemek suretiyle varsa noksanları
tamamlattırdıktan sonra seçime katılacak avukatları belirleyen liste ile
yukarıdaki fıkrada belirtilen diğer hususları onaylar. Onaylanan liste ile
toplantıya ilişkin diğer hususlar Adalet dairesi ve baro ilan yerlerinde
asılmak sureti ile üç gün süre ile ilan edilir.
İlan süresi içinde
listeye yapılacak itirazlar hâkim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde
kesin olarak karara bağlanır.
Bu suretle kesinleşen
listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususlar onaylanarak ilgili baro veya
Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
Hâkim, kamu görevlileri
veya aday olmayan avukatlar arasından bir başkan ile iki üyeden oluşan bir
seçim sandık kurulu atar. Aynı şekilde ayrıca üç yedek üye de belirler. Seçim
sandık kurulu başkanının yokluğunda kurula yaşlı üye başkanlık eder.
Seçim sandık kurulu,
seçimlerin kanunun öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların
tasnifi ile görevli olup, bu görevleri seçim ve tasnif işleri bitinceye kadar
aralıksız olarak devam eder.
Dörtyüz kişiden fazla
üyesi bulunan barolarda her dörtyüz kişi için bir oy sandığı bulunur ve her
seçim sandığı için ayrı bir kurul oluşturulur. Yüze kadar olan üye fazlalığı
sandık sayısında nazara alınmaz. Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler ilçe
seçim kurulundan sağlanır. Ve sandıkların konacağı yerler hâkim tarafından
belirlenir.
Seçim süresinin sonunda
seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri
tarafından imzalanır. Birden fazla sandık bulunması halinde tutanaklar, hâkim
tarafından birleştirilir. Tutanakların birer örneği seçim yerinde asılmak
suretiyle geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanılan oylar ve diğer
belgeler tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süreyle saklanmak üzere ilçe
seçim kurulu başkanlığına tevdi edilir.
Seçimin devamı sırasında
yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde
seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar, hâkim tarafından aynı gün incelenir ve
kesin olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara
bağlanmasından hemen sonra hâkim yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilan
eder ve ilgili baro ile Türkiye Barolar Birliğine bildirir.
(Değişik onbirinci fıkra:
28/5/1988 - 3464/2 md.) Oy verme işlemi, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır. Listede adı
yazılı bulunmayan avukat oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin baro veya
resmi kuruluşça verilen belge ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki
yerin imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar, organlara göre birlikte veya
ayrı ayrı her şekilde düzenlenen oy pusulalarının, üzerinde ilçe seçim kurulu
mühürü bulunan ve oy verme sırasında sandık kurulu başkanı tarafından verilecek
zarfa konulması suretiyle kullanılır. Bunların dışındaki zarflara konulan oylar
geçersizdir. Asıl üyenin mazereti olduğu takdirde yedek üye Türkiye Barolar
Birliği Genel Kuruluna katılır ve oy kullanılır.
(Değişik onikinci
fıkra: 2/5/2001 - 4667/95 md.) Hâkim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük
veya kanuna aykırı uygulama tespit etmesi halinde; bu tespite konu olan organla
sınırlı olmak üzere seçimlerin iptaline karar verir. Bu takdirde, süresi bir
aydan az ve iki aydan fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği pazar gününü
tespit ederek ilgili baroya veya Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Belirlenen
günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri bu madde ile kanunun öngördüğü
diğer hükümlere uygun olarak yürütülür.
İlçe seçim kurulu başkanı
hâkime ve seçim sandık kurulu başkanı ile üyelerine, "Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun" da belirtilen esaslara göre
ücret ödenir. Bu ücret ve diğer seçim giderleri, Türkiye Barolar Birliği ve
ilgili baroların bütçelerinden karşılanır.
(Değişik
ondördüncü fıkra: 23/1/2008-5728/336 md.) Seçimler sırasında sandık
kurulu başkanı ve üyelerine karşı görevleriyle bağlantılı olarak işlenen suçlar
kamu görevlilerine karşı işlenmiş gibi cezalandırılır.
Seçimlerin düzen
içerisinde ve sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla hâkimin ve sandık kurulunun
aldığı tedbirlere uymayanlara, eylemin ağırlığına göre bu Kanunda yazılı
disiplin cezaları verilir.
Denetim:
Ek Madde 4 – (Ek:
8/5/1984 - 3003/8 md.)
Adalet Bakanlığı, Barolar
ve Türkiye Barolar Birliği organlarının görevlerini kanun hükümlerine uygun
olarak yapıp yapmadıklarını ve mali işlemlerini yönetmelikte belirlenecek
esaslara göre denetlemeye yetkilidir. Bu idari ve mali denetim, adalet
müfettişlerince yapılır.
Geçici hükümler:
Geçici Madde 1 –
(Değişik: 26/2/1970 - 1238/1 md.)
7 Temmuz 1969 tarihinden
sonra 506 sayılı Sosyal sigortalar Kanununun 86 ncı maddesi gereğince barolarla
Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak sözleşmelere esas teşkil eden ilk
tip sözleşme, bu kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca Türkiye Barolar
Birliğinin yapacağı ilk toplantıyı takip eden üç ay içinde Çalışma Bakanlığı, Türkiye
Barolar Birliği ve Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak görüşmelerle
tespit edilir. Hazırlanan tip sözleşme, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu
tarafından, bir hafta içinde bütün barolara gönderilir. Topluluk sigortasına
girmeye mecbur olan avukatların bağlı bulundukları barolar, tip sözleşmeye göre
topluluk sigortası sözleşmesi yapmak üzere tip sözleşmenin baroya gelişi
tarihinden itibaren iki ay içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna başvururlar. Sözleşmeler,
baronun başvurma tarihinden itibaren en geç üç ay içinde yürürlüğe konur.
A) Topluluk sigortasına
tabi oldukları tarihde 30 yaşını geçmiş bulunan avukatlardan, 55 yaşını
doldurmakla beraber 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60 ıncı maddesinde
yazılı şartları yerine getiremediklerinden yaşlılık sigortasından aylık
bağlanmasına hak kazanamıyan ve:
a) Sigortalılıklarının
başladığı tarihten önceki on yıl içinde en az 2000 gün baro levhasında kayıtlı
avukat olduklarını tevsik eden,
b) Sigortalılık süresince
her yıl en az ortalama 200 gün sigorta primi ödemiş olan,
c) En az beş yıl
sigortalı bulunan avukatlara, sigortalılık süresi 15 yılı doldurmuş olanlar
gibi Sosyal Sigortalar Kanununun 61 inci maddesindeki esaslara göre yaşlılık
aylığı bağlanır.
(a) bendinde sözü geçen
avukatlık süresi, avukatların sigortalıklarının başladığı tarihten itibaren en
geç iki yıl içinde ilgili barolardan alınarak Sosyal Sigortalar Kurumuna
verilecek belgelerle tespit edilir.
Barolar bu çalışma
belgelerini düzenlemekten kaçınırlarsa, sigortalı avukatların ilgili baro ve
yönetim kurulu başkan ve üyelerinden zarar ve ziyan istemek hakları saklıdır.
Avukatlık süresini
gösteren belgelerin gerçeğe uymadığı bir hükümle tespit edildiği takdirde gerek
bunu düzenliyenler gerekse ilgili sigortalılar, Sosyal Sigortalar Kurumunun bu
yüzden uğrayacağı zararları yüzde elli fazlasiyle ve kanuni faizi ile birlikte
adı geçen Kuruma ödemekle yükümlüdür.
Bu gibiler hakkında
ayrıca ceza kovuşturması da yapılır.
B) Topluluk sigortasına
tabi oldukları tarihte 30 yaşını geçmiş bulunan avukatlardan, 50 yaşını
doldurup, erken yaşlanmış oldukları tespit edilen ve Sosyal Sigortalar
Kanununun 60 ıncı maddesinde yazılı şartları yerine getiremediklerinden aylık
bağlanmasına hak kazanamıyanlara (A) fıkrasındaki şartlarla, sigortalılık
süreleri 15 yılı doldurmuş olanlar gibi, Sosyal Sigortalar Kanununun 61 inci
maddesindeki esaslara göre yaşlılık aylığı bağlanır.
Geçici Madde 2 –
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte T. C. Emekli Sandığındaki emekliliğe esas teşkil eden
hizmetleri toplamı en az 15 yıl olan avukatlardan;
A) (Değişik: 26/2/1970
- 1238/3 md.) Emekli keseneği ödedikleri memuriyet veya hizmetten 7 Temmuz
1969 tarihinden önce her ne sebeple olursa olsun ayrılmış olanlar, kendilerine
emeklilik veya malûllük aylığı bağlanmamış olmak şartı ile, 7 Temmuz 1969
tarihine kadar Sosyal Sigortaya da tabi olmaksızın geçen fiili avukatlık
sürelerinin tamamını veya bu sürenin emekliliğe esas olan eski hizmetlerinin
süresi ile birlikte 25 yılı doldurmaya yetecek kısmını aşağıdaki hükümlere göre
borçlanabilirler.
Fiili avukatlık süresinin
tamamını borçlananlar aşağıdaki (B) bendi hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığı
ile ilgilerini devam ettirebilirler. Bunlardan T. C. Emekli Sandığı ile
ilgilerini devam ettirmek istemiyenlerle fiili avukatlık süresinin bir kısmını
borçlanmak suretiyle emekliliğe esas hizmet sürelerini 25 yıla çıkarmış
olanlara aşağıdaki hükümlere göre emekli aylığı bağlanır.
B) Emekli keseneği
ödedikleri memuriyet veya hizmetten bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte veya
daha sonra her ne sebeple olursa olsun ayrılanlar, toplam süre 30 yılı geçmemek
üzere, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirebilirler.
(A) bendine göre borçlanabilmek
için ilgilinin, listesine yazılı bulunduğu baronun topluluk sigortasına
katıldığı tarihten itibaren üç ay içinde bu baro aracılığı ile T. C. Emekli
Sandığına yazılı olarak başvurması zorunludur. Borçlanılacak miktar, ilgilinin
T. C. Emekli Sandığına evvelce kesenek ödediği memuriyet veya hizmette son
aldığı maaş yahut ödenek derecesindeki kıdeminden itibaren o memuriyet veya
hizmetin asgari terfi süresi nazara alınarak 2 veya 3 yılda bir terfi etmiş
sayılmak suretiyle T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri dairesinde, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadarki fiili avukatlık süresi için ödemesi gereken
keseneklerin (Kurum hissesi dâhil) tamamıdır. Ancak, kesenekler ve kurum
hissesi ait oldukları geçmiş yıllarda yürürlükte bulunan T.C. Emekli Sandığı
Kanunu hükümlerine göre hesaplanır.
Borçlanılan süre ile T.
C. Emekli Sandığına tabi eski memuriyet veya hizmet süreleri toplamı 30 yılı
geçemez. Fiili avukatlık süresinin bu miktarı aşan kısmı için borçlanmak mümkün
değildir.
Borçlanılacak miktar, ilgilinin
talebine göre, T. C. Emekli Sandığı tarafından yapılacak tebligat üzerine en
geç 1 ay içinde toptan veya on yıl içinde on eşit taksitle ödenir. T. C. Emekli
Sandığına tabi eski memuriyet veya hizmetlerinden ayrılırken keseneklerini
almış olanlar bunun tamamını kanuni faizi ile birlikte, borçlanılan miktarın tamamının
veya ilk taksidinin ödenmesi süresi içinde sandığa iade ile yükümlüdürler.
Kesenekleri süresi içinde iade etmiyenlerin bu madde hükümlerinden
faydalanmaları mümkün değildir.
Borçlanan kimseler
emekliliğe esas olan eski memuriyet veya hizmet sürelerine borçlandıkları
sürenin eklenmesi suretiyle hesaplanacak süre üzerinden ve borçlandıkları
miktarın tamamını ödedikleri tarihten itibaren 5434 sayılı Kanuna göre emekli
aylığına hak kazanırlar. Emekli aylığına hak kazanabilmesi için toplam
süresinin 25 yıl olması yeterlidir.
Taksitle ödemede, borcun
tamamını ödiyemeden ölen veya T. C. Emekli Sandığına göre malul olan
avukatların kendilerine veya hak sahibi mirasçılarına ölüm veya maluliyeti takibeden
ay başından itibaren 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre malullük yahut dul ve
yetim aylığı bağlanır. Şu kadar ki, ödenmemiş yıllık taksitlerin her biri 12
eşit parçaya bölünerek o yılın malullük veya dul ve yetim aylıklarından kesilir
ve artan miktar hak sahiplerine ödenir.
Taksitle ödemede, bir
taksidi zamanında ödemiyen ve T. C. Emekli Sandığınca yapılan tebligat üzerine
1 ay içinde bu borcunu yerine getiremiyenlerin borçlanma durumuna son verilir
ve ödedikleri miktara tekabül eden sürenin eski memuriyet veya hizmetlerine
eklenmesi suretiyle hesaplanacak süre üzerinden T. C. Emekli Sandığı Kanunu
hükümlerine göre işlem yapılır.
Yukarıdaki fıkralar
gereğince kendilerine veya hak sahibi mirasçılarına emekli, malullük veya dul
ve yetim aylığı bağlananlara borçlanmadan önceki fiili memuriyet veya
hizmetlerin tutarı üzerinden T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre
ikramiye ödenir.
(B) bendinden
faydalanabilmek için ilgilinin, T. C. Emekli Sandığına kesenek ödediği
memuriyet veya hizmetten ayrılmasını takibeden bir ay içinde Sandığa dilekçe
ile başvurması ve kendisine emekli aylığı bağlanmamış veya kesenekleri iade
edilmemiş olması gereklidir. (A) bendinin ikinci fıkrası delaletiyle (B)
bendinden faydalananlar için bu süre borçlanma taleplerinin kabul edildiğinin
Sandıkça kendilerine tebliği tarihinden başlar.
(B) bendinden faydalanmak
dileği ile yapılan başvurmanın T.C. Emekli Sandığınca kabul edildiğinin
ilgiliye tebliğini takibeden aybaşından itibaren sandığa kesenek ödeme
yükümlülüğü doğar. Kesenekler (Kurum hissesi dâhil) her ayın ilk haftası içinde
doğrudan doğruya veya T.C. Emekli Sandığının belirteceği bir banka aracılığı
ile sandığa ödenir.
Kesenek ve kurum hissesi,
ilgilinin T. C. Emekli Sandığına kesenek ödediği evvelki memuriyet veya hizmette
son iktisap ettiği maaş veya ödeneğindeki kıdeminden başlamak üzere o memuriyet
veya hizmetin en az yükselme süresine göre iki veya üç senede bir terfi
ediyormuşçasına yürütülecek maaş dereceleri üzerinden hesaplanır.
(B) bendi uyarınca T. C.
Emekli Sandığı ile ilgileri devam edenlerin emekliliğe esas sürelerinin 30 yılı
doldurduğu, sandıkla ilgilerinin kesilmesini yazılı olarak istedikleri,
öldükleri yahut T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre malûl duruma girdikleri veya
borçlanma hükümlerinde gösterildiği şekilde sandık tarafından verilen bir aylık
süre içinde ödememekte temerrüt ettikleri takdirde bu durumların husule geldiği
tarihi takibeden aybaşından itibaren sandıkla ilgileri kesilir ve toplam
süreleri üzerinden kendilerine yahut hak sahibi mirasçılarına 5434 sayılı Kanun
uyarınca emekli, malullük dul veya yetim aylığı bağlanır. Bu kimselere ödenecek
ikramiye hakkında borçlanma ile ilgili hükümler kıyasen uygulanır.
Geçici 3, 4 ve 5 inci
maddeler uyarınca borçlandıkları süre ile birlikte emekliliğe esas hizmetleri
tutarı 15 yıl veya daha fazla olanlar da bu maddenin (B) bendi hükmünden
faydalanabilirler.
(Ek fıkra: 26/2/1970 - 1238/3 md.) Bu madde hükümlerinden
faydalananların, (A) bendi uyarınca borçlandıkları veya (B) bendi uyarınca T.C.
Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirdikleri sürelerin tamamı, emekliliğe
tabi görevden son defa ayrıldıkları maaş veya ödenekteki kıdemlerine eklenmek
suretiyle bu görev veya hizmetin en az yükselme süresine göre iki veya üç yılda
bir terfi etmiş veya ediyormuşçasına intıbakları yapılır.
(Ek fıkra: 26/2/1970 - 1238/3 md.) Bu maddenin 9 uncu fıkrasında T.C.
Emekli Sandığına başvurma için konulmuş bir aylık süreyi geçirmiş olanlar, 1
Ocak 1971 tarihine kadar başvurmaları şartı ile bu madde hükümlerinden
faydalanabilirler.
Geçici Madde 3 –
(Değişik: 26/2/1970 - 1238/1 md.)
7 Temmuz 1969 tarihinde
veya bu tarihle 1 Ocak 1971 tarihi arasında T.C. Emekli Sandığında iştirakçi
durumunda bulunanların, emeklilik keseneği ödedikleri görev veya hizmetten önce
T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olmadan ve Sosyal Sigortalar kapsamına da girmeden
geçirdikleri fiili avukatlık sürelerinin daha önce başka kanunlarla borçlanılan
süreler ile birlikte onbeş yılı geçmiyecek kısmı, 5434 sayılı Kanuna 23 şubat
1965 gün ve 545 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile eklenen maddedeki esaslara
göre borçlanmaları şartı ile emekliliğe esas hizmetlerine eklenir. Şu kadar ki,
bu kimselerin adlarına borç kaydedilecek miktar borçlandırılan sürenin geçtiği
tarihlerde kesilen kesenek ve karşılıklar oranına göre tespit olunur.
Bu madde hükmünden
faydalanmak için, ilgilinin, 1 Nisan 1971 tarihine kadar T.C. Emekli Sandığına
yazılı olarak başvurması şarttır.
Geçici Madde 4 –
(Değişik: 26/2/1970 - 1238/1 md.)
7 Temmuz 1969 tarihinde
veya bu tarihle 1 Ocak 1971 tarihi arasında T.C Emekli Sandığında iştirakçi
durumunda bulunanlardan, emekli keseneği ödedikleri görev veya hizmetten önce
T.C. Emekli Sandığına tabi olmadan ve Sosyal Sigortalar kapsamına da girmeden
avukatlık yapan ve ondan önce de emekliliğe tabi bir görev veya hizmette
bulunanların T.C. Emekli Sandığı ile ilişkileri bulunan devreler arasındaki
fiili avukatlık sürelerinin daha önce başka kanunlarla borçlanılan süreler ile
birlikte onbeş yılı geçmiyecek kısmı geçici 3 üncü madde uyarınca borçlanmaları
şartı ile aynı madde hükümlerine göre emekliliğe esas hizmetlerine eklenir.
Geçici 3 üncü maddenin
son fıkrası hükmü bu halde de uygulanır.
Geçici Madde 5 – Geçici 2,3 ve 4 üncü maddelerin
kapsamına giren avukatların bu maddeler gereğince borçlandıkları fiili
avukatlık sürelerinden önce Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına giren hizmetleri
de mevcutsa, Sosyal Sigortalar kapsamına giren hizmetler 5/1/1961 tarihli ve
228 sayılı Kanunun aylık bağlanmasına ilişkin esasları dairesinde T.C. Emekli
Sandığındaki hizmetler (Borçlanılan süreler dâhil) ile birleştirilir.
Bu madde hükmünden
faydalanmak istiyenlerin, T.C. Emekli Sandığına başvurmalarının şekli ve süresi
hakkında geçici 3 üncü madde hükmü kıyasen uygulanır.
Geçici Madde 6 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
Avukatlar Yardımlaşma Sandığında üye bulunan avukatlar, levhasına yazılı
oldukları baroya müracat ederek sandıktaki kayıtların silinmesini
istiyebilirler.
Yukarıdaki fıkra
gereğince sandıktan kayıtları silinen avukatların sandıktaki alacaklarının,
üyelik süresi ve sandık mevcuduna göre kendilerine ödenmesi şekli, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde ilgili baro yönetim kurulu
tarafından hazırlanıp baro genel kurulunca onaylanan bir yönetmelikle tespit
edilir.
Geçici Madde 7 –
(Mülga: 30/1/1979 - 2178/8 md.)
Geçici Madde 8 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
Siyasal Bilgiler Okulu veya fakültesinden mezun olup da eksik kalan derslerden
hukuk fakültesinde sınav vermiş olanlar, bu Kanunun uygulanmasında hukuk
fakültesi mezunu sayılırlar.
Geçici Madde 9 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
Yargıtay'da hukuk mezunu başkâtip olarak en az dört yıl süre ile hizmet etmiş
olanlar, 3 üncü maddenin (c) bendindeki kayıttan vareste tutulurlar.
Geçici Madde 10 – Ankara Baro Başkanı, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde Ankara'da toplanıp Türkiye
Barolar Birliği Başkanı ile Birlik Yönetim Kurulu, Birlik Disiplin Kurulu ve
Birlik Denetleme Kurulu üyelerini ve yedeklerini seçecek olan ilk genel kurul
için delegelerini seçip göndermelerini ve toplantı yer, gün ve saatini, toplantı
gününden en az bir ay önce barolara bildirir. Belirtilen günde toplantıyı
açarak yerini en yaşlı delegeye bırakır.
Geçici Madde 11 – 708 sayılı Kanunun ikinci ve 7 nci
maddelerinde ve 2573 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yazılı mülazemet süresini
3499 sayılı Avukatlık Kanununun yürürlüğü tarihinde bitirmiş olanlar 3 üncü
maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde ve 5 inci maddede gösterilen şartlara
sahip oldukları takdirde baro levhasına yazılırlar.
Bu Kanunun uygulanmasında
Medresetulkuzat ve Nüvap Mektebi mezunları hukuk mezunu sayılır.
Geçici Madde 12 – Gerek 3499 sayılı Kanun ve gerekse bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra dava vekâleti ruhsatnamesi ile 708 sayılı
Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak avukatlık ruhsatnamesi verilemez.
Ancak, hukuk fakültesi
veya mektebinden mezun olmadıkları halde 3499 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce
hâkimlik veya savcılık sınıflarında, 3499 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce
veya sonraki görev sürelerinin toplamı dört yılı doldurmuş olanlara 3 üncü
maddenin (b) ve (c) bentlerindeki kayıtlardan vareste tutulmak şartiyle
avukatlık ruhsatnamesi verilir. Sicilleri itibariyle görevlerinden çıkarılmış
olanlar hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Geçici Madde 13 – 3499 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte dava, vekâleti ruhsatnamesine sahip olanlar, beş avukat bulunmıyan
yerlerde vekâlet icra edebilirler. Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 3499
sayılı Kanunun (Muvakkat IV üncü) maddesi uyarınca beş avukat bulunmıyan
yerlerde dava vekilliği yapmakta olanların kazanılmış hakları saklıdır.
(Değişik ikinci fıkra:
2/5/2001 - 4667/96 md.) Dava vekillerinin, mesleklerini icra edebilmeleri için, o yerin bağlı
olduğu baroca tutulan bir listeye yazılmaları şarttır. Listeye yazılmak için
yapılan başvuru üzerine barolar, istemin kabul veya reddine dair kararlarını
bir ay içinde vermek zorundadır. Bu süre içinde karar verilmez yahut ret kararı
verilir ise ilgili şahıs; karar verilmemiş ise bir aylık sürenin sonunda, istem
reddedilmiş ise ret kararının tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kuruluna itiraz edebilir. Türkiye Barolar
Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten
itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı
takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha
görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine
geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar Türkiye Barolar Birliği Yönetim
Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi
halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet
Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri
burada da kıyasen uygulanır.
Listeye yazılma, bu
Kanunun davavekillerine tanıdığı hak ve yetkilerden faydalanmak ve yükümlere
tabi olmak bakımından, baro levhasına yazılmanın sonuçlarını doğurur.
Listenin barolarca nasıl
düzenleneceği, listeye yazılmak için yapılacak başvurma hakkındaki işlemler listenin
mahkemelere, Cumhuriyet savcılıklarına, icra ve iflas dairelerine ve diğer
resmi mercilere bildirilme tarzı ve listeden kaydın silinmesi şekli bu Kanunun
182 inci maddesinde yazılı yönetmelikte gösterilir.
Geçici Madde 14 – 3499 sayılı Kanunla ek ve
değişikliklerine göre kurulmuş olan barolar, bu Kanun hükümlerine göre
görevlerine devam ederler.
Geçici Madde 15 – 168 inci madde uyarınca hazırlanacak
asgari ücret tarifesi, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay
içinde yapılır ve yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar eski tarife uygulanır.
Geçici Madde 16 – Türkiye Barolar Birliği Disiplin
Kurulu görevine başlayıncaya kadar, avukatlık haysiyet divanındaki dosyalar, bu
kurula devredilmek üzere Ankara Baro Başkanlığınca teslim alınır.
Geçici Madde 17 – Yargı mercileri, Cumhuriyet
savcılıkları, icra memurlukları nezdinde başkâtiplik, zabıt kâtipliği, zabıt kâtibi
muavinliği yahut icra memurluğu veya yardımcılığı görevlerinden birini en az on
yıl süre ile yapmış olan kimseler, bu Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca Avukatlık
meslekine kabul için aranılan tahsil, staj (…)[65]
dışındaki şartları haiz olurlar ve 5 inci maddede yazılı engeller
kendilerinde bulunmazsa, en az üç avukat veya davavekili olmıyan bir yerde, o
yerin bağlı olduğu baroca tutulan listeye yazılmak şartiyle, munhasıran o yerin
hukuk mahkemeleri ve icra ve iflas dairelerinde dava ve iş takib edebilirler.
Bu kimseler, munhasıran vekâlet
görevini yapabilecekleri yerde, listeye yazılma tarihinden itibaren üç ay
içinde bir büro açmak zorundadırlar. Bu zorunluluğa uymıyanların adları
listeden silinir.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 61 inci
maddesinin son fıkrası gereğince vekâlet görevini yapanlar, geçmiş adalet
hizmetine ait şarta bakılmaksızın, birinci fıkrada, yazılı diğer şartlara sahip
oldukları takdirde, o yerin bağlı bulunduğu baroca tutulan listeye yazılmak
suretiyle, munhasıran o yerdeki hukuk mahkemeleri ve icra ve iflas dairelerinde
vekâlet görevini yapmaya devam ederler. Ancak, listeden herhangibir suretle
adları silinenler, birinci fıkrada yazılı şartların tamamına sahip olmadıkça
bir daha listeye yazılamazlar. Bu kimseler, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren üç ay içinde listeye yazılmak için başvurmak ve yazılma
tarihinden itibaren üç ay içinde bir büro açmak zorundadırlar. Aksi halde
listeye yazılmazlar; listeye yazılmışlarsa adları listeden silinir.
(Değişik dördüncü
fıkra: 26/2/1970 - 1238/4 md.) Yukarıdaki fıkralar uyarınca vekâlet görevini yapmak hakkı o
yer avukat veya dava vekilleri sayısının üçü bulması halinde kendiliğinden sona
erer. Sona erme tarihinden itibaren üç ay içinde, ilgili şansın aynı baro
bölgesi içinde üç avukat veya dava vekili bulunmayan başka bir yere naklederek
büro açması halinde, listedeki kaydı, nakledilen yer işaret edilmek suretiyle
devam eder. İlgili üç aylık süre içinde başka bir baroya başvurduğu takdirde,
dosyası getirilmek suretiyle başvurduğu baronun listesine kaydı yapılıp ayrıldığı
baronun listesinden de adı silinerek vekâlet görevine devam eder. Üç aylık süre
içinde aynı baro bölgesindeki başka bir yere nakil yapılarak büro açılmaması
veya bu süre dolmadan başka bir baroya nakil için başvurulmaması halinde
ilgilinin adı listeden silinir.
Geçici 13 üncü maddenin
listeye yazılma için yapılacak başvurma ile ilgili ikinci fıkrası hükmü bu kimseler
hakkında da kıyasen uygulanır.
Listeyle ilgili olup,
geçici 13 üncü maddenin son fıkrasında gösterilen hususlar ve bu maddeye göre vekâlet
görevini ifa edeceklere verilecek yetki belgesinin neleri ihtiva eyliyeceği 182
nci maddede yazılı yönetmelikte gösterilir.
Bu Kanunun ikinci,
dördüncü, beşinci, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onbirinci ve onikinci kısmı
ile 49, 57, 58, 59, 60, 61, 62 ve 65 inci maddeleri dışında kalan hükümleri bu
maddenin kapsamına giren kimseler hakkında da kıyasen uygulanır.
Baro giriş ve yıllık
kesenekleri bu maddenin kapsamına giren kimselerden alınmaz.
(Değişik son fıkra:
26/2/1970 - 1238/4 md.) Bu maddenin üçüncü fıkrası 7 Temmuz 1977 tarihinde yürürlükten kalkar.
Geçici Madde 18 – (Ek:
26/2/1970 - 1238/5 md.)
Geçici 3 ve 4 üncü
maddeler uyarınca borçlanılarak emekliliğe esas hizmetlerine eklenen sürelerin
üçte ikisi, ilgililerin halen bulundukları görevin veya hizmetin en az yükselme
süresine göre iki veya üç yılda bir değerlendirilmek suretiyle intibakları
yapılır ve böylece görev veya hizmet aylıkları ile emeklilik keseneğine esas
aylıkları yükseltilir.
Geçici Madde 19 – (Ek:
1/4/1981 - 2442/2 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte, bu Kanunun 1 nci maddesi ile Avukatlık Kanununun 14 üncü
maddesine eklenen fıkrada belirtilenlerin sıkıyönetim askeri mahkemelerinde
almış oldukları davalar Avukatlık Kanununun hükümleri dairesinde üç ay içinde
devredilir.
Geçici Madde 20 – (Ek:
25/6/2002 - 4765/1 md.)
10.5.2001 tarihinden önce
ilköğretim veya orta öğretimde öğretmenlik görevi ile avukatlık mesleğini
birlikte yapanlar ve aynı durumda olup avukatlık stajını yapmakta olanlar
hakkında 11 inci madde hükmü uygulanmaz.
(Mülga ikinci fıkra:
28/11/2006-5558/1 md.)[66]
Geçici Madde 21 – (Ek:
13/1/2004 – 5043/7 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 7/2/2008 tarihli ve E.:
2005/128, K.: 2008/54 sayılı Kararı ile.)
Geçici Madde 22 – (Ek:
18/2/2009 - 5838/29 md.)
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş baro keseneği borcunun tamamının, bu
maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde ödenmesi halinde, işlemiş
faiz borcu silinir. Baro keseneğinin ödenmemesine bağlı olarak yürütülen
levhadan ve sicilden silme işlemleri, altı ay süreyle durdurulur.
Geçici Madde 23 – (Ek:11/7/2020-7249/22 md.)
Görev sürelerine
bakılmaksızın tüm barolarda baro başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme
kurulu üyelikleri ile Türkiye Barolar Birliği delege seçimleri 2020 yılı Ekim
ayının ilk haftasında; Birlik Başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu
üyelikleri seçimleri ise 2020 yılı Aralık ayı içinde yapılır.
Geçici Madde 24- (Ek:24/11/2021-7343/15 md.)
59 uncu maddenin beşinci
fıkrası, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on beş
gün içinde talep etmek koşuluyla avukatların, avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği
ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında
işledikleri suçlar nedeniyle bölge adliye mahkemesi ceza dairelerince 15/7/2020
tarihinden önce verilmiş kesin nitelikteki kararları hakkında da uygulanır. Bu
maddenin uygulandığı hâlde, cezası infaz edilmekte olan hükümlülerin, Ceza
Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesi uyarınca tutukluluğunun devam edip
etmeyeceği hususu, hükmü veren ilk derece mahkemesince değerlendirilir.
Geçici
Madde 25- (Ek:14/11/2024-7532/2
md.)
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce avukatlık stajına başlamış olanlar hakkında bu maddeyi
ihdas eden Kanunla 16 ncı maddenin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikten
önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
Ek Geçici Madde 1 –
(Ek: 31/10/1980 - 2329/3 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden sonra, değiştirilen 168 nci madde hükümleri uyarınca hazırlanacak
ilk tarifeler yürürlüğe girinceye kadar açılan davalar veya başlayan hukuki
yardımlarla ilgili olarak değer veya miktarın bir milyar lirayı aşan bölümü
için takdir edilecek nispi avukatlık ücretinin hesabında, yürürlükte olan
tarifelere bakılmaksızın, binde bir oranı uygulanır.
Madde 199 – (Bu madde
3/4/1930 tarih ve 1580 sayılı Belediye Kanunu ile 13/3/1929 tarihli İdari
Umumiyei Vilayat Kanununa birer ek madde eklenmesi ile ilgili olup getirdiği
hükümler ilgili kanunlardaki yerlerine işlenmiştir.)
Kanunun yürürlük tarihi:
Madde 200 – Bu Kanun yayımı tarihinden üç ay
sonra yürürlüğe girer.
Kanunu yürüten makam:
Madde 201 – Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
19/3/1969
TARİHLİ VE 1136 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
1)
22/1/1986 tarihli ve 3256 Sayılı Kanunun geçici maddeleri:
Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi hükmü uyarınca, avukatlık
ve avukatlık stajıyla birleşmeyen ilköğretimde öğretmenlik görevinde
bulunulması sebebine dayanılarak;
A) Yapmış
oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı aynı Kanunun
72 nci maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından silinmiş bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları
halde aynı sebeple baro levhasına yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına
dair baro yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya
baro levhasına yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde başkaca engellerinin
bulunmaması kaydıyla baro levhasına yazılırlar ve avukatlık yapabilirler.
B) Adları staj
listesinden silinmiş olanlar, başkaca engelleri bulunmadığı takdirde bu Kanunun
yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde, yeniden Staj
listesine yazılırlar ve silme kararından önce yaptıkları staj geçerli sayılarak
stajlarına devam ederler. Bunlardan adları staj listesin den silinmesi
gerekenler hakkında, başkaca engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiğı tarihten önce, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi hükmü
uyarınca, avukatlık ve avukatlık stajıyla birleşmeyen diğer işlerde bulunulması
sebebine dayanılarak, yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı aynı
Kanunun 72 nci maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından silinmiş
bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları halde aynı sebeple baro
levhasında yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro
yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro
levhasına yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde avukatlıkla birleşmeyen
işlerinden ayrılmış olmaları ve başkaca engellerinin bulunmaması kaydıyla baro
levhasına yazılırlar. Bu şekilde avukatlık stajı yaptıktan sonra baro levhasına
yazılmış bulunanların da avukatlıkla birleşmeyen bir işle uğraşmamaları ve
başkaca engelleri bulunmaması şartıyla kayıtları silinmez. Adları staj listesinden
silinenler, avukatlıkla birleşmeyen işlerinden ayrılmış oldukları ve başkaca
engelleri bulunmadığı takdirde bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay
içerisinde başvurmaları halinde, yeniden staj listesine yazılırlar ve silme
kararından önce yaptıkları staj geçerli sayılarak stajlarına devam ederler.
Bunlardan adları staj listesinden silinmesi gerekenler hakkında başkaca
engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce avukatlıkla bağdaşmayan bir işle uğraştıkları sırada
avukatlık stajını yapan veya yapmakta bulunanlar hakkında:
a) Cezai takibat
yapılmaz.
b) Daha önce başlamış
olan takibatlar durdurulur.
Hükmolunan cezalar ceza
mahkümiyetlerinin sonuçlarını da kapsamak üzere affedilmiştir.
Bu suretle cezaları bütün
sonuçlarıyla affedilmiş olan avukat ve avukat stajyerleri hakkında, bu
mahkümiyetlerine dayanılarak Avukatlık Kanununun, avukatlığa kabul edilmemeye
ve ruhsatnameleri geri alınmak suretiyle iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere
levhadan silinmeye dair hükümleri uygulanmaz.
Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra yapılacak ilk baro genel kurul toplantısı, Kanunun yayımını izleyen
ikinci yılın ekim ayının ilk haftası içinde yapılır.
Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte,
baro disiplin kurulu üyesi olanlar ile baro ve Birlik Denetleme Kurulu üyesi
bulunanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, yönetim kurulu
seçimlerinin yapılacağı ilk genel kurul toplantısına kadar görevlerine devam
ederler.
Geçici Madde 4 – Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
Siyasal Bilgiler Okulu veya Fakültesinden mezun olup da eksik kalan derslerden
Hukuk Fakültesinde sınav vermiş olanlar, bu Kanunun uygulanmasında Hukuk
Fakültesi mezunu sayılırlar.
2
– 2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunun geçici maddeleri:
Geçici Madde 1 – (Mülga birinci fıkra:
28/11/2006-5558/1 md.)[67]
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi hükmü
uyarınca, avukatlık ve avukatlık stajıyla birleşmeyen diğer işlerde bulunulması
sebebine dayanılarak, yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı
aynı Kanunun 72 nci maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından
silinmiş bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları halde aynı sebeple
baro levhasına yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro
yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro
levhasına yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde avukatlıkla birleşmeyen
işlerinden ayrılmış olmaları ve başkaca engellerin bulunmaması kaydıyla baro
levhasına yazılırlar. Bu şekilde avukatlık stajı yaptıktan sonra baro levhasına
yazılmış bulunanların da avukatlıkla birleşmeyen bir işle uğraşmamaları ve
başkaca engellerinin bulunmaması şartı ile kayıtları silinmez. Adları staj
listesinden silinenler, avukatlıkla birleşmeyen işlerinden ayrılmış oldukları
ve başkaca engelleri bulunmadığı takdirde bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren
üç ay içinde başvurmaları halinde yeniden staj listesine yazılırlar ve silme
kararından önce yaptıkları staj geçerli sayılarak stajlarına devam ederler.
Bunlardan adları staj listesinden silinmesi gerekenler hakkında başkaca
engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce avukatlıkla bağdaşmayan bir işle uğraştıkları sırada
avukatlık stajını yapan veya yapmakta bulunanlar hakkında;
a) Cezaî takibat
yapılmaz,
b) Daha önce başlamış
olan takibatlar durdurulur.
Hükmolunan cezalar ceza
mahkûmiyetlerinin sonuçlarını da kapsamak üzere affedilmiştir.
Bu suretle cezaları bütün
sonuçlarıyla affedilmiş olan avukat ve avukat stajyerleri hakkında, bu mahkûmiyetlerine
dayanılarak Avukatlık Kanununun avukatlığa kabul edilmemeye ve ruhsatnameleri
geri alınmak suretiyle iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere levhadan
silinmeye dair hükümleri uygulanmaz.
Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
kurulmuş olan barolar hakkında 77 nci maddenin bu Kanunla değişik birinci
fıkrası hükmü uygulanmaz.
Geçici Madde 3 – Bu Kanun gereğince düzenlenecek
yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde
çıkartılır.
1136
SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN KANUN-KHK’NİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ
GÖSTERİR LİSTE
Değiştiren
Kanunun/ KHK’nin Numarası |
1136
sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri |
Yürürlüğe
Giriş Tarihi |
1186 |
— |
1/3/1969 |
1238 |
186, 189, 196, 197,
198, Geçici Madde 2, Geçici Madde 17, Geçici Madde 18 |
7/3/1970 |
2018 |
Geçici Madde 7 |
2/7/1976 |
2174 |
81 |
10/11/1978 |
2178 |
3, 4, 6, 15, 24,
25, 26, 28, 29, 30, 31, 32, 33, Geçici Madde 7 |
7/2/1979 |
2329 |
Ek Geçici Madde 1 |
4/11/1980 |
2442 |
14, Geçici Madde 19 |
3/4/1981 |
2652 |
81 |
20/4/1982 |
3003 |
12, 76, 77, 86, 87,
90, 111, 154, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Ek Madde 3, Ek Madde 4 |
15/5/1984 |
3079 |
91, 119 |
21/11/1984 |
3256 |
4, 5, 8, 12, 14,
17, 20, 23, 63, 64, 70, 72, 75, 81, 82, 92, 102, 105, 108, 115, 117, 121,
123, 128, 133, 135, 140, 142, 144, 157, 158, 160, 170 |
30/1/1986 |
3464 |
86, Ek Madde 3 |
2/6/1988 |
4276 |
76, 77, 111 |
20/6/1997 |
4667 |
9 22 Diğer hükümleri |
Yayımı tarihi olan 10/5/2001
tarihinden bir yıl sonra Yayımı tarihi olan
10/5/2001 tarihinden 6 ay sonra 10/5/2001 |
4765 |
Geçici Madde 20 |
10/5/2002 |
5043 |
27, 27/A 115 9, 164, 167, Geçici
Madde 21 |
1/1/2004 tarihinde Türkiye Barolar
Birliğinin ilk seçimli genel kurulundan sonra 20/1/2004 |
|
|
|
5218 |
65, Ek Madde 3 |
21/7/2004 |
5533 |
1 |
5/7/2006 |
5558[68] |
3, 6, 28, 29, 30,
31, Geçici Madde 17, 20 |
14/12/2006 |
5615 |
180 |
1/1/2007 tarihinden
geçerli olmak üzere 4/4/2007 |
5728 |
5, 14, 17, 35, 56,
58, 61, 62, 63, 150, Ek Madde 3 |
8/2/2008 |
5754 sayılı Kanunla
değişik 5510 |
186 ilâ 188 ve 191 |
1/10/2008 |
5838 |
65, Geçici Madde 22 |
28/2/2009 |
5904 |
168 |
3/7/2009 |
6111 |
27 |
25/2/2011 |
6460 |
43 |
30/4/2013 |
6325 |
12 |
22/6/2013 |
Anayasa
Mahkemesi’nin 28/2/2013 tarihli ve E.: 2012/116, K.: 2013/32 sayılı Kararı |
5 |
13/8/2013 |
6552 |
182 |
11/9/2014 |
KHK/700 |
14, 115 |
24/6/2018 tarihinde
birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri
sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) |
7188 |
16 |
24/10/2019 |
7249 |
6, 15, 16, 17, 42,
44, 49, 50, 58, 59, 64,65, 66, 67, 77, 82, 96, 114, 115, 177, Ek Madde 1,
Geçici Madde 23 |
15/7/2020 |
7343 |
5, Geçici Madde 24 |
30/11/2021 |
7409 |
16, 177, 180 |
11/6/2022 |
7445 |
43, 65, 180 |
5/4/2023 |
Anayasa
Mahkemesinin 22/6/2023 tarihli ve E.:2022/100; K.:2023/114 sayılı Kararı |
180 |
Kararın Resmî
Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (19/6/2024) |
7531 |
180 |
14/11/2024 |
7532 |
16, Geçici Madde 25 |
27/11/2024 |
[1] 2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunun 3
üncü maddesiyle, bu fıkraya (d) bendi eklenmiş, mevcut (d) ve (e) bentleri,
sırasıyla (e) ve (f) bentleri olarak teselsül ettirilmiştir.
[2] 28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle düzenlenen bu hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarihli
ve E.: 2007/16, K.: 2009/147 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[3] Anayasa Mahkemesi’nin 25/2/2010 tarihli ve
E.: 2008/17, K.: 2010/44 sayılı Kararı ile bu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinde yer alan “…milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar
ve casusluk,…” ibaresi iptal edilmiştir.
[4] 24/11/2021 tarihli ve 7343 sayılı Kanunun
25 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “kovuşturma altında bulunması” ibaresi
“dolayı hakkında kamu davası açılmış olması” şeklinde değiştirilmiştir.
[5] 28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Avukatlık sınavını başarmış olanlar veya” ibaresi
madde metninden çıkarılmıştır. Daha sonra bu hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin
15/10/2009 tarihli ve E.: 2007/16, K.: 2009/147 sayılı Kararı ile iptal
edilmiştir.
[6] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle, bu fıkrada alan “yer barosu” ibaresi “baro” şeklinde
değiştirilmiştir.
[7] 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Kanunun 35 inci
maddesiyle, bu bentte yer alan “Hakemlik” ibaresinden sonra gelmek üzere
“arabuluculuk,” ibaresi eklenmiştir.
[8] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 2
nci maddesiyle, bu fıkraya “dahildir.)” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve staj
yaptığı baroya kayıtlı” ibaresi eklenmiştir.
[9] 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 3
üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “taşıyanlardan,” ibaresi “taşıyan ve Hukuk
Mesleklerine Giriş Sınavında başarılı olanlardan,” şeklinde değiştirilmiştir.
[10] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 3
üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yer barosuna” ibaresi “baroya” şeklinde
değiştirilmiştir.
[11] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 4
üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “o baroya yazılı” ibaresi “staj yaptığı
baroya kayıtlı” şeklinde değiştirilmiştir.
[12] 2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunun 15
inci maddesiyle bu madde başlığı; “Stajiyerlerin vekâlet alması:” iken, metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[13] 28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle düzenlenen bu hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarihli
ve E.: 2007/16, K.: 2009/147 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[14] 11/7/2020
tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu fıkraya “gelmesi
hallerinde,” ibaresinden sonra gelmek üzere “avukatın kayıtlı olduğu” ibaresi
ve “yürütmek için” ibaresinden sonra gelmek üzere “kendi barosuna kayıtlı”
ibaresi eklenmiştir.
[15] 2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunun 30
uncu maddesiyle bu madde başlığı; “Ortak avukat bürosu halinde birlikte
çalışma:” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[16] 11/7/2020
tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddede yer alan “aynı
baroya” ibareleri “aynı ilde kurulu barolardan herhangi birine” şeklinde
değiştirilmiştir.
[17] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 9
uncu maddesiyle, bu fıkraya “Cumhuriyet savcısı denetiminde ve” ibaresinden
sonra gelmek üzere “kayıtlı olunan” ibaresi eklenmiştir.
[18] 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun
332 nci maddesiyle bu madde başlığı “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali :”
iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[19] 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun
333 üncü maddesiyle bu madde başlığı “Görevi savsaklama ve kötüye kullanma:”
iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[20] Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye
bakınız.
[21] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 11
inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “düşmedikçe” ve ikinci
fıkrasında yer alan “avukat hakkında,” ibarelerinden sonra gelmek üzere
“kayıtlı olduğu” ibaresi eklenmiş ve üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer
alan “baro” ibaresi “kararı veren baronun” şeklinde değiştirilmiştir.
[22] 18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 28
inci maddesiyle bu madde başlığı; “Baro keseneğini ödememekte direnme:” iken,
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[23] 28/3/2023
tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle bu fıkranın ikinci
cümlesinde yer alan “yarı oranında alınır.” ibaresi “alınmaz.” şeklinde
değiştirilmiştir.
[24] Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye
bakınız.
[25] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 14
üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “o yer barosu” ibaresi, “bu tespiti yapan
baronun” şeklinde değiştirilmiştir.
[26] Anayasa Mahkemesi’nin 1/10/2009 tarihli ve
E.: 2008/73, K.: 2009/120 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan “Disiplin
kovuşturmasının sonuçlanmasından veya …”
ibaresi, iptal edilmiştir.
[27] 22/1/1886 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 28 nci
maddesi ile bu fıkrada geçen "Danıştaya" ibaresi, "İdari Yargı
Merciine" şeklinde değiştirilmiştir.
[28] 2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunun 42
nci maddesiyle bu madde başlığı; “Levhadan silinme:” iken, metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[29] Bu hükmün uygulanmasında ek 4 üncü maddeye
bakınız.
[30] Bu fıkra 18/6/1997 tarih ve 4276 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesiyle dokuzuncu ve onuncu fıkraların birleştirilmesiyle
dokuzuncu fıkra olarak düzenlenmiştir.
[31] Bu hükmün uygulanmasında Ek 3 üncü maddeye
bakınız.
[32] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 16
ncı maddesiyle, bu fıkraya “Genel kurul” ibaresinden sonra gelmek üzere “son rakamı
çift olan yıllarda olmak kaydıyla” ibaresi eklenmiştir.
[33] Bu hükmün uygulanmasında ek 3 üncü maddeye
bakınız.
[34] Bu maddeye 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı
Kanunun 59 uncu maddesiyle 17 nci bent eklenmiş ve 17 nci bent 18 inci bent
olarak değiştirilmiştir.
[35] Bu hükmün uygulanmasında ek 2 nci maddeye
bakınız.
[36] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 18
inci maddesiyle, bu fıkrada alan “ikişer” ibaresi “üçer” şeklinde
değiştirilmiştir.
[37] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 56
ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve hazırlanacak adli ve mesleki kanun
tasarıları” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[38] Bu hükmün uygulanmasında ek 2 nci maddeye bakınız.
[39] 28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle düzenlenen bu hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarihli
ve E.: 2007/16, K.: 2009/147 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[40] Anayasa Mahkemesinin 6/3/2025 tarihli ve E.:
2025/50; K.: 2025/47 sayılı Kararı ile bu madde iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından
başlayarak dokuz ay sonra (22/2/2026) yürürlüğe gireceği hüküm altına
alınmıştır.
[41] Anayasa Mahkemesinin 6/3/2025 tarihli ve E.:
2025/50; K.: 2025/47 sayılı Kararı ile bu madde iptal edilmiştir. Kararın Resmî
Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (22/2/2026) yürürlüğe
gireceği hüküm altına alınmıştır.
[42] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 72
nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “tutuklama müzekkeresi çıkarılan ve” ibaresi
madde metinden çıkarılmıştır.
[43] Anayasa Mahkemesinin 1/3/1985 tarih ve E.
1984/12, K. 1985/6 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan "... veya
Devletin şahsiyetine karşı cürümlerden veya rüşvet, sahtecilik, hırsızlık,
dolandırıcılık, inancı kötüye kullanma ve yalan yere tanıklık cürümlerinden
biri ile hakkında kamu davası açılan...” ibaresi iptal edilmiştir.
[44] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 72
nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlığın” ibaresi “Türkiye Barolar
Birliği Disiplin Kurulunun” şeklinde değiştirilmiştir.
[45] 22/1/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 26
ncı maddesiyle, bu maddenin başlığı metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[46] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 76
ncı maddesiyle bu kısmın başlığı “Avukatlık Ücreti” iken metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[47] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 76
ncı maddesiyle bu madde başlığı “Avukatlık ücretinin serbestçe
kararlaştırılması” iken metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[48] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 77
nci maddesiyle bu madde başlığı “Ücret sözleşmesinin kapsamı” iken metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[49] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 80
inci maddesiyle bu madde başlığı; “Avukatlar tarafından açılacak avukatlık
ücreti davaları” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[50] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 84
üncü maddesiyle bu madde başlığı; “Adli müzaharet bürosu” iken, metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[51] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 85
inci maddesiyle bu madde başlığı; “Büronun açılması” iken, metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[52] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 86
ıncı maddesiyle bu madde başlığı; “Büronun görevleri ve adli müzaherete memur
avukat” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[53] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 87
inci maddesiyle bu madde başlığı; “Adli müzaharet için delil gösterme
zorunluluğu” iken, metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[54] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 88
inci maddesiyle bu madde başlığı “Gelir ve gider” iken, metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[55] 28/3/2007 tarihli ve 5615 sayılı Kanunun 26
ncı maddesiyle bu bentte yer alan "yüzde üçü" ibareleri, "yüzde
ikisi" şeklinde değiştirilmiştir.
[56] 28/3/2023
tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle bu bentte yer alan “ikisi” ibareleri “üçü” şeklinde değiştirilmiştir.
[57] Anayasa
Mahkemesinin 22/6/2023 tarihli ve E.:2022/100; K.:2023/114 sayılı kararı ile bu
fıkrada yer alan “…yüzde kırkı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak,
kalanı ise…” ibaresi iptal edilmiştir.
[58] 7/11/2024
tarihli ve 7531 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkranın altıncı cümlesine
“tespit edilecek toplam puanın” ibaresinden sonra gelmek üzere “yüzde otuzu o
ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise” ibaresi eklenmiştir.
[59] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 89
uncu maddesiyle bu madde başlığı “Yıllık çalışma raporu” iken, metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[60] 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 94
üncü maddesiyle bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “kesinleşerek” ibaresi
“Resmî Gazete’de yayımlanarak” şeklinde, dördüncü cümlesinde yer alan
“onaylanmış sayılarak” ibaresi “Resmî Gazete’de yayımlanarak” şeklinde
değiştirilmiş; üçüncü cümlesinde yer alan “Ancak” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
[61] 2/5/2001
tarih ve 4667 sayılı Kanunun 93 üncü maddesiyle bu maddede yer alan “üçte
ikisi” ibaresi “dörtte üçü” olarak değiştirilmiştir.
[62] 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Kanunun 21
inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yer barosuna” ibaresinden sonra gelmek
üzere “veya o ilde birden fazla baronun bulunması hâlinde bu barolardan birine”
ibaresi eklenmiştir.
[63] 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 94
üncü maddesiyle bu madde başlığı “Yurt dışına çıkma izni” iken, metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[64] 14/7/2004 tarihli ve 5218 sayılı Kanunun 2
nci maddesiyle bu fıkrada yer alan
“avukatlardan genel kurula katılma hakkına sahip” ibaresi madde metninden
çıkartılmıştır.
[65] 28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle bu fıkrada yer alan " ve sınav" ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır. Daha sonra bu hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009
tarihli ve E.: 2007/16, K.: 2009/147 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[66] 28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle düzenlenen bu hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarihli
ve E.: 2007/16, K.: 2009/147 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[67] 28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1
inci maddesiyle düzenlenen bu hüküm, Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarihli
ve E.: 2007/16, K.: 2009/147 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[68] 28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun
yürürlüğünü düzenleyen 2 nci maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin 15/10/2009 tarihli
ve E.: 2007/16, K.: 2009/147 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.